
Salih Aliipek: "Endüstriyel Atıksular için Noktasal Çözümler Düşünülmeli"![]()
Endüstriyel atıksuların geri kazanılmasının hem çevrenin korunması hem de endüstride kullanılan değerli kimyasalların geri kazanımı anlamına geldiğini ifade eden Artemis Arıtım Kurucu Ortağı Salih Aliipek, endüstriyel atıksuların geri kazanımında noktasal kaynak tabanlı çözümlerin düşünülmesi gerektiğini söylüyor. Ülkemizin su meselesi ile ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz? Dünyadaki kullanılabilir su kaynakları hızla azalırken, alıcı ortamlar dediğimiz deniz, göl ve akarsular gittikçe kirleniyor. Bu sorunları yaratan insanoğlu hem tüm canlı hayatı hem de kendi geleceği için ekolojik sürdürülebilirliği sağlayacak çözümler üretmeli. Su doğanın bize en güzel armağanı, alıp kullanalım. Ancak suyu doğaya geri bırakırken ilk aldığımız kalitede olmalı. İnsanoğlu olarak suyu kullanıp kirli ya da kısmen arıtılmış olarak doğaya bırakma hakkımız yok. Yeryüzünü tüm canlılarla ortak olarak kullanıyoruz. Kendi geçici ekonomik çıkarlarımız için çevresel dengeye zarar vermemeliyiz. Kullandığımız suyu orijinal haline getirecek kadar arıtabilirsek, geri kazanmayı da ciddi olarak düşünebiliriz. Tüm atık suların arıtarak geri kazanılmasından bahsediyorum. Bunu gerçekleştirebilecek teknolojik imkânlara büyük ölçüde sahibiz. Daha ekonomik ve verimli arıtabilmek için daha çok Ar-Ge çalışmaları yapmalıyız; ancak şu halde bile büyük kısmını geri kazanabiliriz.
Atık suları neden geri kazanmalıyız, su kaynakları tükendiğinde deniz ve okyanus sularını tuzlarından arındırıp kullanamaz mıyız? Deniz suyu arıtımı, tuz giderimi birçok ülkede ve ülkemizde halihazırda yapılıyor. Bizim de bu alanda çalışmalarımız var. Muhakkak ki denizler ve okyanuslar gelecekte de önemli su kaynakları olmaya devam edecek. Ancak göz ardı edemeyeceğimiz hususlar var. Deniz suyunun içerisinde başta klorür olmak üzere sodyum, sülfat, magnezyum kalsiyum ve bikarbonat gibi çözünmüş tuzlar var ve bunları sudan ayırmak teknik olarak güç. Ayrıca denizlerin organik ve inorganik kirleticilerle giderek kirlendiğini de saptayalım. Termik, iyon değiştirici ya da ters ozmos bazlı sistemlerin tümünde, yüksek ilk yatırım ve işletme maliyetleri ile karşı karşıya kalıyoruz. Bu demek oluyor ki su kaynaklarımızı bugünden iyi korumazsak, ileride çok yüksek birim su maliyetleri ile karşı karşıya kalabiliriz. Su en temel gıda-ihtiyaç maddesi olduğu için suyun pahalı olması yoksulluğun artması, ekonomik ve sosyal yıkımlara yol açar, bu kaçınılmazdır. Öncelikle su kaynaklarımızı korumak için daha fazla ne yapılabileceği konusunda fikir üretmeliyiz. Artan nüfus ve küresel ısınma nedeniyle kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı gittikçe azalıyor. Tabii küresel ısınma başlı başına üzerinde çalışılması gereken bir konu. Bu soruna tüm dünya halkları, devletler, kurum ve kuruluşlar birlikte çözüm üretmek için elinden geleni yapmalı. Ancak günün sonunda bu bir olgu, defakto durum olarak karşımızda. Tüm planlarımızı bu reel durumu kabullenerek yapmalıyız. Bu demek oluyor ki zaten az olan su kaynaklarımız daha da azalıyor. İlginizi çekebilir... Çevtaş Çevre Teknolojisi A.Ş. Kurucu Başkanı Selahattin Okumuş: "Arıtma Tesislerinin Modernizasyonu Öncelikli Konumuz"Dergimizin söyleşi sayfasının bu ayki konuğu Çevtaş Çevre Teknolojisi A.Ş. Kurucu Başkanı Selahattin Okumuş oldu.... ETA Ekipman Genel Müdürü İbrahim Yazıcı: "Yarının Beklentilerini Karşılayacak Teknolojiler için çalışıyoruz"Dergimizin sorularını yanıtlayan ETA Ekipman Genel Müdürü İbrahim Yazıcı, firma olarak yalnızca bugünün ihtiyaçlarına değil, yarının beklentilerine de... AKATED Yönetim Kurulu Başkanı Yasın Torun: "Avrasya Su Fuarı: Suyun Geleceği için Teknoloji ve Bilgi Buluşması"Altyapı ve kazısız teknolojiler derneği (AKATED) Yönetim Kurulu Başkanı Yasin Torun, 5-6 kasım 2025 tarihlerinde düzenlenecek Avrasya Su Fuarı'nın... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.