BIODESULF
HANASU
SAKA ARITIM

Karbon Ayak İzinin Küçültülmesi için Belediyelerde Alınabilecek Temel Önlemler

Karbon Ayak İzinin Küçültülmesi için Belediyelerde Alınabilecek Temel Önlemler

6 Ekim 2020 | TEKNİK MAKALE
147. Sayı (Ekim 2020)
1.227 kez okundu

KAAN MAHMUT ERDEM

Avukat / İzmir Barosu

GİRİŞ

Günümüzün en önemli problemleri hiç şüphesiz küresel ısınma ve buna bağlı olarak ortaya çıkan iklim değişikliği sorunudur. iklim değişikliği, binlerce yıldır stabil olarak hayat döngülerinin devam ettiren yaşam formlarının neslinin tükenmesine neden doğanın karşılaştığı en tehlikeli sorundur. iklim değişikliğinin temel nedenlerinin araştırılması sonucu büyük oranda katılım ile imzalanan uluslar arası anlaşmalar ile sorun çözülmeye en azından sorunun kısa vadede yavaş ilerlemesine katkı sağlanmaya çalışılmıştır. Bilimsel çalışmalar sonucu ortaya çıkan Kyoto Ptotokolü en etkili çalışmalardan birini teşkil eder. Kyoto protokolü ile emisyon salınımının fazla olduğu ülkeler tespit edilmiş; bu ülkelerin karbon salımları için yıllık kotalar konulmuş ve buna bağlı olarak karbon ayak izi hesaplamalarının yapılarak sera gazı envanteri oluşturulması tavsiye edilmiştir.

Karbon ayak izi öz olarak; meydana gelen sera gazı miktarının birim karbondioksit cinsinden ölçülebilen beşeri faaliyetlerin doğaya verdiği zararlar olarak tanımlanabilir. Birim karbondioksit cinsinden hesaplanacak olan sera gazı emisyon miktarının ortaya çıkartılması için karbon ayak izinin tespiti şarttır. Bu hesaplamalar Kyoto Protokolü'nün ülkelere tavsiye ettiği kotların belirlenmesinde ve sürdürülebilir kalkınma modeline geçişte etkin rol oynamaktadır. Sürdürülebilir Kalkınma tüm ülkelerin literatürüne girmiş ve yönetim politikalarınıtemelden etkilemiş bir kavramdır. 

Klasik anlamda enerji tüketiminin doğanın dengesinin bozması ve süre gelen bu tüketimim iklim değişikliğini olumsuz anlamada etkilemesi sürdürülebilir kalkınmanın da kapsamını belirlemiştir. Sera etkisi yaratan fosil yakıtların kullanımı insanoğlunun karbon ayak izini hızla arttırmakta ve bu yakıtların tüketilmesi ile doğa felaketleri tetiklenmektedir. Kyoto Protokolü'nde de belirtildiği üzere Türkiye'nin de aralarında bulunduğu gelişmiş ve özellikle enerjiye daha fazla ihtiyaç duyan gelişmekte olan ülkeler sera gazı emisyonuna neden olan ilk aktörlerdir.

Yazının devamı için tıklayın


 

İlginizi çekebilir...

Tuzla Deride Anaerobik Çamur Reaktörünün Çökme Nedenleri

Tuzla deri anaerobik reaktörü ile ilgili videolar incelendiği zaman olayın gaz patlaması olmadığı görülüyor. Gaz basıncından kaynaklı üstünde gaz balo...
2 Mayıs 2025

Yeni Delhi Okhla Atık Su Arıtma Tesisi

Dünya nüfusu artmaya devam etmekte ve tahminlere göre 2030 yılına kadar 8,5 milyara ulaşması beklenmektedir. Bu nedenle modern tarımın karşı karşıya o...
10 Nisan 2025

Modern Atık Su Havalandırma Teknolojileri: Aerostrip® Şerit Difüzörler ve Neuros™ Hava Yataklı Turbo Blower Sistemlerinin Entegre Kullanımı

Atık su arıtma tesislerinde havalandırma, biyolojik arıtım süreçlerinin verimli işleyebilmesi açısından en kritik aşamalardan biridir. Oksijenin mikro...
10 Nisan 2025

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Enerji & Doğalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeşilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü Kataloğu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü Kataloğu
  • Yalıtım Sektörü Kataloğu
  • Su ve Çevre Sektörü Kataloğu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.