Enerjiyi doğru kullanmak, doğru enerjiyi kullanmak...
Çevre ve enerjinin ilişkisi, birbirlerine olan etkisi açıktır. Kirli enerji kaynaklarının çevreyi yok etmekte olduğunu ve nihayetinde insanlığın, yok olmakta olan çevre karşısında bilinçlendiğini, temiz enerji kaynaklarına ve kaynakları verimli kullanmaya yönelmeye başladığını görüyoruz. Elektrik üretiminde bugün hala yüzde 60 gibi en büyük pay maalesef kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtlardadır. Fosil yakıtların çevre etkilerinin hava kirliliği, sera etkisi, asit yağmurları olduğu bilinen bir gerçektir. Yanma sonucu oluşan baca gazlarının atmosfere yayılarak sera etkisi oluşumunda etkin rol oynarken, artan CO2 miktarı, küresel sıcaklığın artmasına ve iklim dengelerinin bozulmasına yol açmaktadır. Kömürün kendisi gibi fosil yakıt olan doğalgaza göre çevreye verdiği zarar çok daha fazladır. Termik santrallerde ve sanayide fosil yakıtların kullanımını her fırsatta eleştiriyoruz. Çünkü baca filtre sistemleri işletilemiyor, devre dışı bırakılıyor. Yeni teknoloji filtre yatırımları yapılmıyor. Baca gazları doğrudan atmosfere bırakılıyor. Diğer taraftan ulaşımda kullanılan fosil yakıtlar çevre için hala en büyük tehditi oluşturuyor. Öyle bir şehirleşme düşünün ki, oluşturduğu trafik yüküyle tonlarca petrolü yaksın, tüketsin ve atmosferi kirletsin; trafik yükü altında ezilen asfaltını da yenilemek için yine petrol harcasın; ekonomiyi, sağlık ve çevreyi büyük kayıplara sürüklesin. Bugün denizde petrol taşıyan tankerlerin kazalarla oluşturduğu çevre felaketlerinden tutun da karada, havada, denizde petrolü kullanan araçlar önemli bir çevre kirlilik faktörüdür. Fosil yakıtların alternatifleri bilindiği üzere güneş, rüzgar, hidrojen, hidroelektrik santrali ve jeotermal enerjidir. Güneş ve rüzgar çevre dostu enerji kaynaklarıdır. Çevre etkileri neredeyse sıfır olan bu teknolojiler giderek yaygınlaşmaktadır. Hidrojen ulaşım sektöründe fosil yakıtların en iyi alternatifidir. Batılı ülkelerde hidrojen dolum istasyonları yaygınlaşmaktadır. Ayrıca hibrid teknolojili (hem yakıt hem elektrikle çalışan) otomobil modelleri tercih edilmeye başlamıştır. Ülkemizde aşırı yüksek vergileri nedeniyle bu otomobillerin yaygınlaşması zorlaşmaktadır. Hidroelektrik santraller (HES) ile elektrik üretimi, dünyada toplam elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 20?sini oluşturmaktadır. Akıp giden suyun dinamik enerjisinden faydalanmak çevre için avantajlıdır ancak büyük çaplı HES?ler büyük su rezervi dolayısıyla büyük çaplı toprak kaybına yol açabilmektedirler. Çevre etkileri incelendiğinde HES inşaatında oluşan atıkların yönetimi önemli bir konudur. Su rezervinde metan gazına yol açan bataklık oluşumunun engellenmesi gerekir. Metan gazı küresel iklim değişikliğinde etkilidir. Çevresinde ağaçlandırmanın arttırılması, tarımsal sulamanın kısıtlanmaması durumunda su enerjisinden faydalanmak çevre dostu bir yaklaşımdır. Enerji üretiminden daha da önemlisi enerjinin doğru kullanımıdır. Verimli kullanılmayan enerji, kaynakları tüketirken çevreyi de kirletmektedir. Çünkü yalıtımı olmayan binalar, elektrik iletim-dağıtım şebekesindeki kayıplar, trafik sıkışıklığı, enerji verimsiz makine, ekipman ve cihazlar, enerji yoğun sektörler, verimsiz üretim sistemleri, katma değeri olmayan prosesler ve elektriği kaçak kullananlar olduğu sürece çevre daha fazla kirlenecektir. Kaynakların verimli kullanılması ve temiz enerjilere yönelik çalışmalar başlasa da henüz istenen seviyelere ulaşılamamıştır. Yetkili makamların temiz enerji alanındaki teşvikleri artırarak ve yasaları bir an önce yürürlüğe koyarak kirlenmenin önüne geçilmesi konusundaki çalışmalarını sabırsızlıkla bekliyoruz. Çevre için enerjiyi doğru kullanmak, doğru enerjiyi kullanmak. İşte bütün mesele bu... Berna Akın Çevre Mühendisi İlginizi çekebilir... Londra Düşük Emisyon BölgesiŞehir sakinlerinin hayatını doğrudan etkilemiyor gibi görünse de hava kirliliğinin kritik seviyelerde yer aldığı ve her sene yüzlerce insanın buna bağ... O Bize Değil, Biz Ona Aitiz...Merve Balta Yaşam iksiri ve iktisadi güç Su, Dünyayı Harekete GeçiriyorÖnümüzdeki yıllarda, üstesinden gelinmesi gereken en büyük zorluklar arasında, bütün dünyada temiz su sağlanması konusu bulunuyor. Tabii ki bu konuyla... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.