
OECD Çevresel Performans İncelemesi: "Türkiye Raporu"![]()
OECD tarafından Türkiye’nin Üçüncü Çevresel Performans İncelemesi Raporu yayımladı. OECD çevresel performans incelemeleri uluslararası alanda ülkeler açısından referans belgeler olarak kabul ediliyor. Çevresel performans incelemelerinde, üye ülkelerin birbirlerinin performanslarını incelemesi ve deÄŸerlendirmesinin saÄŸlanması hedefleniyor. İncelemeler, bağımsız, gerçeÄŸe dayalı ve hedef gözeten öneriler içeriyor. İncelemeler ile ülkelerin ulusal ve uluslararası taahhütlerindeki ilerlemenin deÄŸerlendirmesi, ülkeler arasındaki diyaloÄŸun teÅŸvik edilmesi, kamuya ve diÄŸer ülkelere hesap verilebilirliÄŸin canlandırılması amacı güdülüyor. OECD tarafından Türkiye’nin Üçüncü Çevresel Performans İncelemesi Raporu yayımlandı. Daha önce OECD tarafından, Türkiye için 1999 ve 2008 yıllarında olmak üzere iki ayrı çevresel performans incelemesi yapılmıştı. Çevresel performans incelemelerinde, diÄŸer emsal deÄŸerlendirme raporlarında olduÄŸu gibi, üye ülkelerin birbirlerinin performanslarını incelemesi ve deÄŸerlendirmesinin saÄŸlanması hedefleniyor. Atıksular ve su kullanımına yönelik detayların yer aldığı raporda, kiÅŸi başına düÅŸen yıllık su hacmi bakımından Türkiye’nin, su zengini bir ülke olmadığına deÄŸinilirken, 2030 yılında nüfusun 100 milyona ulaÅŸmasıyla birlikte kiÅŸi başına düÅŸen yıllık su miktarı azalacağına dikkat çekiliyor. Raporda, nüfus artışının ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin etkileri ile bugün 1400 m3 ten az olan kiÅŸi başı su kullanım miktarının 2030 yılına kadar 1120 m3 e düÅŸürmesinin beklendiÄŸi belirtiliyor. Kaynaklardan çekilen suyun mevcut kaynaklara oranı ÅŸeklinde tanımlanan su stresi, OECD ülke ortalamalarına göre oldukça yüksek. Yunanistan, İspanya ve Meksika gibi bazı OECD ülkelerinde olduÄŸu gibi baÅŸta sulama olmak üzere (toplam su çekiminin neredeyse %70’i) tarım sektörü, ülkede su kullanımında en baskın sektörü. Rapora göre ülke genelinde su kaynakları, zaman ve mekan bakımından dengesiz bir dağılıma sahip. İklim koÅŸulları ve yüzey ÅŸekillerinde yaÅŸanan deÄŸiÅŸimler nedeniyle nehirlerin debisi çoÄŸu zaman düzensiz. Su kaynaklarının, Türkiye’nin kentselleÅŸmiÅŸ ve sanayileÅŸmiÅŸ batı bölgelerinde sınırlı olduÄŸu da raporda deÄŸerlendiriliyor. Yapılan son çalışmalar, Türkiye’de sıcaklıkların ve kuraklığın giderek artacağını ve yakın zamanda yağış düzenlerinin dengesiz hale geleceÄŸini gösteriyor. Nüfus artışıyla birlikte bu deÄŸiÅŸimlerin, pek çok bölgede su kapasitesini azaltması bekleniyor. Bu durum, su kapasitesinin kiÅŸi başı 1000 m3 ten az olduÄŸu Marmara, K. Menderes ve Asi gibi havzalar için bilhassa endiÅŸe kaynağı. Tarım ve enerji üretimi de su niteliÄŸi ve niceliÄŸi üzerindeki baskıyı arttıracak (IPCC, 2014) Yazının devamı için tıklayın İlginizi çekebilir... İklim Kriziyle YüzleÅŸmek: İklim Eylemi için Bir Kaldıraç Olarak Suİklim etkilerinin geri döndürülemez hale gelebileceÄŸi kritik dönüm noktalarına hızla yaklaşıyoruz.... VEGA Türkiye, YaÄŸmur Suyu Depolama Sistemini Hayata GeçirdiSürdürülebilirlik odaklı bu sosyal sorumluluk projesi, çevreye duyarlı bir gelecek için adım atıyor. DoÄŸal kaynakları koruyan sistem, su israfının önl... Konteyner Tip Atık Su Geri Kazanım SistemleriBu proje, bir ilaç firmasının günlük 110m3 kapasiteli atık suyunun %90+ oranında geri kazanılması için kullanılan membran teknolojilerinin kullanı... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.