
Grundfos Pompa Genel Müdürü Can Seyhan: "Enerjiyi Verimli Kullanmak Artık bir Zorunluluk"![]()
Su ve Çevre: Ocak ayı itibariyle Grundfos’ta göreve başladınız... Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Can Seyhan: Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü mezunuyum. İstanbul Üniversitesi’nde MBA yaptım. British American Tobacco ve Johnson&Johnson’dan sonra Hilti’de Yönetici ve Balkanlar, Türkiye, Orta Asya, Kafkaslar, Kuzey Irak Bölgeler Direktörü olarak görev aldım. 2013 yılı Ocak ayı itibariyle de Grundfos’ta göreve başladım. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ek olarak Azerbaycan ve Gürcistan da bölgemiz içinde kalıyor. Arkadaşlarımla birlikte bu ülkelerde elimizden gelen en iyi hizmeti vermeye çalışıyoruz. Su ve Çevre: Grundfos’un yapılanmasında bir farklılık olacak mı? Can Seyhan: Grundfos’ta 2007 yılından 2011 yılında kadar Okay Barutçu Genel Müdürlük görevini yürütmüştü. Kendisi bir terfi alarak yurtdışında başka bir organizasyonun başına geçti. Arkasından Mike Otten, Mısır’ın ve Türkiye’nin Genel Müdürlük pozisyonunu devraldı ve sonrasında da Grundfos Orta Doğu Bölge Direktörlüğü görevine atandı. Bu bir geçiş dönemiydi. Bu geçiş döneminin ardından da ben görevi devraldım. Önümüzdeki dönemde bizim için önemli olan belli konular var. Öncelikle daha fazla müşteriye, daha iyi hizmet vermeyi, müşterilerimize daha fazla zaman ayırabilmeyi hedefliyoruz. Ayrıca zaten güçlü olan bayi yapılanmamızı da daha güçlü hale getirmeyi planlıyoruz. Kısacası öncelikli hedefimiz, organizasyonun verimliliğini artırmak. Bu kapsamda kendi organizasyonumuzu da buna göre şekillendireceğiz. Grundfos, Türkiye’de gerek pazar payıyla, gerekse ürün ve hizmet kalitesiyle zaten ön plana çıkıyor. Amacımız bunu daha da güçlendirmek. Su ve Çevre: Grundfos ve sektörle ilgili ilk izlenimleriniz ne oldu? Can Seyhan: Pompa pazarı Türkiye’de çok önemli ve büyük bir pazar. Özellikle su sektörü her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de çok önemini artırıyor. Böyle bir sektörde başarılı olmak için öncelikle iyi ürünlerinizin ve bu ürünleri iyi tanıtacak, ürünlere vakıf, çok iyi bir ekibinizin olması lazım. Grundfos’un bu konuda doğru bir yerde olduğunu söyleyebilirim. Teknik ve ürün bilgisi açısından çok donanımlı ve iyi bir ekiple çalışıyoruz. Öte yandan ürünler bakımından hem Türkiye pazarında hem dünya genelinde çok kabul görmüş bir şirket. Dolayısıyla bu konularda bugüne kadar yanıldığım bir nokta olmadı, beklediğimin dışında bir durumla karşılaşmadım. Beni özellikle mutlu eden ve şaşırtan şey, bayilerimizin de çok ciddi bir deneyiminin olmasıydı. Zaten Grundfos’un başarısında onların da çok büyük payı var. Su ve Çevre: Türkiye’de pompa pazarını değerlendirebilir misiniz? Nasıl bir rekabet söz konusu? Can Seyhan: Türkiye’de Grundfos olarak hitap ettiğimiz pazarın büyüklüğü 270 milyon euro olarak tahmin ediliyor. Türkiye’de kentsel dönüşüm projesi ve bu projeyle daha da artan şehirleşme oranı, pompa pazarının daha da büyümesini sağlıyor. Ayrıca Türkiye’de ve dünyada suya olan ihtiyacın artması, suyun etkin kullanımını gerektiriyor. Bu da suyun transferini sağlayan pompaların öneminin giderek artması anlamına geliyor. Pazarda birçok yerli ve yabancı oyuncu var. Maalesef en büyük sıkıntılarından birisi faturasız satışların hala devam etmesi ve denetimsiz olarak pazara giren ürünler. Bu ürünlerin katalogdaki güç tüketimi değerleriyle gerçek güç tüketimi değerleri birbirini tutmuyor. Ancak kontrol olmadığı için pazardan önemli bir pay alıyor. Pompa sektöründe kar marjları çok düşmüş durumda. Rekabet özellikle fiyat konusunda yapılıyor. Enerji, günümüzün en önemli konularından bir tanesi. Enerji kaynaklarının verimli kullanılması hem yaşadığımız çevre, hem de üretim maliyetlerinin azalması için önem arz ediyor. Dünyadaki elektrik enerjisinin yüzde 10’unu pompalar tüketiyor. Kullanımdaki birçok pompa yeterince verimli olmadığından mevcut tasarruf potansiyeli de değerlendirilemiyor. Dolayısıyla ürün tercihinde öncelikli kriterin fiyat değil, verimlilik olması gerekiyor. Grundfos’un yüksek verimli pompa ve motor teknolojisi, pompaların tükettiği enerjiyi ortalama olarak yüzde 60’a kadar azaltabiliyor. Grundfos, enerji verimliliğinin yanı sıra müşterilerine sunduğu satış öncesi ve sonrası hizmet kalitesi ve danışmanlık hizmetiyle de pazarda fark yaratıyor. Su ve Çevre: Yeni ürün ve teknolojileriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Can Seyhan: Grundfos en son olarak, pompa pazarındaki en yüksek verimli sirkülasyon pompası MAGNA3’ü geliştirdi. MAGNA3, yeni Enerji Verimliliği Yönetmeliği (EuP)’nin sadece 2013 enerji verimlilik indeksi (EEI) şartlarını sağlamakla kalmıyor, 2015 gereksinimlerini de karşılıyor. Enerji tasarrufunu ön plana çıkaran MAGNA3 sirkülasyon pompaları, dökme demir veya paslanmaz çelikten üretiliyor ve 150’den fazla çeşidiyle kapsamlı bir seri olarak sunuluyor. Isıtma ve soğutma sistemleri ile domestik sıcak su sistemleri başlıca uygulama alanları arasında. Sıcaklığı eksi 10°C’ye kadar olan sıvıların sirkülasyonuna uygun bir yapıda tasarlandığından zorlu endüstriyel uygulamalarda ve yeraltı kaynaklı ısı pompası sistemlerinde de yüksek performans gösteriyor. 0.18 Enerji Verimliliği İndeksi sayesinde piyasadaki en verimli sirkülasyon pompası olan MAGNA3’ün teknik özellikleri çok dikkat çekici. Bina sistemlerinde ve endüstriyel uygulamalarda kullanılan pompaların büyük bir kısmı ideal performansta çalışmıyor. Verimlilik oranları oldukça düşük ve gereğinden fazla enerji tüketiyorlar. Bu ihtiyaca çözüm sunmak için Grundfos, standart pompalarının yanı sıra kontrolör, sensör, frekans konvertörü, iletişim özelliği ve yazılım entegre edilmiş pompalarını ve mevcut tüm teknolojisini seferber ederek “iSOLUTIONS” akıllı çözümlerini de yarattı. Bu yeni yaklaşım, yüksek performans, verimlilik ve güvenilirlik garantisi vererek, müşterilerimizin ihtiyacına en uygun akıllı pompa sistemini sunuyor. Grundfos iSOLUTIONS’ta en fazla ön plana çıkan çözümlerden biri, frekans konvertörüyle çalışacak şekilde tasarlanan ve pompa sistemleri için hız kontrolü işlevi sunacak şekilde optimize edilen yeni MGE motor. Piyasadaki ürünler içinde enerji verimliliği en yüksek olanı ve IEC 60034-31 (CD) standardının hedeflediği IE4 seviyesinin üzerinde bir verimlilik sağlayan bu motorlar artık CRE ve CME gibi entegre frekans konvertörlü pompalarımızda sunulabiliyor. Su&Çevre: Grunfos’un atıksu arıtma tesisleri için geliştirdiği son çözümler nelerdir? Can Seyhan: Grundfos olarak son birkaç sene içerisinde atıksu arıtma tesislerinde ciddi referanslara sahip olduk. 5 bin m3/gün’den maksimum kapasitesi yaklaşık 400 bin m3/ gün’lere varan Grundfos pompa ve karıştırıcıları ile çalışmakta olan pek çok referans proje sayabiliriz. Ayrıca, atık su arıtma tesisleri için yeni nesil çift nokta kontrollü hava yataklı turbo blowerlar ve difüzörler ürün gamına eklendi. Gebze fabrikamızda bulunan ultrasonik doppler hız ölçüm cihazımız ile belediyelerin mevcut atık su arıtma tesislerinde ölçümler yaparak enerji verimliliğine yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Ayrıca projelendirme ve boyutlandırma aşamasında biyolojik proses havuzlarının boyutlandırılmasını CFD destekli tasarımlar yaparak, sektöre teknik anlamda büyük destek sağladığımızı düşünüyoruz. Su&Çevre: Son geliştirdiğiniz teknolojilerden birisi de STube... Can Seyhan: Atık su, zaman içerisinde değişkenlik gösteren katı partikül içeriğiyle son derece zorlayıcı ve aşındırıcı bir yapıya sahiptir. S-tube, atıksuyun ihtiyaç duyduğu katı parça geçirgenliği ile hidrolik verim arasında seçim yapmaya gerek bırakmadan bu zorlukların üstesinden geliyor. S-tube çark, pompa hidroliği içerisinde bulunan boru şeklini andıran bir çark tipidir. S-tube tasarımının sadeliği sayesinde hem durağan hem de dinamik ortamlarda uzun çalışma ömrüne olanak sağlayarak, gelişmiş ve maliyetli ek parça ihtiyacına gerek bırakmıyor. S-tube tip çark, katı parça geçirgenliğinden taviz vermeden yüksek hidrolik verim sunuyor. Daha büyük katı parça geçirgenliği sağlamasına rağmen bu koşullarda bile tıkanmaya izin vermiyor. S-tube son derece sade ve bir o kadar da sağlam tasarımı sayesinde uzun çalışma ömrü ve düşük bakım maliyetleri sunuyor. Rakamlarla örnek vermek gerekirse, 15 kw’lık dalgıç bir atıksu pompasının 120 mm katı partikül geçişi ve yüzde 84 hidrolik verimi, IE3 standart verim sınıfı, Class H yalıtıma sahip motoru ile pazara sunmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Su&Çevre: Önem verdiğiniz diğer bir konu olan Blueflux ile ilgili neler söyleyebilirsiniz? Can Seyhan: Grundfos’un ürettiği pompalar, dünya genelinde su veya diğer akışkan içeren tüm tesislerde kullanılıyor. Otomotiv, madencilik, denizcilik, ilaç, güç kaynakları, su arıtma, biyoyakıt, elektrik santralleri ve kimya alanlarında Grundfos pompa sistemleri yüzde 40’a varan oranda enerji verimliliği sağlıyor. Grundfos, enerji verimliliği sağlayan sirkülasyon pompalarına ekodizayn gereksinimleri getiren Avrupa Birliği’nin EUP yönetmeliğini yerine getiriyor ve çevreyi koruma amacıyla hazırlanan ve 2005 yılında yayınlanan EUP yönetmeliğine uygun olarak Blueflux etiketli pompaları sunuyor. Grundfos’un Blueflux etiketli pompaları, piyasadaki en yüksek verimli motorla sürülen pompa olma özelliği taşıyor. Pompalar aynı zamanda da eksiksiz bir pompa çözümünün olmazsa olmazı olan hidrolik kısımda da yüksek verim sunuyor. Grundfos Grubu olarak ciromuzun yüzde 5’ini Ar-Ge faaliyetlerine ayırıyoruz. Grundfos’un pazarda en hızlı büyüyen pompa firması ünvanını elde etmesinde Ar-Ge’ye verdiği önemin büyük payı olduğunu görüyoruz. Bu sayede enerji verimliliği en yüksek olan ürünleri ilk biz pazara sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Su&Çevre: Pompa teknolojilerinde trend ne yönde ilerliyor? Geleceğin sistem ve teknolojileri sizce nasıl olacak? Can Seyhan: Dünyada enerji tüketimi artıyor. Kaynakların kısıtlı olması, ihtiyacın da artmasına paralel enerji maliyetlerinde de ciddi artış söz konusu. Durum böyle olunca günümüzün ve geleceğin sistem ve teknolojilerinin enerjiyi maksimum verimde kullanan sistemler olması bir zorunluluk. Önümüzdeki dönemde Türkiye’de enerji verimli ürünlerin kullanımı artacak ve biz de yüksek enerji verimli ürünlerimizle pazarda daha güçlü bir hale geleceğiz. Rüzgar ve güneş enerjisiyle çalışan su pompalarını ilk geliştiren firma olan Grundfos, mümkün olan her yerde yeşil enerjiyle çalışacak ürünleri geliştirmeye devam edecek. Grundfos, çevreci ürünler kullanılması konusunda bilinçlendirmek için meslek odalarıyla işbirliğine giderek eğitimler düzenlemeyi de sürdürecek. Grundfos olarak özellikle ciddi kıtlığın yaşandığı bölgelerde su kaynaklarını korumak için elimizden gelenin en iyisini yaptığımızdan emin olarak hedeflerimizi güncellemeye devam edeceğiz. Su&Çevre: Sürdürülebilir binalarda pompa sistemlerinin önemi nedir? Can Seyhan: 5 Aralık 2009 yılında Türkiye’de yürürlüğe giren Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği çalışmalarına da katkıda bulunan Grundfos, bu yönetmelik sayesinde yüzde 80’e varan oranlarda tasarruf sağlayan değişken devirli pompa kullanımının artmasını sağlayarak, Türkiye’nin enerji tasarrufunda bulunmasına katkı verdi. Grundfos, fabrikalarda ve binalarda pompaların tükettiği enerjiyi azaltmak için enerji optimizasyonu (pompa etüdü) çalışmaları yapıyor ve bu sayede yüzlerce kWh enerji tasarrufu sağlıyor. Bilinçlendirme çalışmaları kapsamında, Grundfos Akademi’de sadece “Pompa Sistemlerinde Enerji Tasarrufu” konusunda 1000’i aşkın mühendise eğitim verildi ve 2012 yılında Genel Müdürlük binamızı LEED Yeşil Bina Sertifikalı hale getirmek için çalışmalara başlandı. Yeşil Bina sertifikasyonu kapsamında danışman bir firma ile çalışıyoruz ve sene sonunda sertifikamızı almayı hedefliyoruz. Su&Çevre: Ticari Bina Hizmetleri (THB) hakkında bilgi alabilir miyiz? Can Seyhan: İhtiyaçlar doğrultusunda şekillenen inşaat sektöründe ticari binaların sayısı giderek artıyor. Artan ihtiyaçları etkin bir şekilde karşılamak amacıyla Grundfos olarak ticari binalarda atık su yönetimi, ısıtma ve soğutma, basınçlandırma, su şartlandırma ve yangınla mücadele çözümleri sunuyoruz. Ticari binaların tasarlanmasında öne çıkan, enerji verimliliği ve konforun yanında binaların sürdürülebilirlik standartlarını da karşılaması bekleniyor. Ticari binalarda gerekli uygulamaların pek çoğunda pompalar kullanılıyor. Bu pompaların ihtiyaca uygun ve en iyi esneklik ve verimlilik seviyesinde seçilmesi, ticari binanın enerji tüketimini azaltmasında büyük önem taşıyor. İşte tam bu noktada Grundfos’un üstün kalite ve uzmanlığı ile tasarlanan ve konusunda uzman mühendisleri tarafından seçilen ürünleri kullanmak, yeşil binaların sayılarının gün geçtikçe artmasına katkı sağlayacaktır. Ticari bina projelerinin pek çoğu danışmanlık hizmeti veren mühendislerce tasarlanıyor. Sektörde önemli bir rol oynayan teknik kişilere ve mühendislere, doğru bilgiye hızlı bir şekilde ulaşmaları için en iyi hizmetleri sunmayı hedefliyoruz. Etkin müşteri iletişim hattımız, konusunda uzman mühendislerimiz, online olarak sunduğumuz programlar ile diğer tüm alanlarımızda olduğu gibi ticari bina hizmetlerinde de öncü satış öncesi ve sonrası hizmet sunuyoruz. Bu şekilde müşterilerimize her zaman yanlarında ve güvenilir bir çözüm ortağı olduğumuzu hissettirdiğimize inanıyorum. Su&Çevre: Çevre sektörü hakkındaki yorumlarınız nelerdir? Can Seyhan: Avrupa normlarına uyum çerçevesinde çevre sektöründeki ekipmanların çevre dostu, enerji verimli olması büyük önem kazanmaya başladı. Belediyeler kendi su yönetimlerini kontrol edip verimliliklerini geliştiriyorlar. Büyükşehir belediyelerinin sayılarının artırılması kararıyla sorumluluk alanları genişliyor ve bunun sonucunda da eski olan tesisler revizyona girerken, yeni birçok tesis de yapılıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, DSİ, İller Bankası gibi devlet kurumu çok daha aktif bir şekilde sektöre destek veriyor. Örneğin, daha önce sadece su temini ve sulama konularında aktif olan DSİ, atık su birimi kurarak atık su yönetimi konusunda önemli bir aktör oldu. Sadece Ergene Havzası’nda 12 adet atık su tesisinin ihalesi planlandı ve 9 adeti sonuçlandı. Bu da atık su yönetimindeki hızlı gelişmenin bir gösterisi. Ayrıca AB finansal desteğiyle yürütülen projelerin sayısı da giderek artıyor. Türk yüklenici firmalar yurtdışında da pek çok arıtım projesinde aktif rol oynuyor. Grundfos çevre dostu bir şirket olarak sadece enerji verimliliği sağlayan ürünler sunmakla kalmıyor, yerel girişimlere yön, bütünlük ve destek vermeyi sağlamak için küresel bir sürdürebilirlik programı yaratarak, tüm çalışanlarının iklim mücadelesine bireysel katılımını kolaylaştırmak için yöntemler de geliştiriyor. Problem çözümü konusunda organizasyon şemasında aşağıdan yukarı doğru şekillenen bir çizgi takip eden Grundfos’un çalışanları, sadece bir yıl içinde çevre, sağlık ve güvenlik iyileştirmeleri konularında 4000’i aşkın öneride bulundu ve bunların 3000’den fazlası uygulamaya alındı. Grundfos yönetimi tarafından Grundfos’un 6 değerinden bir tanesi “sürdürülebilirlik” olarak benimsendi. Bu çerçevede bir adım daha giderek ofi slerimizin 2008 yılında tüm dünyada çevreye saldığı toplam CO2 salımı miktarını maksimum olarak belirledik. Grundfos’un alacağı önlemlerle tüm ofi sleri her yıl yüzde 10 büyüse de CO2 salımı değerinde artış olmayacak. Bu anlayışın 45 ülkede faaliyet gösteren Grundfos’un tüm ofi slerinde yerleştirilmesi için başlayan eğitim çalışmaları devam edecek. İlginizi çekebilir... AKATED Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Yasın Torun: "Avrasya Su Fuarı: Suyun GeleceÄŸi için Teknoloji ve Bilgi BuluÅŸması"Altyapı ve kazısız teknolojiler derneÄŸi (AKATED) Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Yasin Torun, 5-6 kasım 2025 tarihlerinde düzenlenecek Avrasya Su Fuarı'nın... Su ve Atık Suya Yaklaşımda Ökotek ile Yeni PerspektiflerÖkotek Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Åžebnem Aybige Barlas, döngüsellik ve deÄŸer artırımının kendileri için büyük önem taşıdığını belirterek, upcycling kavram... Meta Mühendislik Genel Müdür Yardımcısı Taylan Berke Yıldız: "Kaliteden Çok Fiyat Odaklı Satın Alma Yapılıyor"Dergimizin sorularını yanıtlayan Meta Mühendislik Genel Müdür Yardımcısı Taylan Berke Yıldız, ülkemizdeki tesislerde kullanılacak ekipmanların seçimin... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.