Günümüzde enerji kullanımında fosil yakıtlara bağımlılığın getirdiği ekonomik ve çevresel sorunlarla yüzleşilmeye başlandı. Fosil yakıtlara alternatif olarak güneş, rüzgar, jeotermal gibi kaynaklar daha çok biliniyor. Bunların yanında diğer bir enerji kaynağı: Biyoyakıt. Günümüzde enerji kullanımında fosil yakıtlara bağımlılığın getirdiği ekonomik ve çevresel sorunlarla yüzleşilmeye başlandı. Fosil yakıtlara alternatif olarak güneş, rüzgar, jeotermal gibi kaynaklar daha çok biliniyor. Bunların yanında diğer bir enerji kaynağı: BiyoyakıtBiyoyakıt atıkların değerlendirildiği, çevre dostu, yüksek ısıl kapasiteli bir enerji kaynağıdır hatta bazı ülkeler için fosil yakıtlara karşı güçlü bir stratejidir. Biyoyakıt üretiminde bitkisel-hayvansal atıklar, kentsel-endüstriyel atıklar, yağlı tohumlar kullanılmaktadır. Biyogaz, biyodizel, biyoetanol gibi biyoyakıtlar günümüzde fosil yakıtlara iyi birer alternatif olabilmektedir. Tabi doğru üretilip ve doğru tüketilirlerse.Biyogaz, organik atıkların oksijensiz ortamda fermantasyonu sonucu ortaya çıkan renksiz, kokusuz, havadan hafif bir gaz karışımıdır. Metan oranı yüksek arıtma çamuru, bitkisel, hayvansal atıklar, gıda sektörü atıkları ve bakterilerden faydalanılarak mikrobiyolojik reaksiyonla biyogaz üretilebilmektedir. Biyodizel, kullanılmış bitkisel atık yağlardan, ayçiçeği, soya, kanola gibi yağlı tohumlu bitkilerden elde edilmektedir. Isıl değeri petrol esaslı dizele eşdeğer verimli bir yakıttır. Dizel motorlarda direkt olarak kullanılabilmekte, yakıt ekonomisi sağlamaktadır. Saf olarak veya dizelle % 5 oranında karıştırılarak kullanılmaktadır. Karbondioksit emisyonu, sera gazı etkisi, egzozdan atmosfere atılan zararlı organik maddeler çok daha düşüktür, doğada hızla parçalanıp bozunmaktadır. Biyodizel üretiminde öncelikle hazır bir kaynak olan atık bitkisel yağlar tercih edilmelidir. 1 litre atık yağın 1 milyon litre suyu kirlettiği bilinmektedir. Geri kazanılmayıp atıksuya karışan yağlar arıtmada faaliyet gösteren bakterilerin etrafını kaplayıp biyolojik parçalanmayı engellemekte, KOI ve BOI artışına yol açarak arıtma tesisinin işletme maliyetini arttırmaktadır. Bitkisel yağların atıkları değerlidir çünkü yüksek kalorilidir ve biyodizel üretimindeki maliyeti düşürmektedir. Gelişmiş ülkelerde lokanta, otel ve evlerden atık bitkisel yağların büyük çoğunluğu toplanmakta, biyodizel üretiminde kullanılarak ekonomiye geri kazandırılmaktadır. Böylece bu atık yağların atıksu altyapısına, arıtma tesislerine, çevreye zarar vermeleri, yasadışı olarak tekrar gıdalarda kullanımı önlenmektedir. Biyodizel üretiminde diğer bir alternatif, yağlı tohum bitkilerinin yetiştirilmesidir. Ancak burada uygulanacak politika çok kritiktir çünkü yağlı tohum bitkilerinin üretimi iyi planlanamazsa su tüketimine bağlı olarak kuraklığı, toprakta verimsizliği, gıda tarımına ayrılan payın azalmasıyla gıda fiyatlarındaki artışı ve beslenme sıkıntısını beraberinde getirir. Diğer taraftan üreticisiyseniz enerji tarımı adı altında genetiği değiştirilmiş tohumların pazarı olma, tohumda dışa bağımlı hale getirilme, yeni tarım alanları açma bahanesiyle orman alanlarının yok edilme tehlikeleri vardır.
Gelişmiş ülkelerde biyoyakıtlar için üretim stratejileri değil "kullanım öncelikli stratejiler" uygulanmaktadır. Peki gelişmekte olan ülkelerde biyoyakıt kullanımı yokken üretimlerin teşvik edilmesinin amacı ne olabilir?
Aslında tüm enerji sorunlarının temeli, enerji kaynaklarının yetersizliği değil, enerjiyi nerede ve ne kadar tükettiğinizdir. Enerjiyi akıllıca ve ekonomik tüketmiyorsanız, yani tükettiğiniz enerjinin size faydası olmuyorsa, hala tasarruf yapamıyor ve enerji kaybediyorsanız kaynakları arttırmaya çalışmak boşunadır. Çünkü yeni kaynaklar da kullansanız elde edilen enerji yine sokağa atılacaktır. Ekonomik ve çevresel mücadelede akıllıca olan öncelikle tam olarak tasarruf, geri kazanım ve verimlilik sağlamaktır.Berna AkınYazıişleri Müdürü / Teknik Editör
Şehir sakinlerinin hayatını doğrudan etkilemiyor gibi görünse de hava kirliliğinin kritik seviyelerde yer aldığı ve her sene yüzlerce insanın buna bağ... 10 Mayıs 2019
Önümüzdeki yıllarda, üstesinden gelinmesi gereken en büyük zorluklar arasında, bütün dünyada temiz su sağlanması konusu bulunuyor. Tabii ki bu konuyla... 26 Temmuz 2013