
Atıksu Arıtımında Yenilenebilir Enerji Kullanımı![]()
Prof. Dr. Ahmet Samsunlu Geçtiğimiz günlerde, konusu “İklim Değişikliği ve Adaptasyon” olan ve Mersin’de 2-3 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen 6. Mersin Çevre Kongresi’ne davetli konuşmacı olarak katıldım. 22-24 Mart’ta da Bursa’da gerçekleştirilen Uluslararası Su ve Çevre Kongresi’ne panelist olarak iştirak ettim. Her iki toplantıda da üzerinde durulan konulardan biri, “küresel ısınma ve sürdürülebilirlik”ti. Bu nedenle yazımda yenilenebilir enerji konusunun önemi hakkında kongrelerde not ettiğim önemli hususları ve İSKİ’nin atıksu arıtımında enerji giderlerini düşürmek için yenilenebilir enerjiden faydalanma çalışmalarını sizlerle paylaşacağım. Ülkemizde 2017 sonu itibariyle 1029 atıksu arıtma tesisi bulunmaktadır. Bu tesislerde nüfusun yüzde 83’ünün atıksuları arıtılmaktadır. 2017-2023 yıllarını kapsayan Atıksu Arıtımı Eylem Planı hazırlanmış olup, eylem planına göre, 2023 yılına kadar toplam 1422 adet atıksu arıtma tesisi daha yapılması öngörülmektedir. Yapılacak bu tesislerin ilk yatırım maliyeti 2016 yılında yapılan hesaplamalarda yaklaşık olarak 9 milyar TL hesaplanmıştır (Akdeniz, 2018). Büyükşehir belediyeleri tarafından işletilen tesisler iyi çalışırken, küçük şehirlere ait tesisler ise iyi çalıştırılamamaktadır. Genelde atıksu arıtma tesislerinin işletilmesinde tüketilen enerji sarfiyatı çok yüksek olduğu için bazı atıksu arıtma tesisleri, ilgili küçük şehir belediyelerince çalıştırılamamaktadır. Türkiye genelindeki tesislerin yüzde 14’ünün hiçbir şekilde çalıştırılmadığı bilgisi, söz konusu anket çalışması kapsamında elde edilmiştir. Aynı zamanda, belediyesi tarafından bilgi gönderilmeyen ve yanlış beyan edilen tesisler de göz önüne alınırsa bu rakamın daha da yüksek olması beklenmektedir (Rahmanlar, 2017).
Atıksu arıtma tesislerinin çalıştırılması için teşvik tedbirleri Önemli sayılara ulaştırdığımız bu tesisler doğal olarak enerjiye ihtiyaç duymakta olup, bu enerji ihtiyacı işletme maliyetlerini artırarak tesislerin faaliyetlerini olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, mevzuata uygun olarak işletilen, atıksu arıtma tesislerinin enerji giderlerini yüzde 50’sine kadar destek sağlanmakta olup, 2011-2017 yıllarında atıksu arıtma tesislerine enerji teşviki olarak 280 milyon TL ödeme yapılmıştır (Akdeniz, 2018).
Atıksu arıtımında birim enerji tüketimi Aynı tesiste harcanan aylık ortalama enerji miktarı ise eşdeğer nüfus dikkate alınarak hesaplandığında kişi başına harcanan enerji miktarı hesaplanmıştır. Tesiste harcanan aylık ortalama enerji miktarı/eşdeğer nüfus (2014 yılı için)=1044551 (kWh/ay)/1132912 kişi=0,922 kWh/kişi=922 W/kişi olarak bulunmuştur. Bu tesiste 2014 yılında ortalama enerji tüketimi 1044551kWh/ay, jeneratör ile üretilen enerji 713300 kWh/ay ve şebekeden çekilen enerji 331251 kWh/ ay’dır. Üretilen ve tüketilen enerji oranına bakılırsa tesisin enerji geri kazanımının yüzde 67,17 olduğu görülmektedir (Yelmen, 2015). Almanya’da arıtma tesislerinde kişi başına yılda tüketilen enerji 20-30 kWh, arıtma tesisinde kişi başına yılda üretilen enerji ise 20 kWh olarak verilmektedir (Rosenwinkel, 2018). Bu tespite göre Almanya’da da enerji geri kazanımının aynı civarda olduğu görülmektedir.
İSKİ enerji maliyetlerini düşürmek için yenilenebilir enerji üretecek İSKİ’nin 2017 yılındaki elektrik enerjisi tüketimi 1 milyar 265 milyon kwh’dir ve tutarı 403 milyon TL’dir. Doğalgaz tüketimi ise 50 milyon m3 olup, tutarı 48 milyon TL’dir. Bu tüketim değerleri genel enerji tüketimi bütçesinin yüzde 7’sini oluştururken, işletme bütçesinin yüzde 16’sıdır. Atıksu arıtımında elektriğin yüzde 13’ü kullanılırken, doğalgazın da yüzde 98’i kullanılmaktadır. İSKİ, enerji giderlerini azaltabilmek için elde ettiği mevcut enerji kaynakları (anaerobik çamur çürütme vb.) yanında yenilenebilir enerji kaynaklarından da faydalanmaya karar vermiştir. Bana göre bu atılım Paris İklim Anlaşması’na uyum sağlama yönünde bir iklim değişikliği eylem planı olarak da yorumlanabilir. Bu hususta İSKİ tarafından yayınlanan tanıtım broşüründe aşağıdaki açıklamalar yapılmıştır: “Enerji: Uzak ve engebeli coğrafyalardan suyu İstanbullulara ulaştırırken enerji maliyetlerini düşürmek, yenilenebilir enerji üretmek ve milli enerji politikasına katkıda bulunmak için ihtiyaç duyduğumuz enerjiyi kendimiz üretmek istiyoruz. Rüzgar Enerjisi: İSKİ olarak, Istrancalar’dan Melen’e uzanan geniş bir alanda, Karadeniz’in kuzey rüzgarlarına açık hava koridorlarının yer aldığı bölgelerde rüzgar türbinleri inşa etmek için ölçümlere devam ediyoruz. Güneş Enerjisi: Tesislerimizde bulunan depoların üzerine ve uygun arazilerimizde güneş ışınımı ölçümleri yaparak, güneş enerjisi santralleri hazırlıyoruz. Hidroelektrik Enerjisi: Atıksu arıtma tesisi çıkışları ve su isale hattımızdaki mevcut su enerjisi potansiyelini tespit ederek, su kaynaklı enerjilerin elektrik enerjisine dönüştürülmesi amacıyla Mikro HES çalışmaları yapıyoruz. İSKİ tarafından yürütülen Istranca’dan Melen’e kadar 7 noktada rüzgar ve güneş enerjisi potansiyeli araştırma çalışması yapılmış ve toplam potansiyel 650 MW olarak bulunmuştur (Tosun, 2018). İSKİ araştırmaların sonucunda elde edilen 650 MW’lik enerji potansiyelinin kullanımını kısa ve orta-uzun vadede olacak şekilde gruplandırmıştır. Kısa vadede inşa edilecek Terkos Celepköy rüzgar enerji santrali ile ilgili bilgiler aşağıda verilmiştir (Tosun, 2018).
• Kurulacak RES 15 MW gücünde lisanssız olacaktır. Rüzgar enerjisiyle ilgili potansiyel çalışmaları yanında güneş enerjisi potansiyeli çalışmaları da yürütülmüştür. İsale hatları üzeri ve depo üzerlerinden toplam 325 MW’lık bir potansiyel tespit edilmiş, barajlardaysa bu potansiyel 4000 MW olarak hesaplanmıştır. Aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi İSKİ tarafından 2030 yılında tüketilen tüm enerjinin yenilenebilir enerji kaynaklarıyla karşılanması hedeflenmektedir. İSKİ’nin yaptığı bu çalışma, 2017 yılında yayınlanan Türkiye’de Atıksu Yönetimi Çalıştay sonuç bildirgesinde yer alan “Yenilenebilir enerji kaynaklarının atıksu arıtma tesislerinde kullanımı yaygınlaştırılmalıdır” maddesiyle bağdaşmaktadır.
İklim değişikliği ve Paris Antlaşması
Mersin’de gerçekleştirilen 6. Çevre Kongresi Öğrencilerin sunmuş olduğu tebliğlerin çoğunluğu, kongrenin ana konusu olan yenilenebilir enerjiyle ilgiliydi. Bu tebliğlerden Mersin Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğrencisi Zeynep Bilici’nin “Yenilenebilir Enerji Kaynakları-Rüzgar Enerjisi Teknolojileri” başlıklı tebliği, rüzgar enerjisiyle ilgili tüm uygulamaları ihtiva ettiğinden kendisinden bu tebliğini Su ve Çevre Teknolojisi Dergisi’nde yayımlanmak üzere bana göndermesini istedim. Bu tebliğ derginin bu sayısında kendi ismiyle yer almaktadır. Sizlere bu makaleyi okumayı tavsiye ederken, dünyada şu anda en çok kullanılan rüzgar türbinleri ses ve gürültü kirliliğine yol açmakta, ayrıca doğal yaşama zarar vermektedir. Enerji üretim sistemlerinin gürültü ve benzeri dezavantajlarını bertaraf eden ve son yıllarda geliştirilen pervanesiz rüzgar türbinleri, rüzgar şiddetine bağlı olmadan çalışması, gürültü yapmaması, daha az yer kaplaması gibi nedenlerle istikbal vaat etmektedir. Bu tebliğde rüzgar enerjisi elde edilmesiyle ilgili tüm sistemler ve yeni geliştirilenler hakkında bilgi verilmektedir. Bu iki toplantıyı tertipleyenlere ve destekleyenlere teşekkür ediyorum. Bilhassa genç yaşında 6. Mersin Kongresi’nin sorumluluğunu üstlenen Çevre Mühendisliği öğrencisi İrem Koç’a hayat boyu başarılar diliyorum.
Kaynaklar: E-Dergi üzerinden okumak için lütfen tıklayınız... İlginizi çekebilir... Çevre Mühendisleri Odası SemineriErzurum DSİ teşkilatında çevre mühendisi olarak çalışan Hayati Ayık, Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nde 7.12.2019 tarihinde başlatılan Y... İstanbul Dereleri ve Sorunlarıİstanbul'da derelerin sahibinin kim olduğu kesin olarak belli değildir.... İstanbul Dereleri ve SorunlarıDünya Araştırma Enstitüsü, 2030 yılında dünya nüfusunun yarısının su sıkıntısı yaşayacağını; sellerin etkisinin 3 kat artacağını, 54 milyon insanın et... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.