
Türkiye'de Plastik Atık Sorunu ve Politika Önerileri![]()
WWF TÜRKİYE Atık yönetimindeki eksiklikler nedeniyle dünya genelinde plastik atıkların yüzde 37’sinin toprak, tatlı su ve denizlere karışarak kirliliğe sebep olduğu tahmin ediliyor. Mevcut plastik tüketimi ve plastik atık yönetimiyle, okyanuslara ve denizlere ulaşan plastik atıkların daha da artması beklenmektedir. Türkiye, Mısır ve İtalya’dan sonra Akdeniz’e en çok plastik atık bırakan üçüncü ülke konumundadır. 2018’de yayımlanan WWF raporuna göre Türkiye’den Akdeniz’e günde 144 ton plastik atık karışmaktadır. Türkiye’de toplanan atıkların yüzde 67,2’si düzenli depolanırken, yüzde 20,2’si vahşi depolama alanlarında bertaraf edilmekte ve sadece yüzde 12,3’ü geri kazanım tesislerine gönderilmektedir. Düzensizce atılan plastikler çöp kutularından uçarak etrafa yayılıp, depolama alanlarından çevreye saçılmaktadır. Tek kullanımlık plastik ambalaj ve ürünler başta olmak üzere, sigara izmaritleri, hayalet ağlar ve gözle görülmeyen, 5 milimetreden küçük plastik atıklar (mikroplastikler) yaygın bir şekilde çevremizde görülmektedir. Özellikle Çin’in 2018 yılında ülkesine plastik girmesini önlemeye dair getirdiği yasaklardan sonra Türkiye’de önemli derecede büyüyen plastik ithalatı da plastik kirliliğinin artışında önemli bir faktör olarak göze çarpmaktadır. Türkiye’de Atık Yönetim Mevzuatı
Türkiye’de atık yönetimine dair politikalar ve yasal düzenlemeler Avrupa Birliği (AB) uyum süreci göz önüne alınarak oluşturulmuştur. Bu bilgi ulusal atık eylem planlarında da yer almaktadır. Atık yönetiminin çerçevesi çeşitli yasa ve yönetmeliklerle çizilmiş ve uygulama esasları belirlenmiştir. İlgili uluslararası sözleşmelere de taraf olan Türkiye denizlerdeki kirliliğin azaltılmasına ve kontrolüne katkı sağlamayı taahhüt etmiştir. Ambalaj atıklarının yönetiminde “Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu” (GÜS) esasları kabul edilmiş olmakla birlikte ülke genelinde depozito sistemleri yaygın değil. Depozito sistemlerinin kurulması ve işletilmesi 2022 yılı itibariyle zorunlu olacaktır. Ulusal mevzuatımız genellikle AB mevzuatı ile uyumludur ancak ülke dinamikleri dolayısıyla eksik mevzuat, değişken uygulamalar ve hedefler de görülmektedir. Tek kullanımlık plastiklerle ilgili mevzuatın bulunmaması, depolamaya ulaşan geri dönüştürülebilir atık hedefinin olumsuzlukları azaltmak için AB ülkeleri hedefinin üzerinde olması (2035 yılında Türkiye’de yüzde 40, AB’de yüzde 10), toplanan gıda ambalajlarının aynı amaçla kullanılmasına yönelik mevzuatın olmaması, mevzuatta plastik ağlar ile ilgili bir ibarenin yer almaması temel farklar olarak göze çarpmaktadır. İlginizi çekebilir... İklim Kriziyle Yüzleşmek: İklim Eylemi için Bir Kaldıraç Olarak Suİklim etkilerinin geri döndürülemez hale gelebileceği kritik dönüm noktalarına hızla yaklaşıyoruz.... VEGA Türkiye, Yağmur Suyu Depolama Sistemini Hayata GeçirdiSürdürülebilirlik odaklı bu sosyal sorumluluk projesi, çevreye duyarlı bir gelecek için adım atıyor. Doğal kaynakları koruyan sistem, su israfının önl... Konteyner Tip Atık Su Geri Kazanım SistemleriBu proje, bir ilaç firmasının günlük 110m3 kapasiteli atık suyunun %90+ oranında geri kazanılması için kullanılan membran teknolojilerinin kullanı... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.