
'22 Mart Dünya Su Günü' Bir Gün Yetmez!![]()
Yük. Müh. Enis Burkut “Sanayi” ve “ÅžehirleÅŸme”, tabiattaki suların kirlenmesine yol açıyor. İnsanlar “Çevre” konusunda yeterli eÄŸitimi almadıkları için Çevre Kanunlarına saygı göstermiyorlar, bu nedenle tabii su kaynakları gittikçe kirleniyor. İnsanların tabii suları kirletme hızı, tabiatın onarım hızından daha yüksek olduÄŸundan, sonuç insanlar için çok kötü oluyor. Zehirlenmeler, bitkilerin kuruması, arazilerin çoraklaÅŸması gibi sonuçlar görüyoruz. İşte, 22 Mart Dünya SU GÜNÜ bize SU’yun önemini hatırlatıyor. Tüm canlılar için hayatın en önemli unsuru olan SU’yu 22 Mart “Dünya SU Günü”nde hiç deÄŸilse yılda bir gün anmak çok anlamlıdır. Ancak “Dünya Su Günü” kutlanacak bir gün deÄŸil, hayatımızı tehdit eden su kirliliÄŸinin yok edilmesi konusunun anılması günüdür; bizim kanaatimize göre insan saÄŸlığı için bu kadar önemli bir konuya “BİR GÜN YETMEZ”. Devlet Su İşleri’nin web sitesinde “Dünya SU Günü”nün tarihçesi ÅŸöyle anlatılıyor: “Uluslararası Dünya Su Günü her yıl 22 Mart’ta tatlısu kaynaklarının önemine dikkat çekmek ve tatlısu kaynaklarının sürdürülebilir yönetimine odaklanılmasını saÄŸlamak amacıyla kutlanılmaktadır. Dünya Su Günü ile ilgili ilk öneri 1992 yılında BirleÅŸmiÅŸ Milletler Çevre Kalkınma Konferansı (UNCED)’nda yapılmıştır. BirleÅŸmiÅŸ Milletler Genel Kurulu tarafından 22 Mart 1993’te Dünya Su Günü kararının resmi olarak imzalanmasından sonra her yıl dünya çapında kutlanılmaktadır. BirleÅŸmiÅŸ Milletler-Su (UN-Water) tarafından organize edilen bu kutlamalar her yıl farklı bir tema ile gerçekleÅŸtirilmektedir. 2018 yılının teması ‘Su için DoÄŸal Çözümler’dir”. Bugünkü kötü su kullanımı ve tabiatı kirletme ÅŸartlarından dolayı artık tabii suları olduÄŸu gibi kullanmaya çekiniyoruz. İçme suyundan kullanma suyuna, sanayiden turizme kadar her yerde suyu önce fiziksel, sonra kimyasal ve bakteriyolojik açılardan dikkatlice inceliyor, birkaç kez arıtıyor ve daha sonra kullanabiliyoruz. Tabii suları tekniÄŸe uygun olarak ÅŸartlandırmadan kullananlar çok sorunlar yaşıyorlar. Tabii suların kirlenmesini önlememiz ve gelecek nesillere daha temiz tabii sular bırakmamız, her birimizin ve özellikle teknik kiÅŸilerin görevlerinden biri olmalıdır görüÅŸündeyiz. İnsanın kullanımına yarayan İYİ SU miktarı dünya üzerinde çok deÄŸil ve çevre kirliliÄŸi nedeniyle de gittikçe azalıyor. DiÄŸer taraftan insan nüfusu artıyor ve modern sanayinin geliÅŸmesi ile her gün kiÅŸi başına düÅŸen su kullanımı biraz daha artıyor. Sonuç olarak, dünyadaki iyi suların dengesinde bir TERS ORANTI durumu yaÅŸanıyor. Tekrar edelim: Miktarı artmayan İYİ SU’yun kalitesi çevre kirliliÄŸi sonucu azalıyor, fakat insanın SU ihtiyacı her gün artıyor. Bu denge nasıl düzelecek? Bu “SU dengesizliÄŸi” gün geçtikçe bugünkü nüfusu ve özellikle gelecek nesli tehdit ediyor! Çocuklarımız ve torunlarımız olan gelecek nesli zor durumda bırakmamak için bizlere görev düÅŸüyor. SU’yu korumak için çözümler bulmalıyız.
BirleÅŸmiÅŸ Milletler Nüfus Fonu ve Dünya SaÄŸlık Örgütü (WHO www.who.int) verilerine göre: Bizden çok yıllar önce sanayileÅŸmiÅŸ ve ÅŸehirleÅŸmiÅŸ olan ülkeler 1930’lu yılların baÅŸlarından baÅŸlayarak kendi tabii sularını kirletmiÅŸler. Bu ülkeler, bu problemin farkına vardıkları için ÅŸimdi çok iyi çevreci eÄŸitimler ve çok katı kanunlar ile kendi tabii sularını kirletmemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Kendi ülkelerini kirleten sanayi dallarının (tekstil boyası, dericilik gibi) geri kalmış ülkelerde geliÅŸmesine gayret gösteriyorlar. SU’yun önemini çok iyi kavramış olan tecrübeli sanayi ülkesi Amerika BirleÅŸik Devletleri halkına SU’yu hatırlatmak için yılın bir günü (22 Mart) ile yetinmiyor. 1991 yılından bu yana A.B.D. her yıl Mayıs ayının ilk haftasında “Milli İçme Suyu Haftası”nı kutluyor ve bir hafta boyunca ülkede SU ve özellikle insanın içtiÄŸi su konusu hakkında halk bilgilendiriliyor. Ülkemizde sanayi geliÅŸtikçe ve ÅŸehirleÅŸme oluÅŸtukça, biz de tabii sularımızı kirletiyoruz. Batı ülkelerinin eskiden yapmış olduÄŸu yanlışlıkları görmezlikten geliyoruz, onlardan ders almıyoruz. Çevre kanunlarını hazırlıyoruz, fakat kanuna uymayan ÅŸekilde atık sularımızı iyileÅŸtirmeden tabiata veriyoruz. Fırsat çıktıkça tabii suları kirleten sanayicilere yaptıkları hataları anlatıyoruz, fakat aldığımız cevaplar çok ilginç, hatta korkunç: “Batı ülkeleri iÅŸletmelerinin parasını amorti edene kadar tabiatı kirletmiÅŸler, ÅŸimdi de tabiatı kirletmek bizim hakkımız, tabiatı kirletmeden ürün imal edersek onlarla rekabet edemeyiz!”. İşte bu düÅŸünce ile hareket edildiÄŸinde kendi ülkemizi ve kendi tabii sularımızı bozuyoruz, belki sanayi ürünlerini ÅŸimdilik biraz ucuza mal ediyoruz, fakat tabii sularımız kirleniyor, bunun sonucunda saÄŸlığımızı ve zirai ürünlerimizi kısmen kaybediyoruz. Bir sektörün kazanması ve geliÅŸmesi, buna karşılık insan saÄŸlığının ve tarımın azalması acaba dengeyi saÄŸlayabiliyor mu? DiÄŸer bir sorun, tarım alanlarında bilgisizce kullanılan fazla gübrenin tabiata ve tabii sulara zararı olması. Bilinçli tarım yapan ülkelerde, fazla gübrenin tabiata verdiÄŸi zararın önlenmesi için gübre kullanmanın kanunları geliÅŸmiÅŸ: bitkinin ve toprağın ihtiyacından daha çok gübrelenmesine yasak getirilmiÅŸ. Tarım alanlarına fazlaca amonyaklı, üreli gübre atıldığında, yaÄŸmur ile veya tarımsal sulama suları ile gübreler yeraltı sularına kadar ulaşıyor ve kuyu sularını zehirliyor. Daha önceleri içilebilen kuyu suları “içilmez su” oluyor.
Peki, bu sorunlar nasıl çözülecek? Belediyelerin de SU konusunda halkı bilgilendirmeleri çok iyi olur. Çünkü belediyeler ÅŸehirlerin sahibidir. Åžehirlerde yaÅŸayan insanlara içme ve kullanma suyunu belediyeler temin eder. Büyük ÅŸehirlerde, kentin suyunu temin eden İSKİ, İZSU, BUSKİ gibi müesseselerde SU konusunda bilgili uzmanlar bulunduÄŸuna göre, bu uzmanların denetimi altında halkın bilgilendirilmesi mümkündür ve yapılmalıdır görüÅŸündeyiz. Bugünkü usuller ve kanunlar ile çevreye ve SU’ya tam olarak sahip çıkılamadığına göre devletten de bazı yeni çalışmalar beklemeliyiz. Her konunun başı “EÄŸitim”dir. KiÅŸiler SU konusunda ve tabiatın iÅŸleyiÅŸi konusunda iyi eÄŸitilmedikçe, ne kadar katı kanunlar olursa olsun, kanunlar uygulanamaz ve atıkların iyi sularımızı bozması engellenemez. Sonuç olarak, kötü sular ile insanlarımız hastalanır, tarımımız bozulur ve kaliteli sanayi ürünü imal etmek zorlaşır. Biz, çocuklarımız ve torunlarımız bu ülkeyi terk edip baÅŸka bir ülkeye göç edemeyeceÄŸimize göre tabii sularımızı ve topraklarımızı kirli sular ile bozmayalım. Çocuklarımıza ve torunlarımıza, üzerinde yaÅŸanabilir bir ülke bırakalım. İnsan ve tabiat için “Su’yun Alternatifi Yoktur”. Günümüzde, enerjinin birçok alternatifi bulunuyor: petrol veya kömür yerine güneÅŸ enerjisi, hidrojen, rüzgar enerjisi veya atom enerjisi kullanmak mümkün olabiliyor. Fakat, yaÅŸayabilmek için kaliteli SU’dan baÅŸka bir sıvıyı içemeyiz, gıdamızı elde ettiÄŸimiz bitkileri kaliteli SU’dan baÅŸka bir sıvı ile sulayamayız. “SU’YUN ALTERNATİFİ YOKTUR”. 22 Mart “Dünya Su Günü”nün okuyuculara bu mesajı hatırlatması dileÄŸiyle. İlginizi çekebilir... AKM, Su İçindeki Askıda Katı Madde MiktarıAskıda Katı Madde"nin kısaltılmışı Türkçe'de AKM olarak ve İngilizce yayınlarda "TSS - Total Suspended Solids" olarak yazılır.... Havadaki Canlılar Su Kalitesini EtkilerTabii hava içinde birçok canlı bulunur. Hava ile temas eden su içine havadaki canlılar girer ve burada ürer, böylece suyun kalitesi bozulur.... Aç Su veya Doymamış Su Nedir?Su "Aç" olabilir mi? Evet olabilir. Korozif olan ve metalde korozyon yapan suya kimya dilinde "Aç
Su" veya "Doymamış Su" da d... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.