
Endüstriyel Arıtma Çamurlarından Enerji Elde Edilmesi![]()
PROF. DR. AHMET SAMSUNLU
Bilindiği gibi “Enerji”, ülkeler için vazgeçilmez öneme sahip bir konu. Enerji kaynağı bakımından zengin ülkeler siyasi ve ekonomik olarak küresel düzeyde ön plana çıktıkları gibi, petrol fiyatlarının spekülatif olarak dalgalanmasını da sağlayabilmektedirler. Nitekim 1970’lerdeki yaşanan petrol şoku tüm ülkeleri müthiş etkilemişti. O tarihte ham petrol fiyatları varil başına 3 dolardan 12 dolara kadar çıkmıştı. Bu ani artış hem enflasyonu yükseltmiş, hem de gelişmiş ülkelerde ekonomiyi durağan hale getirmişti. Bu nedenle, kalkınmış ülkeler petrol bağımlılığını azaltmaya ve kendi kaynaklarından enerji teminine ağırlık vermişlerdir. Bu kapsamda kentsel atıksu arıtma tesislerinde elde edilen çamurun anaerobik olarak çürütülmesiyle elde edilen metan (CH4) gazından faydalanarak enerji üretilmesi metodunu kentsel arıtma tesislerinde olduğu gibi endüstri tesislerinde oluşan atıklar için de uygulamaya başlamışlardır.
Endüstri tesislerinde kurulacak biyokütle santralleri ile atıksudan temin edilen enerji kaynaklarının Almanya’da olduğu gibi artan bir şekilde değerlendirilmesi, Türkiye’nin fosil enerji kaynaklarına olan bağımlılığını azaltacak ve enerji konusunda sürdürülebilirliği sağlayacaktır. Enerji bakımından dışa bağımlı bir ülke olarak bizde de endüstri tesislerinde anaerobik yollarla metan ve enerji üretimi teşvik edilmeli ve bu sistemlerin sayısı artırılmalıdır. Bilindiği gibi iklim değişikliğinin boyutu CO2 yoğunluklarının ne kadar yükseleceğine bağlı olup, bu da fosil yakıtların yakılmasından kaynaklanan karbon emisyonları tarafından belirlenecektir. Bunun için bulunacak çözümlerde yukarıda anlatılan endüstri tesislerinde oluşan çamurun çürütülmesiyle elde edilecek metan gazı yakılarak enerji elde edilmesi yanında öncelikle binalarda, ulaşım ve imalatta enerjinin verimli kullanımını sağlayan yeni teknoloji ve uygulamalara ağırlık verilmelidir. Ayrıca doğalgaz santrallerinde verimliliğin artırılması ile birlikte emisyonların azaltılması yanında orman ve tarımsal yan ürünlerden temin edilen biyokütle, çöplüklerden ve atıksu arıtımından kaynaklanan metan, rüzgâr ve güneş enerjisi, hidro-enerji ve diğer yenilenebilir enerji kaynakları da bu konuda önemli bir katkı sağlayabilecek ve Paris Anlaşması ile istenen CO2 yoğunluğunun düşürülmesi mümkün olacaktır.
Kaynaklar Yazıyı e-dergiden okumak için lütfen tıklayınız. İlginizi çekebilir... Çevre Mühendisleri Odası SemineriErzurum DSİ teşkilatında çevre mühendisi olarak çalışan Hayati Ayık, Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nde 7.12.2019 tarihinde başlatılan Y... İstanbul Dereleri ve Sorunlarıİstanbul'da derelerin sahibinin kim olduğu kesin olarak belli değildir.... İstanbul Dereleri ve SorunlarıDünya Araştırma Enstitüsü, 2030 yılında dünya nüfusunun yarısının su sıkıntısı yaşayacağını; sellerin etkisinin 3 kat artacağını, 54 milyon insanın et... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.