
Toz Duman Arasında...![]()
Şimdilik dünya genelinde yaygın olmasa da Avrupa ve bazı gelişmiş ülkelerde tüketiciler özel şirketlerin, kamu kurumlarının ve özellikle sanayi kuruluşlarının işletme politikalarını mercek altına alıyor, kurumların çevresel ve toplumsal sorumluluklarını da yerine getirmelerini talep ediyorlar. Bununla birlikte söz konusu çalışmaların tescillenmesi ise apayrı ve başlı başına bir uzmanlık konusu olarak karşımıza çıkıyor... “Sürdürülebilirlik” ve “Çevre” kavramlarının maalesef para ettiği, trend olduğu kanısına varan birçok kuruluş, bu kavramların içini boşaltıp iletişim çalışmalarında bir pazarlama argümanı, reklam unsuru olarak kullanabiliyor, içi boş vaatlerde bulunabiliyor. Hatta artık neredeyse kendini “çevreci” olarak ilan etmeyen firmaya rastlanamaz oldu. Bu yanıltıcı faaliyetleri tanımlayan ve kısaca, “Yeşil yıkama-boyama-aklama” veya “yanıltıcı çevreci vaatler ve mesajlar” olarak tanımlanabilecek “Greenwashing” kavramı da zaten son yıllarda bu olumsuz durumu özetlemek amacıyla yaratıldı ve gündelik dile girdi. Bu kadar tozun dumanın arasında gerçekten sorumluluklarının bilincinde olan kurumları teşhis etmek, tanımak ise o kadar kolay olmuyor. Buna rağmen bazı mekanizmalar da var... Bunlardan birisi ise Avrupa Birliği Çevre Ödülleri... Avrupa’nın en saygın ödüllerinden birisi olan AB Çevre Ödülleri, kurumların bu yöndeki çalışmalarını tasdik eden en önemli iletişim araçlarından birisi. Geçtiğimiz günlerde de Bölgesel Çevre Merkezi-REC Türkiye’nin ulusal sekreteryasını yürüttüğü “Avrupa Birliği Çevre Ödülleri”nin 2015 yılı Türkiye birincilerinin ve finalistlerinin açıklandığı ödül töreni vardı. 1987’de ilk defa “Daha İyi Bir Çevre için Avrupa Sanayi Sektörü Ödülleri” olarak düzenlenen organizasyon yıllar içinde farklı isimler almasına rağmen ana ekseninden çok da sapmadan bugünlere ulaştı. Türkiye’nin ilk defa 2006’da dahil olduğu AB Çevre Ödülleri, Birliğe üye ülkeler ile katılım sürecinde olan ülkelerde düzenlenen bir dizi ulusal çevre ödülü kapsamında yürütülüyor ve sadece ulusal düzeyde ödül kazanmış şirketler, sözkonusu ödül organizasyonunda yarışma hakkını elde edebiliyorlar. Yani süreç oldukça sıkı... En iyilerin “en iyileri”nin seçildiği “şampiyonlar ligi” gibi... Tabii organizasyonun önemi sadece bununla da sınırlı kalmıyor. Söz konusu ödüller, şirketlerimizin Avrupa pazarındaki itibarına da büyük katkı sağlıyor ve Avrupa Birliği çevre standartlarına uyum konusunda güçlü bir teşvik unsuru da oluyor. Bu kapsamda ödül kazanan firmalara Avrupa’da da başarılar diliyor ve önümüzdeki senelerde finalist firma sayısının artmasını umuyoruz. Önümüzdeki sayıda görüşmek ümidiyle... İlginizi çekebilir... Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılına Girerken...Cumhuriyetimizin yüzüncü yaşını kutladığımız, ikinci yüzyılına girmenin coÅŸkusunu yaÅŸadığımız günlerde, B2B Medya yayın ekibimizle, her yıl olduÄŸu gib... Atık Su Arıtma Tesislerinde Tehlikeli Gazlar ve İş GüvenliÄŸiÜsküdar Üniversitesi, SaÄŸlık Bilimleri Fakültesi, İş SaÄŸlığı ve GüvenliÄŸi Bölümü Öğretim üyeleri Yakup Karagöz, Tuğçe Oral, Rüştü Uçan ve Müge Ensari ... Su Ayak İzi...Çevre köşemizin yazarı Taksim Danışmanlık Hizmetleri Kurucu Genel Müdürü Global Raporlama Uzmanı Dilek AÅŸan, Su Ayak İzini Nasıl Azaltırız? baÅŸlıklı y... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.