TORBEN POULSEN

ABB MOTION

OlaÄŸanüstü bir misafir deneyimi saÄŸlamak, konaklama sektörü için son derece önemlidir ve her iÅŸletmenin baÅŸarısının önemli bir parçasıdır. Ancak sektör, misafir memnuniyetinin yanı sıra giderek büyüyen bir ikilemle daha karşı karşıyadır: Çevresel etkilerin ve operasyonel maliyetlerin azaltılmasına yönelik artan baskılarla nasıl baÅŸa çıkılacak? Bu zorluk özellikle su yönetimi söz konusu olduÄŸunda daha da belirginleÅŸiyor. Özellikle basınçlandırma pompaları arızalandığında, yetersiz su temini baÅŸlıca ÅŸikayet alanlarından biridir; ancak oteller, spalar ve restoranlar su kullanımında sürdürülebilirlik hedeflerini ve artan kamu hizmetleri giderlerini de göz önünde bulundurmalıdır.

SU YÖNETÄ°MÄ° SORUNU

Oteller ve konaklama tesisleri su kaynaklarının en fazla ticari tüketicisi olan yerler arasındadır. Bir otel, odabaşına günde ortalama 1.500 litre su kullanabilir. Yüzme havuzu, spa olanakları ve geniÅŸ peyzaj düzenlemesi olanlar çok daha fazla enerji kullanabilir. Sorun salt tüketimin ötesindedir. Geleneksel su yönetim sistemleri bir dizi operasyonel zorluk yaratır. Birçok iÅŸletmede hâlâ yaygın olarak kullanılan sabit hızlı pompalar, talebin düÅŸük olduÄŸu dönemlerde bile maksimum kapasitede çalıştığından aşırı enerji kullanımına, önemli miktarda enerji maliyetine ve ekipmanlar üzerinde gereksiz strese neden olmaktadır. Bu durum, bakım maliyetlerin artmasına ve ekipman ömrünün kısalmasına neden oluyor; bu da konaklama sektörünün daha fazla ön maliyetle karşı karşıya kalması anlamına geliyor.

Yazının devamı için tıklayın