
Çevre Mühendislerinin Halk Sağlığı Hizmetlerinde Üstlenebileceği Görevler / Sağlık Mühendisliği - Çevre Mühendisliği İlişkisi![]()
Prof. Dr. Ahmet Samsunlu Bu yorum yazımda, dünyada inşaat mühendislerinin su temini ve atıksuların uzaklaştırılması ile başlayan hizmetlerini de üstlenen, suların kalite ve sağlık açısından kullanılabilir olduğunu belirleyen, hastalık bulaştıran faktörleri önleme amacıyla çalışan “Sağlık Mühendisleri”nin hizmetlerini ve 1955 yılında “Sağlık Mühendisliği” adının “Çevre Mühendisliği” olarak değiştirilmesini anlatacağım. Ayrıca, su temini ve atıksuların uzaklaştırılması yanında havasu- toprak ortamlarında kirlilik kontrolü, katı ve tehlikeli atık uzaklaştırma, kirlilik izleme konularıyla genişletilmiş çalışma alanları dışında çevre mühendislerinin halk sağlığı hizmetlerinde üstlenebileceği görevler konusuna da açıklık getireceğim. 1980 yılında Dünya Sağlık Örgütü’nün verdiği bir bursla Amerika’da University of Illinois Urbana Champaign’de bulunmuştum. Bu dönemde Stanford, California Institute of Technology, University of North Carolina, University Michigan Ann Arbor gibi çok sayıda üniversite ile EPA (Environmental Protection AgencyÇevre Koruma Ajansı)’yı ziyaret etmiştim. Bu ziyaretlerim sonucunda çevre mühendisliği dallarının ülkemizdeki çevre mühendisliği ve çevre bilimleri dallarından farklı branşlarda eğitim verdiğini öğrenmiştim. Bu dallar arasında bilhassa Environmental Health (Çevre- Halk Sağlığı) dikkatimi çekmişti. Bu dal mezunlarının Amerika’da halk sağlığı konusunda tıp mezunlarıyla birlikte çalıştıklarını izlemiştim. Ben de kendimi sağlık konularına destek veren inşaat kökenli bir çevre mühendisliği bölümü mensubu olarak görüyorum ve bu yazımın ilginizi çekeceğine inanıyorum.
Sağlık Mühendisliği - Çevre Mühendisliği Dünya tarihine bakıldığında hidrolik konularıyla ilgilenen, su getirme ve kanalizasyon yapım işlerini üstlenen inşaat mühendisleri, ilk sağlık (çevre) mühendisleri olarak kabul edilebilirler. Bu sebeple aynı zamanda sağlık (çevre) mühendisliğinin tüm dünyada inşaat mühendisliğinin evrilmesiyle oluşturulduğu da söylenebilir. Daha sonrasında arıtma işlemlerinin gelişmesiyle sağlık (çevre) mühendisliği konularında kimya ve biyoloji gibi bilim dallarının daha öne çıkması gerekmiştir. Görüldüğü gibi, şehirler geliştikçe su temini ve atıksuların uzaklaştırılması, sağlık (çevre) mühendisliğinin öncüsü olan inşaat mühendislerinin uğraşı alanı oldu. Bu inşaat mühendislerine Britanya’da “Toplum Sağlık Mühendisi” ve Amerika’da “Sağlık Mühendisi” unvanı verildi. Daha sonra bu suların kalite ve sağlık açısından kullanılabilir olduğunu belirlemek için ABD’de Massachusetts Institute of Technology (MIT) 1878 yılında kimya laboratuvarını kurdu. 1887 yılında MIT, Amerika’da ilk Sağlık Mühendisliği Merkezi’ni faaliyete geçirdi ve sağlık mühendisliği eğitimi vermeye başladı. ABD’de 1950’lerin ortalarında sağlık mühendisliğinin ulusal çaptaki öncüleri tarafından mesleği yeni bir seviyeye taşıma ihtiyacı görüldü. 1955 yılında tüm önemli çevre alanlarının ileri gelenleri tarafından, ihtiyaç duyulan şeyin çevre mühendisliğinin tüm alanlarını kapsayan yeni bir organizasyon olduğuna karar verildi. Bu kapsamda Sağlık Mühendislik Akademisi kuruldu. Kurucuları Amerikan Kamu Sağlığı Birliği (APHA), Amerikan İnşaat Sivil Toplum Kuruluşları Derneği (ASCE), Amerikan Su İşleri Derneği (AWWA) ve Su Kirliliği Kontrolü Federasyonu (WPCF) idi. 1966 yılında Amerikan Sağlık Mühendisleri Topluluğu, adını Amerikan Çevre Mühendisleri Akademisi (AAEE) olarak değiştirdi. Amerika’da Sağlık Mühendisliği (Sanitary Engineering) olarak başlayan bu eğitim, 1955 yılında konuyla ilgili tüm odaların kararıyla ismini Çevre Mühendisliği olarak değiştirdi. Bugün Amerika’da çok sayıda üniversitede çevre mühendisliği eğitimi verilmektedir. Günümüzde ve gelecekte çevre mühendisliği, sürdürebilirliği ve sürdürebilir kalkınmayı sağlayacak eğitim dalı olarak görülmektedir.
Ülkemizde Tıp Fakültelerinde Halk Sağlığı Eğitimi Türkiye’de 84 tıp fakültesi bulunmaktadır. Bunların halk sağlığı eğitim programlarına örnek olarak ulaşabildiğim İstanbul Bilim Üniversitesi’nin ders programını inceledim. Birinci Dönemde “Halk Sağlığına Giriş” ismini taşıyan ders, tüm yıl boyunca haftada bir saat olarak verilmektedir. Dördüncü Dönem eğitimi haftada bir saat şeklinde tüm yıl boyunca devam etmektedir. Altıncı Dönem eğitimi (İntern) ise toplam dört haftadır. Bu eğitimde daha çok epidemiyoloji, hastalıklar gibi konular verilmekte, konular arasında yer alan su kirliliği ve dezenfeksiyonu, hava kirliliği ve sağlık, çevre sağlığı, atıklar ve atıkların yok edilmesi, su ve gıdalarla bulaşan hastalıklar dersleri bir dönem boyunca birer saat olarak anlatılmaktadır.
Ülkemizde Mühendislik Fakülteleri Çevre Mühendisliği Bölümlerinde Halk Sağlığı Eğitimi Çevre Mühendisliği eğitiminde Halk Sağlığı ile yakın ilişkisi olan ve İstanbul Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nde verilen aşağıdaki dersler bir sömestre okutulmaktadır. Bu derslerin haftada kaç saat olduğu yanlarında belirtilmiştir.
- Su Kalitesi Yönetimi* - 3 saat (*Zorunlu Dersler, **Seçmeli Dersler)
Halk Sağlığının Korunması Konusunda Tıp Fakültesi Eğitimi ve Çevre Mühendisliği Lisans Eğitimin Karşılaştırılması Su, atık, hava ve gürültü gibi konularla ilgili tıp ve çevre mühendisliği eğitiminde verilen dersler ve ders süreleri dikkate alındığında çevre mühendislerinin halk sağlığı konusunda belirtilen alanlarda daha yoğun bir eğitim aldıkları görülmektedir. Halk sağlığı ile ilgili olarak yukarıda açıklanan eğitimi alan tıp fakültesi mezunları Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu içinde Çevre Sağlığı Şube Müdürlüklerinde çalışabilmekte ve kendileri tarafından bu alanlarda aşağıdaki görevler yürütülmektedir. Bunlar: - Yerleşim yerlerine yeterli ve sağlıklı içme-kullanma suyu temini için gerekli araştırma-geliştirme çalışmalarına katılmak ve gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak, içme-kullanma suyu sistemlerine yönelik geçici ve kesin kabul komisyonlarına katılmak. - Kaynak ve içme suları ile doğal mineralli su tesislerinin izin işlemlerini yürütmek. - Kanalizasyon sistemlerinin projeleri ve çevre sağlığına uygun şekilde yapılıp yapılmadığı konularında görüş vermek ve mahallinde kabullere katılmak. - Gayri Sıhhi Müesseseler ile organize ve endüstri sanayi bölgelerinin sağlık koruma bandı konularındaki toplantılara katılmak ve görüş vermek. Ülkemizde tıp fakültesi mezunu hekimlerin çok az sayıda olduğu ve birçok sağlık ocağında hekim bulunmadığı dikkate alındığında, yukarıda açıklanan bu görevleri Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu içinde Çevre Sağlığı Şube Müdürlüklerinde çevre mühendislerinin kolaylıkla yürütebileceklerine inanıyorum. Böylece üniversiteler bünyesinde yer alan 46 çevre mühendisliği bölümünden her yıl mezun olabilecek 2000 çevre mühendisinden bazılarının bu yerlerde istihdamı sağlanarak hekimlerin, çevre mühendislerinin üstlenemeyeceği insan sağlığı konularında istihdamı sağlanabilir. Yukarıdaki alanlarda ve çevre ile ilgili diğer alanlarda 8 sömestre eğitim gören çevre mühendisleri daha etkili ve verimli hizmet verebilirler.
Sağlık Bilimleri Enstitülerinde Halk Sağlığı Yüksek Lisans Eğitimi Dokuz Eylül Üniversitesi’nde rektör yardımcısı olduğum dönemde (1984-1986), Sağlık Bilimleri Enstitüsü yetkilileri ile uzun süren görüşmeler ve tartışmalar sonucunda Türkiye’de ilk defa çevre mühendisliği öğrencilerinin bu enstitüde yüksek lisans yapabilme imkanını sağlamıştım. Bu yazımı hazırlarken DEÜ de dahil, üniversitelerin sağlık bilimleri enstitülerinin büyük bir çoğunluğunda, en az 4 yıllık fakülte mezunu olanların (çevre mühendisleri de dahil) Halk Sağlığı Yüksek Lisans eğitimi yapmalarına imkan verildiğini memnuniyetle tespit ettim. Bu eğitimi tamamlayanların, Halk Sağlığı ve İş Sağlığı konularında doktora eğitimi almaları da mümkün olabilmektedir. Bu eğitimleri alanlar Sağlık Bakanlığı bünyesinde istihdam edilebilmektedir.
Sonuç Bugün ülkemizde 46 üniversite bünyesinde yer alan çevre mühendisliği bölümlerinde su temini ve arıtılması, atıksuların uzaklaştırılması ve arıtımı, katı atıklar, hava kirliliği, gürültü, halk sağlığı gibi konularda 8 sömestre ders verilmektedir. Buna karşılık tıp fakültelerinde okutulan halk sağlığı derslerinde bu konular daha az sömestrede ve daha dar kapsamdadır. Bu karşılaştırma yapılırken her iki eğitim dalında da temel derslerin (Fizik, Kimya, Mikrobiyoloji vb.) yaklaşık olarak aynı kapsamda verildiği kabul edilmiştir. Tüm üniversitelerin çevre bölümlerinde halk sağlığı ve işyeri güvenliği dersi de kapsamlı bir şekilde okutulmaktadır. Ben de bu dersi yıllarca İTÜ’de verdim. Bu ders kapsamında çevre-sağlık ile ilgili birçok konuların yanında epidemiyoloji, nüfus hareketi, sağlık ve hastalık ilişkisi, aydınlatma, iş kazaları, sivrisinek ve vektörlerle mücadele gibi konular da ele alınmaktadır. Açıkladığım nedenlerle ülkemizde de doktorların yükünü azaltmak için bilhassa halk sağlığı merkezlerinde doktorların yanında çok sayıda çevre mühendisi de istihdam edilmeli, kaynak sularının kontrolü, fosseptiklerin çalışıp çalışmadığı ve buna benzer diğer çevre sağlığıyla ilgili hususlar, bu mühendislerin kontrol ve yetki alanına bırakılmalıdır. Nitekim 80’li yıllarda Sağlık Bakanlığı bünyesinde ABD’de sağlık mühendisliği eğitimi görenlerin çalıştığını hatırlıyorum. Ülkemizde genelde halk sağlığı ile ilgili konuların yalnız tıp fakültesi mezunlarının konusu olduğu kabul görmektedir. Dünyada ve ülkemizde tıp tahsilinin zor ve mezun sayısının az olduğu dikkate alındığında, tıpçıların yükünü hafifletmek için özellikle Amerika’da olduğu gibi, çevre mühendisleri tıpçılar tarafından üstlenilen bazı konularda yetkili kılınmalıdır. Ülkemizde 70’li yıllarda açılmaya başlayan çevre mühendisliği bölümlerinin çalışma alanları Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) tarafından 14 Aralık 1988 tarihinde tanımlanmıştır. Burada anlattığım ve önerdiğim hususlar, çevre mühendisliği eğitimi veren bölümler ve Çevre Mühendisliği Odası tarafından ele alınmalı ve YÖK’e arz edilerek gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır. Böylece Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Çevre Mühendisleri Odası tarafından 22 Nisan 2009 tarih ve 27208 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Hizmet Yönetmeliği’ndeki çalışma alanları daha da genişletilmiş olacaktır.
Kaynaklar
- Environmental Engineering “One of World’s Oldest Professions”, Presented by, Charles A. Buescher Jr., PE, DEE. (https://eece.wustl.edu/eeceatwashu/about/Pages/environmental-engineering-history.aspx) İlginizi çekebilir... Çevre Mühendisleri Odası SemineriErzurum DSİ teşkilatında çevre mühendisi olarak çalışan Hayati Ayık, Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nde 7.12.2019 tarihinde başlatılan Y... İstanbul Dereleri ve Sorunlarıİstanbul'da derelerin sahibinin kim olduğu kesin olarak belli değildir.... İstanbul Dereleri ve SorunlarıDünya Araştırma Enstitüsü, 2030 yılında dünya nüfusunun yarısının su sıkıntısı yaşayacağını; sellerin etkisinin 3 kat artacağını, 54 milyon insanın et... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.