28 Haziran 2012 | HABERLER 47. Sayı (Haziran 2012)

Türkiye’nin AB uyum yasaları kapsamında 2023 yılına kadar çevre konusunda 60 milyar euro’luk yatırım hedeflemesi, yine bu kapsamda Çevre Lisansı almak zorunda olan KOBİ’lerin kısa vadede yapmaları zorunlu olan çevresel yatırımın toplam boyutu ve tüm bunlara ek olarak Türkiye’nin Orta Asya, Orta Doğu ve Balkanlara açılan bir ticaret kapısı olarak görülmesi, bu sene düzenlenen REW İstanbul Fuarı’na olan yabancı ilgisini de artırdı.
İFO Fuarcılık tarafından, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın desteğiyle 8.’si gerçekleştirilen Geri Dönüşüm, Çevre Teknolojileri ve Atık Yönetimi Uluslararası Fuarı REW İstanbul, her geçen yıl artan büyüme performansını bu yıl da sürdürdü. Alanında Türkiye’nin tek, bulunduğu coğrafyanın ise en büyük uluslararası fuarı olan REW İstanbul Fuarı’na aralarında sektörün dünya devlerinin de olduğu yerli ve yabancı 332 firma katıldı. 47 ülkeden toplam 11 bini aşkın profesyonelin ziyaret ettiği REW İstanbul 2012’de yabancı ziyaretçi oranı yüzde 7 olarak gerçekleşti. REW İstanbul 2012’ye en fazla yurtdışı ziyaretçi ise İran’dan geldi. Bu seneki ziyaretçi profilinde özellikle otomotiv, tekstil ve beyaz eşya sektörlerinden temsilcilerin fuara olan ilgisi dikkat çekerken, Türkiye’nin farklı bölgelerindeki çok sayıda belediyenin hem başkanları hem de ilgili çevre birim yöneticileri REW İstanbul 2012’yi ziyaret etti. Gerçekleşen makine satışları, yeni tesis kurulum sözleşmeleri, ihracat anlaşmaları ve yeni kurulan işbirlikleri ile Türkiye’deki geri dönüşüm sektörüne ve pazara ivme kazandıran fuar, geçen yıla göre yüzde 18 büyüdü.

Sahip olduğu ekonomik büyüklüğünden ötürü Türkiye’deki geri dönüşüm pazarını yeni yatırımlar için önemli bir fırsat olarak gören Avrupalı firmalardan, bu yıl fuara yoğun bir katılım gerçekleşti. Özellikle yeni pazar arayışındaki AB ülkelerinden, münferit katılımların da ötesinde Almanya, İtalya, İsviçre ve Romanya’nın milli düzeyde topluca REW İstanbul 2012’ye gelmesi, Türkiye’nin bu alanda Avrupalılar için ne kadar önemli olduğunu bir kere daha kanıtladı. Düzenlendiği coğrafyada geri dönüşüm sektörünün gelecekte varacağı noktaya bugünden ışık tutan REW İstanbul, yabancı firmalara Türkiye’deki milyarlarca dolarlık geri dönüşüm ve çevre teknolojileri pazarının yanı sıra Türkiye üzerinden K.Afrika, Orta Doğu, Orta Asya ve BDT ülke pazarlarına da erişim fırsatı sundu. Fuara katılan yerli sektör firmalarından kimisi kendilerine milyonlarca dolarlık ihracat kapısı açarken, kimisi alanında söz sahibi yabancı firmalarla yeni işbirliklerine imza attı. Bazı firmalarsa tesislerini modernize edebilecekleri teknolojilerle REW İstanbul’da tanıştı.

Fuar süresince T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı başta olmak üzere Bölgesel Çevre Merkezi REC Türkiye, Marmara Belediyeler Birliği ve TÜDAM tarafından düzenlenen konferans ve seminerlerde atıksudan elektronik atıkların geri kazanımına, atıktan enerji üretiminden özel sektörün çevresel yatırımlarının finansman kaynağına kadar gündemdeki pek çok önemli konu başlığı da masaya yatırıldı.

Zekeriya Aytemur /
İFO Fuarcılık Genel Müdür Yardımcısı
“Kaynaklar sınırlı”
“Kentsel dönüşüm projeleri kapsamında yeni yapılacak binaların, kendi enerjisini kendisi sağlayan, geri dönüşüme uygun altyapıya sahip olan, atıklarını çevreye zarar vermeden kaynağında ayrıştırabilen ekolojik yapılar olarak projelendirilmesi gerekiyor. Tüketimin yoğun olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Buna karşın kaynaklarımız ne yazık ki sınırsız değil. Sürdürülebilir bir yaşam için geri dönüşüm ve atık yönetimi olgusu çok önemli. Evsel atıkların kaynağında ayrıştırılarak geri dönüşümü, belediyeler için önemli bir sorun. Fakat, Kentsel Dönüşüm Projeleri de evsel atıkların geri dönüşümü için önemli bir fırsat sunuyor. Yeni yapılacak binaların, gelişmiş ülkelerdeki gibi geri dönüşüm altyapısına sahip çevre dostu yapılar olarak inşa edilmesi ile çevre konusunda önemli bir ilerleme kaydedilecek.”

Aslı Gür / Armes
“Yeni filtrepresimizi sergiledik”
“Fuarda otomatik yeni filtrepresimizi ön plana çıkarmaya çalıştık. Kendi kendine açıp kapatan, silkeleyen, daha az iş gücüne ihtiyaç duyan bir makine. Plakalar arasında çamur kekleri elle tutulabilir hacimde, bilinen kek şeklinde çamur keki olarak alabiliyoruz. Sonrasında bertaraf ediliyor. Çamur susuzlaştırma ekipmanlarının farklı sektörlerde de kullanım alanı var. Örneğin kimya sektöründe kimyasal madde filtrasyonunda, içecek sektöründe kullanılabiliyor. Çok küçük ebattan başlayıp çok büyük ebatlarda üretebiliyoruz. Örneğin 1500’e 1500 plaka ebadında üreteceğiz. Yerli üretimde Türkiye’de bir ilk olacak. Armes olarak daha çok arıtma sektörünün ürün tedarikçisiyiz fakat nihai müşteriyle de çalışıyoruz. Filtre presi plakalarıyla üreten tek firmayız. Ekipmanların hepsini kendi bünyemizde imal ediyoruz.”

“Fuarda her türlü sıvının depolandığı yeni bir polipropilen tankımızı da sergiledik. Yarım metreye bir metrelik plakaları istenilen ebatlarda lego mantığıyla birleştiriyoruz. Civatalarla sökülüp takılabiliyor. Yüzeye herhangi bir yabancı madde, küf, bakteri, mantar gibi herhangi bir oluşum yapışamıyor. Bu nedenle içme suyu için de çok tercih ediliyor. En büyük avantajıysa modüler bir sistem olması.”

Ertan Karahan / AES Teknik Müdürü
“Fuarda Vibroshift’i tanıttık”
“Fuarda yeni bir filtrepresin tanıtımını yaptık. Yaklaşık altı aylık bir Ar-Ge çalışması sonucunda ortaya çıkardığımız, mekanizma olarak Vibroshift olarak adlandırdığımız Türkiye’de ilk olan bir sistem. Filtrepreslerin boşaltılması aşamasında insan gücü gereksiniminden dolayı işletme açısından ciddi problemler ortaya çıkıyordu. Biz filtrepresi tamamen otomatik yapıp sistemi continue bir operasyona uygun hale getirdik. Vibroshift mekanizmasında plakalar tek tek açılıyor ve aynı zamanda plakalardan kek düşümünü sağlamak için de plakalar tek tek silkeleniyor. Bu silkeleme sayısı kekin ayrılma özelliğine göre operatör tarafından ayarlanabiliyor. Önceden silkeleme sistemler yapılıyordu. Fakat plaka sayısı hidrolik sistemlerin getirdiği bazı teknik zorluklardan ötürü belli sayıya kadar sınırlıydı. Büyük tesislerde ciddi işletme avantajları sağlanıyor. Şu anda mevcut büyük arıtma tesislerinde filtrepres, işletme zorluluğundan dolayı fazla tercih edilmiyor. Tam otomatik kek temizleme ve plaka ayırması olan bu sistemlerle bu zorluğu aşacağımızı düşünüyoruz...”

Mahmut Gedek / Va Tech Wabag Ülke Müdürü
“Çalışmalarımızı REW’de anlatmayı amaçladık”
“Türkiye’de nispeten yeni bir firma olarak öncelikle yabancı finansmanlı projelere teklif vermeyi hedefliyorduk. Geçen seneden bu yana ihalelere katılıyorz. Siverek ihalesini kazandık. Ekibimizi geliştirdik. Türkiye’deki kuruluşumuzdan bu yana dizayn, işletme, satış ve inşaat konularında güçlenebildik. Tüm bu çalışmalarımızı REW’de anlatmayı amaçladık. Artık Wabag Türkiye olarak tüm ihtiyaçlara cevap verebiliyoruz. Avusturya ve İsviçre’deki Wabag mühendisleriyle proses konusunda ciddi adımlar atıyoruz. Adana’da başarılı olduk ve sözleşmemizi imzaladık. Tüm Adana’nın suyunu arıtacağız. Şu an hedefimizde endüstri var ve özellikle çok çabuk bir imtiyaz projesi gerçekleştirmek istiyoruz. Türkiye’de organize sanayi bölgeleri çok ciddi bir su parası ödüyorlar. Organize sanayi bölgelerinin arıtma tesislerinde su belirli bir noktaya kadar arıtılıyor ve sonrasında denize deşarj ediliyor. Fakat arıtılan suyu proses suyu olarak yeniden kullanabilirler. Wabag olarak dünyada uyguladığımız teknolojiler standart olmaya başladı ve bu know-how’ı Türkiye’ye de getirmeye çalışıyoruz.”