Gürültü Kirliliği
“Her insan doğası gereği beden ve ruh sağlığını olumsuz etkilemeyecek, sessiz ve sakin bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Bugünün modern dünyası gürültülü bir dünyadır. Gürültü genel olarak insan üzerinde olumsuz etki yapan genellikle makine kaynaklı ses oluşumudur. Sesin uyumsuz, düzensiz, kabul edilebilir düzeyden yüksek çıkması o sesin gürültü olarak tanımlanması için yeterlidir. Ayrıca gürültü makine-insan kaynaklı bir tür çevre kirliliği olarak da tarif edilmektedir. Gürültü, ilk bakışta önemsiz gibi görünen ancak günlük hayatımızda en yoğun maruz kaldığımız bir kirleticidir. Teknolojinin gelişmesine bağlı olarak ortaya çıkmış olan bu sorun, günümüzün önemli çevre sorunlarından biri olmasına rağmen ülkemizde az bilinen bir kirlilik türüdür. Dünya ölçeğinde en yaygın gürültü türü ulaşım sistemlerinden kaynaklanmaktadır. Motorlu araçlar, uçak ve demiryolu araçlarının yarattığı gürültü en büyük problemdir. Diğer taraftan endüstri, yol ve yapı inşaatları yoğun gürültü oluşturan sahalardır. Çalışma ortamında, trafikte, evde gürültüyle her gün karşı karşıyayız. Özellikle ülkemizin büyük kentleri gürültü yoğunlukları açısından yüksek seviyede olup, Dünya Sağlık Örgütünün belirlediği standartların üzerindedir. Kent gürültüsünü arttıran nedenlerin başında yoğun trafik, yerleşim birimleri yakınına kurulmuş endüstri bölgeleri, yol bakım ve onarımları gelmektedir. Şehir planlamacılığındaki yanlışlıklar gürültü kirliliğinin etkilerini arttırmaktadır. Ülkemizde çarpık kentleşme sanayi ve yerleşim alanlarının birbirine yaklaşmasına neden olmaktadır ve sonuç olarak sanayi alanının yarattığı gürültü kirliği komşu yerleşim birimlerinde yaşayanların sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Gürültü etkisinde kalan insanların uyku saatleri bozulmakta, iş verimleri düşmektedir. Gürültünün neden olduğu yorgunluk endüstriyel kazalara neden olmaktadır. Az gürültülü yerlerde çalışanlara göre çok gürültülü yerlerde çalışanlarda 3-4 kat fazla iş kazası meydana gelmektedir. Bundan dolayı gelişmiş ülkelerde çok sıkı bir şekilde kulaklık, kulak tıkacı gibi koruyucu ekipman kullanma mecburiyeti getirilmiştir. Gürültünün en yaygın olarak bilinen etkilerinden biri işitme kayıplarıdır. Gürültüye maruz kalma süresi ve gürültünün şiddeti, vereceği zararı etkiler. İnsan kulağının duyabildiği ses şiddeti (1- 5dB), normal duyma (5- 10dB), rahatlık hali (40-60dB), aşırı rahatsızlık (60–90dB) ve tahammülsüzlük (90dB ve üzeri) sınırına kadar değişen ses şiddetleri mevcuttur. Ses şiddetinin 120 dB’in üstünde olması insan kulağında fiziksel zarar ve işitme kaybına neden olmaktadır. Genellikle 85 dB’in üstüne maruz kalanlarda “zamanla” meydana gelen işitme rahatsızlıkları oluşmaktadır. Gürültünün insan üzerindeki etkileri geçici veya sürekli işitme bozukluklarının yanı sıra aşırı sinirlilik, stres, iş veriminin düşmesi, konsantrasyon bozukluğu olarak sıralanmaktadır. Meslek hastalıklarının %10'u, gürültü sonucu meydana gelen işitme kaybı olarak tespit edilmiştir. Meslek hastalıklarının pek çoğu tedavi edilebildiği halde, işitme kaybının tedavisi yapılamamaktadır. Endüstri alanında yapılan araştırmalar göstermiştir ki; işyeri gürültüsü azaltıldığında işin zorluğu da azalmakta, verim yükselmekte ve iş kazaları, kayıplar azalmaktadır. Gürültüyü kaynağında veya etki alanında azaltmak için alınabilecek tedbirler; sanayi bölgelerinin, otoyolların ve karayollarının yerleşim bölgelerinden uzak yerlere yapılması, şehir ve sanayi bölgelerinde gürültü ölçümlerinin yapılması, gürültü haritalarının oluşturulması, yeni inşa edilen veya mevcut fabrikalarda, işyerlerinde, yollarda, araçlarda, evlerde gürültü rahatsızlığını önlemek için ses yalıtımı yapılması, gürültülü yerlerde kulak maskesi ve tıkacı kullanılması, gürültülü yerlerde çalışanların tıbbi işitme ölçümlerinin periyodik olarak yapılması olarak sıralanabilir. Türkiye’de trafik ve sanayi yoğun bölgelerde gürültü haritalarının çıkartılarak sesin insan sağlığını tehdit ettiği yoğun bölgeler saptanması çok önemlidir. Gürültü yoğun sanayi bölgelerine, yollara, binalara yalıtım zorunluluğu getirilmelidir. Özellikle havaalanlarına, demiryollarına, karayollarına yakın yerleşim birimlerine insanları gürültüden korumak için ses yalıtım duvarları, ağaçlandırma yapılmalıdır. Şehir içindeki gürültü seviyeleri AB standartlarına çekilmelidir. Standartların uygulanmasında belediyelere önemli görevler düşmektedir. Diğer taraftan belediyelerin sanayicilere proje izni verirken, gürültü konusunu göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Gürültü kirliliğinin, insan sağlığına neden olduğu zararları yeteri kadar önemsemiyor ve tedbir almıyorsanız, bugün duymazlıktan gelinen sorunları bir gün duymak isteseniz de duyamayabilirsiniz. Kulağınız bizde olsun. Berna Akın Çevre Mühendisi bernaakin@dogayayin.com İlginizi çekebilir... Londra Düşük Emisyon BölgesiÅžehir sakinlerinin hayatını doÄŸrudan etkilemiyor gibi görünse de hava kirliliÄŸinin kritik seviyelerde yer aldığı ve her sene yüzlerce insanın buna baÄŸ... O Bize DeÄŸil, Biz Ona Aitiz...Merve Balta YaÅŸam iksiri ve iktisadi güç Su, Dünyayı Harekete GeçiriyorÖnümüzdeki yıllarda, üstesinden gelinmesi gereken en büyük zorluklar arasında, bütün dünyada temiz su saÄŸlanması konusu bulunuyor. Tabii ki bu konuyla... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.