İklim değişikliği, hızlı nüfus artışı ve sanayileşme gibi dinamikler, su kaynakları üzerinde giderek artan bir baskı oluşturmaktadır. Tatlı su kaynaklarının sınırlı olması ve her alanda artan su talebi, hem çevresel hem de ekonomik sürdürülebilirlik açısından ciddi bir risk teşkil etmektedir. Bu durum, üretim süreçlerinde su kullanımının geleneksel “kaynak tüketimi” anlayışının ötesine geçerek, stratejik bir yönetim konusu haline gelmesine neden olmaktadır. Özellikle suya bağımlı sektörlerde faaliyet gösteren firmalar için su yönetimi artık sadece bir çevre politikası değil, aynı zamanda iş sürekliliği ve rekabet avantajı sağlamak açısından kritik, hatta hayati bir konu haline gelmektedir.

Bu bağlamda ISO 14046 Su Ayak İzi Standardı, su tüketiminin çevresel etkilerini bilimsel bir temele dayandırarak analiz etmek ve yönetmek isteyen kuruluşlar için önemli bir araç sunuyor. Bunun etkisi sadece kurumsal düzeyde de kalmamaktadır. ISO 14046 uygulamaları, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) ile de doğrudan ilişkilidir; şirketlerin küresel sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlamalarına imkân tanımaktadır.

ISO 14046: SU KULLANIMINDA YAŞAM DÖNGÜSÜ PERSPEKTİFİ

ISO 14046 standardının bir ürünün, hizmetin veya organizasyonun yaşam döngüsü boyunca su kullanımının çevresel etkilerini değerlendirmek için tasarlandığınıu söyleyebiliriz. Bu değerlendirme yalnızca toplam su tüketimini ölçmekle kalmaz; suyun nerede, ne zaman ve hangi koşullarda tüketildiğini, kullanılan suyun kalitesini, su stresi altındaki bölgelerdeki etkileri ve oluşan su kirliliğini de analiz etmektedir.

Yazının devamı için tıklayın