1. GÄ°RÄ°Åž

Eurostat, 2004'ten beri Avrupa'da üretilen atıkların hacmiyle ilgili verileri derlemektedir. Mevcut veriler AB genelinde son on yılda yaklaşık 214 milyon ton (± %2-3) olarak kararlı bir atık üretimi göstermektedir [1] . 21. yüzyılda atık depolama ihtiyacı atık yönetimine iliÅŸkin AB direktiflerinin ardından arttı, örnek olarak AB 1999/31/EC sayı ve 1999 tarihli Konsey Direktifinin organik atıkların düzenli depolama sahalarında (arazi doldurma yoluyla) ortadan kaldırılmasına getirdiÄŸi sınırlamalar belediye atık yakma tesislerinin sayısında artışa neden oldu [2]. Belediye atık yakma uygulamasındaki artış, bunun yanında, atığın nispeten istikrarlı bir oranla üretilmesine karşılık atıktan enerji üretimine olan talebin kış mevsiminde en yüksek olması gibi mevsimlere baÄŸlı bir talep göstermesi nedeniyle atık depolama ihtiyacında bir artışa da neden oldu.

2016 yılında, BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM), Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündeminin (A/Res (karar)/70/1) bir parçası olarak bir dizi Sürdürülebilir Kalkınma Hedefini (Sustainable Development Goals (SDGs)) kabul etti. Ä°nÅŸa edilmiÅŸ çevrede, sürdürülebilirliÄŸi artırmaya yönelik adımlar; malzemeleri, enerjiyi ve atıkları azaltmayı ve daha fazla yenilenebilir kaynak kullanmayı içermektedir, örn. SDG 12 Sorumlu Üretim ve Tüketim hedefi kağıt, plastik, cam ve alüminyumun geri dönüÅŸümünü teÅŸvik eder. Bu, büyük ölçüde, 1999/31/EC sayılı AB Direktifinin arkasındaki ilkelerin modern bir tekrarını temsil etmektedir. Gerçekten de, BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin geliÅŸimi, sürekli ve sürdürülebilir kalkınmayı saÄŸlamak için eylem ihtiyacına iliÅŸkin artan uluslararası farkındalığın doruk noktasını temsil etmektedir. SürdürülebilirliÄŸe odaklanma giderek artan bir ÅŸekilde üç boyutu, yani çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliÄŸi bir araya getirmektedir [3]. Üç boyutun tümü dâhil edilmedikçe, bir yönün, doÄŸası gereÄŸi sürdürülemez bir çözümle sonuçlanan diÄŸerinin pahasına deÄŸerlendirilmesi riski vardır.

Atık depolama tesislerindeki yangınların sıklığına iliÅŸkin güvenilir veriler tüm Avrupa ülkeleri için mevcut deÄŸildir; ancak Ä°sveç'te ayrıntılı yangın istatistikleri tutma konusundaki uzun bir süredir mevcut olan bir gelenek, Ä°sveç'te atık depolarındaki yangınlarla ilgili ayrıntıların 20. yüzyıldan beri mevcut olduÄŸunu ifade etmektedir. Ä°sveç'teki atık tesislerinde çıkan yangınların sayısı ve kaynağına iliÅŸkin önceki araÅŸtırmalar [2,4] atık deposunda her yıl çok sayıda (çoÄŸunlukla küçük) yangın çıktığını doÄŸrulamıştır. Çok sayıda çalışma, son otuz yılda yangınlardan kaynaklanan emisyonları araÅŸtırmıştır [5-15]. Evsel atıklardaki yangınların yüksek düzeyde çevresel olarak, dioksinler (zehirli aromatikler) gibi, önemli kimyasal türler emisyonları üretebileceÄŸine dair kanıt mevcuttur [16,17]. Ayrıca, atık depolama tesislerinde çıkan yangınların söndürülmesi genellikle zor olabilir ve önemli bir potansiyel çevre kirliliÄŸ kaynağını da beraberinde getirir [17].

Yazının devamı için tıklayın