27 Kasım 2012 | TESİS 52. Sayı (Kasım 2012)

Greening Hotels Sertifikası sahibi Renaissance Polat İstanbul Hotel, su, çevre ve enerji yönetimiyle ilgili çalışmalarıyla diğer otellere de örnek oluyor…
İstanbul Yeşilyurt’ta yer alan Renaissance Polat İstanbul Hotel, bağlı bulunduğu Marriott International Oteller zincirinin en başarılı halkalarından biri. Otel, uluslararası kalite ve zengin ulusal özellikleriyle turizm sektöründe saygın bir marka olarak hizmet veriyor. Geçtiğimiz günlerde, Bureau Veritas’tan Greening Hotels Sertifikası’nı da alan otel, su, çevre ve enerji yönetimiyle ilgili çalışmalarıyla dikkat çekiyor.

Yaklaşık on yıldır su tüketiminin son noktalarında ekonomizer kullanan Renaissance Polat İstanbul Hotel, bu sayede yaklaşık yüzde 30 oranında su tasarrufu sağlıyor. Su tüketiminin oldukça yoğun olduğu, günlük 7,5 ton yıkama kapasitesi olan çamaşırhanesinde de ozonla yıkama sistemine geçen otel, yüzde 40 su tasarrufunun yanı sıra deterjan tüketimini de yine yüzde 40 oranında azaltmış. Geniş yeşil alanlarının sulamasını geceleri yapan otel, seramik, mermer ve beton alanların temizliğini de artezyen kuyusundan elde ettiği suyla yapıyor.
Önümüzdeki dönemde, ciddi miktarda su tüketen soğutma kulelerini devre dışı bırakarak, soğutma sistemini deniz suyuyla beslemeyi planlayan otel, bu sayede yıllık 12 ila 15 bin metreküp su tüketiminin de önüne geçmeyi hedefliyor. Yıllık su tüketimi 120-130 bin metreküplere ulaşan Renaissance Polat İstanbul Hotel’in hayata geçirmeyi planladığı bir diğer proje de deniz suyunu tatlı suya dönüştürerek otelin bütün ihtiyacını buradan karşılamak. Bu proje ile ilgili yasal prosedürler ve çalışmalar devam ediyor.

Katı atıklarını ayrıştırarak geri dönüşüme gönderen Renaissance Polat İstanbul Hotel, 2008 yılında kurduğu kojenerasyon santraliyle elektrik ihtiyacının yüzde 88’ini kendisi karşılıyor.

Teknik Müdür Ahmet Öztürk: “İnsanlar otel tercihi yaparken çevre kriterlerini de göz önüne almaya başladı”
Otelde yapılan çevre yönetimi çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Renaissance Polat İstanbul Hotel Teknik Müdürü Ahmet Öztürk, “Biz hiçbir projemizi fizibilitesi yapılmadan hayata geçirmedik. Bu proje bize nasıl bir kârlılık sağlar? İşveren nasıl bakıyor? Çevreye nasıl bir katkı sağlarız? Hepsini araştırıyoruz. Çalışanlar olarak çevreyi çok önemsiyoruz. İşveren de bizi bu yönde desteklediği için iyi sonuçlar çıkabiliyor.” diyor.
Renaissance Polat İstanbul Hotel bünyesinde 2008 yılında bir çevre komitesi oluşturduklarını söyleyen Öztürk, “Bu yapı ilk başta mühendislik departmanının liderliğinde oluşturuldu. Ama genele yaymak için, farklı departmanları da dahil ettik. Komitenin başkanlığını da her dönem farklı bir departman yetkilisi sürdürüyor. Bu oluşumla birlikte 2008 yılına kadar ölçülemeyen şekilde yürüyen atık sistemimiz, ölçülebilir noktaya taşındı. Artık yıl içerisinde ne kadar kağıt geri dönüştürdük, ne kadar madeni yağı kontrollü bertarafa gönderdik, ne kadar yemek yağını biyodizel üretimine katkıda bulundurmak üzere geri dönüştürdük, hepsini ölçebiliyoruz. Çevre komitesi, 10 kişilik bir ekiple çalışmalara başladı. Şu anda 20 kişinin üzerinde. Bu ekibin asıl maksadı enerji verimliliği sağlamak.”


Teknik Müdür Ahmet Öztürk, Pazarlama İletişim
Müdürü Hande Aktürk, İnsan Kaynakları Müdürü
Selnur Gülek, Çevre Komitesi Başkanı Yücel Dereyayla

Yıllık 10 tonun üzerinde kağıt-karton geri dönüşümü yaptıklarını belirten Ahmet Öztürk, “Bu geri dönüşümün bize kazandırdıklarını da tüm çalışanlarımızla paylaşıyoruz. 10 ton kağıt geri dönüştürerek kaç ağacı kesilmekten kurtardığımızı, ne kadar karbon salımını engellediğimizi, ne kadar enerji verimliliği sağladığımızı çalışanlarımıza aktarıyoruz. Bu da çalışanlarımızda konuyla ilgili ekstra bir motivasyon sağlıyor ve daha fazla katkı yapmaya çalışıyorlar. Bunun bütün çalışanlara yayılması konusunda da insan kaynakları departmanımız büyük emek veriyor.”

Ahmet Öztürk şöyle devam ediyor: “Yıllık 6-7 bin litre yemeklik yağı, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın lisans vermiş olduğu firmalara vererek biyodizel üretimine katkı sağlıyoruz. Plastik geri dönüşlerimiz yılda 5 ton civarında. Pil ve akü gibi doğaya büyük zararları olan atıkları da yine Çevre ve Orman Bakanlığı’nın yetki verdiği firmalara kontrollü bertaraf için gönderiyoruz.”

“Önümüzdeki dönemde hayata geçireceğimiz bir projemiz daha var. Bahçeden sağlanan çim, çalı vs. gibi atıkları kompostlaştırarak gübreli toprak olarak geri kazanacağız. 2013 yılında hayata geçirmeyi planladığımız projeyle kazanılan toprağı da yine otelimizin bahçesinde kullanacağız.”

“Yakın bir zamanda binamızın karbon ayak izini tüm misafirlerimizle paylaşmamızı sağlayacak bir web sitesine üye olacağız. Otelde kullanılan elektrik, su, doğalgaz gibi kaynakları nasıl tükettiğimizi yayınlayarak müşterilerimizle paylaşacağız. Çünkü artık insanlar tercih yaparken bunun gibi kriterleri de göz önüne almaya başladı.”

İnsan Kaynakları Müdürü Selnur Gülek: “Personel seçiminde çevre duyarlılığını da dikkate alıyoruz”
Renaissance Polat İstanbul Hotel İnsan Kaynakları Müdürü Selnur Gülek de çalışanlara çevre bilincini yerleştirmek için çaba gösterdiklerini belirterek, “Bu bilincin sürekliliği için de eğitimlere devam ediyoruz. Hatta personel ilanlarımızda aranan niteliklere, çevre konusunda duyarlılığı ekliyoruz.” diyor.
Renaissance Polat İstanbul Hotel’in iki yıldır DenizTemiz Derneği/TURMEPA’ya üye olduğunu söyleyen Gülek, “İki eğitim sezonunda TURMEPA işbirliğiyle okullara gidip deniz temizliği ile ilgili öğrencilere eğitim verdik. Deniz temizliğinin karada başladığını, deniz temizliği konusunda herkesin üzerine düşen görevler olduğunu onların anlayacağı şekilde, filmlerle, görsellerle anlattık. Toplamda 1670 çocuğa eğitim verdik. Bu eğitim sezonunda da devam edeceğiz.” ifadelerini kullanıyor.

Çevre Komitesi Başkanı Şef Yücel Dereyayla:
“Farklı departmanları çevre komitesine dahil ederek herkesi bilinçlendirmeye çalışıyoruz”
Renaissance Polat İstanbul Hotel Çevre Komitesi’nin dönem başkanlığını yürüten Şef Yücel Dereyayla ise şunları söylüyor: “Bir aşçıbaşının çevre komitesi başkanı olması ilk bakışta garip görünebilir. Ama farklı departmanları, farklı kişileri işin içine dahil ederek hem oradaki yöneticiyi daha bilgili hale getirmek, hem de konuya daha farklı bir bakış açısıyla yaklaşmak mümkün olabilir diye düşündük. Çevre Komitesi başkanı olduktan sonra birçok yeni şey gördüm. Benim de farklı bir bakış açısıyla birkaç önerim oldu. Çevre konusunda benim bilinçlenmem demek, benim altımda çalışan 60 personelin de bilinçlenmesi demek. Artık daha dikkatliyiz. Örneğin, atıkyağ konusunda çok bilinçlendik. İnsanlar atıkyağın lavaboya dökülmesinin kendilerine de zarar verdiğini anlayınca daha dikkatli oluyorlar. Geri dönüşüme gönderilecek bütün atıkları, geri dönüşüme gönderiyoruz. Bunun bir vatandaşlık görevi olduğunu bütün çalışanlarımıza anlatmaya çalışıyoruz.”