7 Ekim 2015 | TEKNÄ°K MAKALE 25. Sayı (Mart-Nisan 2009)

"Artık herkes atıksu pompası üretiyor ama dalgıç pompayı dünyada ilk icat eden firma Flygt'tır" diyen ITT Anadolu Flygt Pompa Pazarlama ve Tic. A.Ş. Genel Müdürü Feyyaz Yumurtacı; "Dünyada ilk evsel atıksu pompalarını icat eden de, dalgıç mikserlerini icat eden de yine Flygt'tır" diyor.

"Pazarda çok uzun yıllar neredeyse her pompanın adı Flygt'tı" diyen Yumurtacı ilk Flygt pompa ile nasıl tanıştığını şöyle anlatıyor; "Ben 1987 yılında Libya'da büyük bir inşaat firmasının makine şefi olarak çalışıyordum. Orada büyük bir arıtma tesisi ve 6 tane pompa istasyonu yapıyorduk. Çalıştığımız şantiyede pompanın adı Flygt'tı. Başka bir pompa dahi olsa bütün pompaların adı Flygt'tı. Ben Flygt'ı orada gördüm ve tanıdım. O dönemde Türkiye'de dalgıç drenaj pompaları yoğun olarak kullanılmıyordu. Türkiye'ye döndükten sonra aynı firmada makine müdürü olarak çalışmaya devam ederken, Flygt'ın müşterisi idim, daha sonra ise Flygt'ın ortağı ve Genel Müdürü oldum".

Feyyaz Yumurtacı ile Gebze Organize Sanayi Bölgesi'ndeki yeni binalarında son dönem çalışmaları hakkında konuştuk...

SÇ: Öncelikle bize biraz Flygt'ı anlatır mısınız? Nerede, nasıl kuruldu? Türkiye'deki faaliyetlerine ne zaman başladı?

Feyyaz Yumurtacı: Flygt, 1901 yılında İsveç'in güneyinde bir köy olan Lindas'ta, o bölgedeki cam ve kristal fabrikalarına kalıp üretmek için kurulmuş bir fabrikadır. Steinberg kardeşler tarafından kurulan fabrika, 1917 yılında Stockholm'de pompa işi ile uğraşan Hilding Flygt ile birlikte pompa üretimine başlamıştır. Flygt 1947 yılında ise dünyada ilk dalgıç drenaj pompasını icat etmiştir.
O dönemlerde maden ocaklarında şaftlı pompalar ile drenaj işi yapılıyor ve çok fazla sorun yaşanıyordu. Bu soruna çareler arayan Hilding Flygt, pompa salyangozunu direk olarak elektrik motoruna bağlayıp suyun içine atsak çalışır mı diye bir fikirden yola çıkarak Stockholm Teknik Üniversitesi profesörleri ile çalışmalar yapmış ve çeşitli denemelerin ardından dünyada ilk dalgıç drenaj pompasını icat etmiştir. Bu icattan sonra, Flygt diğer pompa üretimlerini durdurarak sadece dalgıç pompa üretmeye başlamıştır. 1967 yılında belli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra Kanada, Amerika, Almanya, Fransa, İtalya ve Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde yüzde yüz kendi sermayeleri ile firmalar kurarak satış teşkilatlarını geliştirmişler. Flygt'ın hızlı büyümesi, bu konuya yatırım yapmak isteyen Amerika Birleşik Devletleri'nde faaliyet gösteren ITT Holding'in dikkatini çekmiş ve 1967 yılında Flygt'ı satın almıştır. Bu tarihten itibaren de fabrika faaliyetlerine ITT Flygt olarak devam etmiştir.  
Artık herkes atıksu pompası üretiyor. Ancak ilk dalgıç drenaj pompasını, ilk evsel atıksu pompalarını ve arıtma tesislerinde kullanılan dalgıç mikserleri icat eden firma Flygt'tır. Dolayısıyla Flygt, Türkiyede ve Dünyada pompa denilince akla gelen ilk markadır.
Ben 1987 yılında Libya’da büyük bir inşaat firmasının makine şefi olarak çalışıyordum.  Orada büyük bir arıtma tesisi ve 6 tane pompa istasyonu yapıyorduk. Çalıştığımız şantiyede pompanın adı Flygt’tı. Başka bir pompa dahi olsa bütün pompaların adı Flygt’tı. Ben Flygt’ı orada gördüm ve tanıdım. O dönemde Türkiye’de dalgıç drenaj pompaları yoğun olarak kullanılmıyordu. Türkiye’ye döndükten sonra aynı firmada makine müdürü olarak çalışmaya devam ederken, Flygt’ın müşterisi idim, daha sonra ise Flygt’ın ortağı ve Genel Müdürü oldum.  

SÇ: Son dönemde ITT Flygt’da yeni bir yapılanma oldu değil mi?

Feyyaz Yumurtacı: Evet, 3 yıl önce ITT, yeni bir karar aldı ve su ile ilgili kısmını ITT Water & Wastewater (ITT Su ve Atıksu) olarak değiştirdi. Çünkü ITT çok büyük bir kuruluş ve bünyesinde başka firmalar da var. Bu şekilde 4 önemli firmasını da Flygt, pilot firma olacak şekilde toparladı. Dolayısıyla şimdi ITT Water & Wastewater bünyesinde; Flygt, Sanitaire, Leopold ve Wedeco firmaları yer alıyor.

SÇ: Flygt’ın dünyadaki pazar payı nedir?

Feyyaz Yumurtacı: Dünyada rakiplerine göre, çok yüksek bir pazar payı var. Sadece Flygt olarak cirosu 1.2 milyar dolar civarında. Türkiye de müşterilerimiz belki bu büyüklüğü tam hissedemiyor. Çünkü Türkiye, yeni gelişen bir pazar ve altyapısını henüz tamamlamamış durumda olduğu için pazara giren her firma, etkin bir pazarlama yapıyor. Ancak Flygt’ın dünyadaki büyüklüğünü ve nasıl bir teknoloji devi olduğunu da herkes biliyor.

SÇ: Flygt Türkiye’ye ne zaman geldi?

Feyyaz Yumurtacı: Aslında Flygt 1956 yılından beri Türkiye’de var. O dönemde mümessil firma tarafından temsil edilmekteydi. Flygt, gelişen pazarlara önem verdiği için 1991 yılında tüm organizasyonu içinde bir ilk olacak şekilde Türkiye’de Anadolu Flygt’ı kurdu. Yani “Anadolu Flygt”, Flygt’ın yerel ortakla kurduğu dünyadaki ilk örnektir. Bizden sonra Yunanistan’da da aynı şekilde yerel ortaklı bir işletme kuruldu. Kısaca Türkiye’de ITT Flygt yerel ortaklığı o tarihten bu yana devam etmektedir.

SÇ: Anadolu Flygt Türkiye’de neler yapıyor?

Feyyaz Yumurtacı: Anadolu Flygt, 1991 yılında kurulduğu zaman, pazar Türkiye’de çok dardı. Arıtma tesisleri yok denecek kadar az ve atıksu pompaları da çok az biliniyordu. O dönemde Flygt dalgıç atıksu pompalarını, arıtma tesislerinde kullanılan ekipmanları Türkiye’deki ilgilli yetkililere seminerler vererek tanıtmaya çalışıyordu.
Anadolu Flygt’ın hizmet anlayışı, satış sonrası hizmetlerine her zaman önem vererek gelişmek olmuştur. Bizler halen aynı anlayışla her gün biraz daha fazla gelişerek devam ediyoruz. Satış mutlaka çok önemlidir ancak dünyanın en iyi ürününü bile alsanız eğer sizi destekleyecek satış sonrası hizmetleriniz yoksa günün birinde herhangi bir sorun çıktığında ve çözülemediğinde, tüketici o ürünü bir daha sizden almaz. Bizlerde bu konuyu ciddi şekilde ele aldık, yatırımlar yaptık ve açıkça şunu belirtmek isterim ki Türkiye’de kendi konusunda satış sonrası hizmetler açısından en büyük yatırımı yapan firmayız diyebilirim.

SÇ: Türkiye’de üretim de var mı?

Feyyaz Yumurtacı: Satışını yaptığımız ürünlerin yan ekipmanlarını, yeni modern tesisimizde üretiyoruz. Örneğin bir pompa istasyonunun anahtar teslimi montajı veya bir atıksu arıtma tesisine sattığımız ürünlerin montajı ve o montaj esnasında gerekli diğer ürünlerin üretimini yapıyoruz.  
Öte yandan Anadolu Flygt, artık arıtma tesislerinde kullanılan diğer ekipmanların da mümessiliğini yapmaktadır. Dünyada Roots Blower'ları ilk icat eden Amerikan Dresser Roots firmasının Türkiye mümessiliyiz. Bu ürünün ( bareshaft ) kafa kısmını alıp paket haline getiriyoruz. Susturucuları, şasesi, filtresi, kabini vs bunların üretimini burada, paket ünite olarak üretip müşterilerimize satıyoruz. Ayrıca yine kendi bünyemizde olan ITT Sanitaire marka difüzör satışlarımız da var. Bunların dışında Mono pompaların icatçısı, İngiliz firması Mono Pump'ın Türkiye mümessiliyiz. Kısacası arıtma tesisinin her kademesinde ihtiyaç duyulacak ekipmanları paket halinde müşterilerimize teklif edebiliyoruz. Bunların hem satışını, hem satış sonrası servis hizmetlerini, hem de montajını yapabiliyoruz.

SÇ: Satış sonrası hizmetler konusu her zaman çok önemlidir. Bu konudaki faaliyetlerinizi biraz daha açar mısınız?

Feyyaz Yumurtacı: Biz Anadolu Flygt olarak, satış sonrası hizmetlerine özellikle büyük önem veriyoruz. Bilhassa belirtmek isterim ki bizim yatırımlarımızın büyük bir kısmı satış sonrası hizmetlerine yöneliktir. Bu kapsamdaki yatırımlarımızı özellikle yedek parça stoğu, kaliteli servise yönelik hizmet ve teknik eğitim olarak belirtebilirim. Teknik eğitime yaptığımız yatırımlar dahilinde müşterilerimizin teknik elemanlarına da eğitim vermeye çalışıyoruz. Ben yıllarca yurtdışında çalışmış bir mühendis olarak söyleyebilirim ki Türkiye'de işletmelerin en büyük sorunu ara eleman eksikliğidir. Mühendisle işçi arasındaki ara teknik eleman maalesef Türkiye de çok azdır.  Bu durum kamuda da özel sektörde de çok ciddi bir sorundur.
Pek çok tesis konuyu bilmeyen kişiler tarafından çalıştırılıyor. Biz de bu açığı kapatmak için müşterilerimizin teknik elemanlarını kendi firmamızda, servisimize davet ederek iki üç günlük teknik eğitimler veriyoruz. Bu şekilde elemanlar en azından pompa arızalandığı zaman, arızanın tespitini yapıp ilk müdahaleyi yapabilecek donanıma sahip oluyorlar. Kısacası müşterilerimizin teknik personeline verdiğimiz teknik eğitimlerle, küçük sorunları telefonla kendileri çözebilecek düzeyde bir teknik bilgi altyapıya sahip olmalarını sağlıyoruz.   

SÇ: Arızalanan ürünlerin tamir süreçleri nasıl işliyor?

Feyyaz Yumurtacı: Dünyada olduğu gibi müşterilerimize periyodik bakım anlaşması öneriyoruz. Elinde 30-40 tane Flygt ekipmanı olan bir müşterimize 3 veya 6 ayda bir periyodik bakım anlaşması sunuyoruz. Servis elemanlarımız mevcut tesise gidip her bir ekipmanın; yağına, çektiği ampere, aşınma halkasına vb. bakıp bir aşınma varsa, bu parçanın değişmesi gerek şeklinde rapor tutarak ekipmanların kontrolünü sağlıyor. Periyodik bakım anlaşmaları ile pompaların, mikserlerin ömürlerini uzatmaya çalışıyoruz. Birinci öncelikli gayretimiz budur. Arızalanan bir pompanın tamir edilmesi zaman zaman o işletme için uzun süreler alabiliyor. Mühim olan periyodik bakımı ile pompayı sürekli çalışır halde tutmaktır.

SÇ: Uzun yıllar hiç bozulmadan çalışmış bir pompa örneğiniz var mı?

Feyyaz Yumurtacı: Evet var. Bu benim için de çok güzel bir hikaye. 1970 yılında Türkiye'de  Erdek'e gelen pompalar, pompa istasyonunda yıllarca kullanılıyor sonra alt yapıdaki boru hatları değişince bu pompa istasyonu devre dışı kalıyor. O dönemdeki belediye bir nedenle bu pompaları yerinde bırakıyor. Aradan yıllar geçiyor, 2003 yılıydı sanırım Erdek Belediyesi bize bu pompaları getirdi. Biz de pompaları inceledik, baktık ki pompalar sağlam, çalışıyor sadece biraz kirlenmiş. Yetkililer 10 gün sonra borcumuzu ödeyelim, pompalarımızı alalım diye geldiler. Biz de hiç borcunuz yok, pompalar sağlam ve çalışıyor dedik. Bunun üzerine teknik elemanlar bize bu pompaların hikayesini anlattılar.
Belediye görevlileri devre dışı kalmış pompa istasyonunu yıkıp komple kaldırmak istemişler. Binayı yıkmadan önce içeride zemine baktıklarında bir kablo ucu görüyorlar ve bu kablo nedir diye kazmaya başlıyorlar. Kazdıkça kablonun daha da dibe gittiğini görüyorlar. Neticede kablonun sonunu bulduklarında görüyorlar ki orada bir pompa var. Uzun yıllar gömülü kalmış. Sonrasında pompaları çıkardıklarında, bu pompaların Flygt olduğunu anlıyorlar ve hemen bize getiriyorlar. Dolayısıyla 1971 yılında alınmış olan bu pompalar 2003 yılında bize getirildiklerinde, 32 sene geçmiş olmasına rağmen hala çalışıyordu. Sonrasında tabi ki hemen devreye aldılar ve hala bu pompalar kullanılıyor.

SÇ: Pompaların arızalanması konusunda en çok hangi dış etkenler söz konusu?

Feyyaz Yumurtacı: Elektrik motoru ile çalışan her ekipmanın kendi bünyesinin haricinde o ekipmanı bozabilecek yan faktörler vardır. Burada ilk önemli kısım elektrik kumanda panosudur. Dolayısıyla çok iyi bir pompa alsanız bile eğer ki iyi bir kumanda panosu yaptırmazsanız her zaman sorun yaşayabilirsiniz. Pompa kadar, kumanda kontrol panosu da çok önemlidir. En iyisi olması lazımdır. Birinci dış etken budur. Diğer bir dış etken de atıksu pompa istasyonuna, yağmur suyu hattı bağlı ise, yağmur suyuyla birlikte gelen çelik malzemeler gibi farklı malzemeler de pompaya ciddi hasarlar verebilmektedir. Türkiye'de maalesef altyapı yetersizliğinden dolayı yağmur suyu hatları da atık su pompa istasyonlarına bağlanıyor. Doğal olarak yağmur suları da farklı malzemeleri taşıyabiliyor.
Ayrıca belirtmek isterim ki Flygt yine bir konuda öncülük yaparak elektrik motorunu "H" sınıfı izolasyonlu üretmiştir. Bundan önceki "F" sınıfı izolasyonlu motorlar, 125 0C'den 155 0C sıcaklığa kadar dayanabiliyordu. "H" sınıfı pompalar ise 185 0C'ye kadar dayanmaktadır. Flygt'ın bu yeniliğini şu anda rakiplerimiz takip etmeye çalışıyorlar. Dolayısıyla dalgıç atıksu pompaları ısınmaya karşı oldukça dayanıklıdır. Yeter ki kontrol kumanda panosu oldukça düzgün yapılsın, harici etkenlerden dolayı pompaya zarar verecek bir şey olmasın.

SÇ: Pompa teknolojisinde son noktaya gelindi mi?

Feyyaz Yumurtacı: Henüz bu teknolojinin sonuna gelinmedi. Pompa teknolojisi gelişmeye devam ediyor. Az önce örneğini verdiğim "H" sınıfı izolasyonu olan pompalar, son beş sene içinde geliştirildi ve "F" sınıfı izolasyondan "H" sınıfına geçildi. Bu yeniliğe ek olarak Flygt, yeni bir çark teknolojisi icat ederek "N" tipi çark (pervane) üretimini de gerçekleştirdi. Dolayısıyla pompada zaman içerisinde mutlaka yeni bir buluş oluyor. Pompa teknolojisi daha ileriye gidiyor. Tabi burada mühim olan verimi hep artırmak ve bu konuya odaklanmak. En az enerji ile en çok işi yapabilmek. O yüzden pompa teknolojisi ilerlemeye devam edecektir.

SÇ: Pazarda rekabet de enerji verimliliği noktasında mı dönüyor?

Feyyaz Yumurtacı: Evet, rekabet de o noktada dönüyor. Çünkü pompa teknolojisinde bir yenilik yaptığınız zaman ve bu tüketicinin enerji tasarrufu sağlaması ile ilgili bir konu ise tüketici ona odaklanıyor. Ve o ürün daha çok satın alınmaya başlanıyor. Diğer rakipler de aynı teknolojiyi uygulamaya çalışıyorlar. Tabi, bu durum firmaların pazar payını da artırıyor. Bunun için araştırma geliştirme Flygt'ta çok önemlidir. Günümüzde pompaların malzemesinin geliştirilmesi ile ilgili teknolojiler var. Üretimde, işletmede ekonomiklik ne olmalıdır konusu da ayrıca ciddi şekilde gelişen bir alandır. Dolayısıyla pompa sektöründe de sürekli bir gelişim, yenilenme vardır.

SÇ: Anadolu Flygt son dönemde neler yapıyor?

Feyyaz Yumurtacı: Anadolu Flygt olarak biz de ITT Water & Wastewater'a bağlı olarak gelişmeye çalışıyoruz. ITT Water & Wastewater su arıtması ile ilgili her konuya yönelmiş durumda. Pompa ve karıştırma ile ilgili ekipmanlar haricinde, suyun ileri arıtması yani atıksu arıtma tesislerinden çıkan suyun içilebilir su haline getirilmesi konusundaki ekipman üretimi ile ilgili ciddi yatırımlar yapıyor. Onlarla birlikte bizde Türkiye'de bu konuya odaklandık ve kendi bünyemizde yatırımlar yapıyoruz.

SÇ: Bu arada yeni binanıza taşındınız...

Feyyaz Yumurtacı: Evet. 2001 yılında artık büyümemiz gerektiğine karar verdik. Yaklaşık iki buçuk sene nerede olmamız gerektiği ile ilgili yer araştırması yaptık. Sonuç olarak Gebze Organize Sanayi Bölgesi'nin bizim için ideal yer olduğuna karar verdik. Ve şu an binamızın olduğu yeri alarak pompa işine uygun bina tasarımını yaptırdık. İnşaat çalışmalarından sonra 2007 yılının sonunda binamıza taşındık.
Binamız, satış, proje ofisleri, satış sonrası hizmetler, kiralama birimi, stok alanları ve imalat atölyelerini de içine alan 10.000m2'lik kapalı alana sahiptir. Ayrıca verdiğimiz teknik servis hizmeti sonrası pompaların testlerini yaptığımız test havuzumuz, eğitimlerimizi gerçekleştirdiğimiz konferans salonumuz da mevcuttur. Bu sene yaza doğru açılışını yapacağız.

SÇ: Ve krize gelirsek, neler söylemek istersiniz?

Feyyaz Yumurtacı: Krizle ilgili birkaç şey söylemem gerekirse; yaşadığımız kriz, atıksu arıtma ve pompa sektöründe gelişimi biraz yavaşlatıyor. Geçen sene atıksu pazarı gelişen bir pazardı. Bu yılki yerel seçimler ve krizin etkisiyle pazarın daralacağını şimdiden görebiliyoruz. Ancak alt yapı işleri hiçbir zaman durmayacağı için diğer sektörlere nazaran bizim sektörümüzde daha az bir daralma olacaktır. Bir duraklama mutlaka olacaktır ama bir büyüme olmasa da satışlar devam edecektir. 2009 yerel seçimlerinden sonra Mayıs-Haziran aylarında yerel yönetimlerin altyapı işlerine tekrar önem vereceklerine inanıyorum. Dolayısıyla altyapı işlerindeki hareketlenmeler hızlanarak devam edecek ve inanıyorum ki krizin etkileri 2010 yılında bizim sektörümüzde azalmış olacaktır.

 

---

R E K L A M