BIODESULF
HANASU
SAKA ARITIM

Endüstriyel Arıtma Çamurlarından Enerji Elde Edilmesi

Endüstriyel Arıtma Çamurlarından Enerji Elde Edilmesi

18 Temmuz 2018 | YORUM
120. Sayı (Temmuz 2018)
2.197 kez okundu

PROF. DR. AHMET SAMSUNLU
İTÜ İnşaat Fak. Çevre Müh. Böl. Öğretim Üyesi
44. Hükümet İmar ve İskân Bakanı

Hannover Leibniz Üniversitesi Kentsel Su Yönetimi ve Atık Teknolojisi Enstitüsü (Institut für Siedlungswasserwirtschaft und Abfalltechnik/ISAH) Başkanı Prof. Dr.-Ing. Karl Heinz Rosenwinkel’in emekliliğe ayrılması nedeniyle 9 Mart 2018 tarihinde tertiplenen ve benim de aynı Enstitü’de doktora yapmış bir kişi olarak davet edildiğim veda dersi töreninde Rosenwinkel, yaptığı sunumda, dünyada giderek önem kazanan ve ülkelerin gelişimini etkileyen enerji ihtiyacı üzerine de bilgiler verdi.

Bilindiği gibi “Enerji”, ülkeler için vazgeçilmez öneme sahip bir konu. Enerji kaynağı bakımından zengin ülkeler siyasi ve ekonomik olarak küresel düzeyde ön plana çıktıkları gibi, petrol fiyatlarının spekülatif olarak dalgalanmasını da sağlayabilmektedirler. Nitekim 1970’lerdeki yaşanan petrol şoku tüm ülkeleri müthiş etkilemişti. O tarihte ham petrol fiyatları varil başına 3 dolardan 12 dolara kadar çıkmıştı. Bu ani artış hem enflasyonu yükseltmiş, hem de gelişmiş ülkelerde ekonomiyi durağan hale getirmişti. Bu nedenle, kalkınmış ülkeler petrol bağımlılığını azaltmaya ve kendi kaynaklarından enerji teminine ağırlık vermişlerdir. Bu kapsamda kentsel atıksu arıtma tesislerinde elde edilen çamurun anaerobik olarak çürütülmesiyle elde edilen metan (CH4) gazından faydalanarak enerji üretilmesi metodunu kentsel arıtma tesislerinde olduğu gibi endüstri tesislerinde oluşan atıklar için de uygulamaya başlamışlardır.

Petrol krizinin çıktığı 1972 yılında, Şekil 1’de görüldüğü gibi Almanya’da endüstri tesislerinde biyokütlenin anaerobik olarak çürütülmesi yoluyla enerji üretimi yapan tesis yok denecek kadar az sayıdayken, 2009 yılında bu sayı 7000’e çıkmıştır. Aynı tarihte, dünyada bu sayı toplam 9000’dir. Şekil 2’de görüldüğü gibi Türkiye’deyse atıksu tesislerinde enerji temin edilen tesis sayısı 9 olup, bunun kaçının endüstri tesislerine ait olduğu bilgisine ulaşılamamıştır.

Endüstri tesislerinde kurulacak biyokütle santralleri ile atıksudan temin edilen enerji kaynaklarının Almanya’da olduğu gibi artan bir şekilde değerlendirilmesi, Türkiye’nin fosil enerji kaynaklarına olan bağımlılığını azaltacak ve enerji konusunda sürdürülebilirliği sağlayacaktır. Enerji bakımından dışa bağımlı bir ülke olarak bizde de endüstri tesislerinde anaerobik yollarla metan ve enerji üretimi teşvik edilmeli ve bu sistemlerin sayısı artırılmalıdır.

Bilindiği gibi iklim değişikliğinin boyutu CO2 yoğunluklarının ne kadar yükseleceğine bağlı olup, bu da fosil yakıtların yakılmasından kaynaklanan karbon emisyonları tarafından belirlenecektir. Bunun için bulunacak çözümlerde yukarıda anlatılan endüstri tesislerinde oluşan çamurun çürütülmesiyle elde edilecek metan gazı yakılarak enerji elde edilmesi yanında öncelikle binalarda, ulaşım ve imalatta enerjinin verimli kullanımını sağlayan yeni teknoloji ve uygulamalara ağırlık verilmelidir.

Ayrıca doğalgaz santrallerinde verimliliğin artırılması ile birlikte emisyonların azaltılması yanında orman ve tarımsal yan ürünlerden temin edilen biyokütle, çöplüklerden ve atıksu arıtımından kaynaklanan metan, rüzgâr ve güneş enerjisi, hidro-enerji ve diğer yenilenebilir enerji kaynakları da bu konuda önemli bir katkı sağlayabilecek ve Paris Anlaşması ile istenen CO2 yoğunluğunun düşürülmesi mümkün olacaktır.

Kaynaklar
- Rosenwinkel, K.H., (2018), “Veda (Ayrılış) Dersi (Abschiedvorlesung)”, Leibniz Üniversitesi, Hannover 
- Hoşoğlu, F., (2017), “Atık Yönetiminde İstanbul Modeli”, İSTAÇ 2017 Atık Yönetimi Sempozyumu, İstanbul
- Samsunlu, A., (2016), “Küresel Isınma ve 2015 BM Paris İklim Zirvesi (COP21)”, Su & Çevre Teknolojileri dergisi, Ocak 2018 sayısı.

Yazıyı e-dergiden okumak için lütfen tıklayınız.


 

İlginizi çekebilir...

Çevre Mühendisleri Odası Semineri

Erzurum DSİ teşkilatında çevre mühendisi olarak çalışan Hayati Ayık, Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nde 7.12.2019 tarihinde başlatılan Y...
8 Aralık 2020

İstanbul Dereleri ve Sorunları

İstanbul'da derelerin sahibinin kim olduğu kesin olarak belli değildir....
7 Ağustos 2020

İstanbul Dereleri ve Sorunları

Dünya Araştırma Enstitüsü, 2030 yılında dünya nüfusunun yarısının su sıkıntısı yaşayacağını; sellerin etkisinin 3 kat artacağını, 54 milyon insanın et...
30 Haziran 2020

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Enerji & Doğalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeşilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü Kataloğu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü Kataloğu
  • Yalıtım Sektörü Kataloğu
  • Su ve Çevre Sektörü Kataloğu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.