Antalya’nın Belek ilçesinde golf sahası yapmak adına yapılan katliamı geçtiğimiz haftalarda hepimiz basından takip ettik.Çevre örgütleri, bu yörenin 1990 yılında "Turizm Bölgesi" ilan edilmesiyle birlikte katliamların başladığını ve bugüne kadar yaklaşık 500 bin ağacın katledildiğini belirtiyorlar. Oysa Belek, 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 9. maddesine göre 383 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinin uygulandığı 22.10 1990 tarih ve 90/1117 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla "Özel Çevre Koruma Bölgesi" ilan edilmiştir.
Neden?
Çünkü Belek ormanlarının % 85'i verimli karakterdedir.
Çünkü ülkemizde yapılmakta olan fıstıkçamı ağaçlandırmaları için gerekli olan tohum ihtiyacını karşılayan 50 hektar (500.000 m2) alana sahip Türkiye'nin ikinci büyüklükteki meşceresidir.*
Çünkü 1. derecede SİT alanıdır.
Çünkü Belek kıyıları nesli tehlike altında olduğu için uluslararası koruma altında olan Caretta caretta (deniz kaplumbağalarının) üreme alanıdır.
Çünkü kuşların göç yolları üzerinde bulunuyor. Ayrıca orman içi ve çevresinde de birçok endemik bitki mevcut.
Ne yapıldı?
Yukarıdaki özelliklerinin yanında seralar ve tarım işletmelerinin faaliyeti sonucu toprağa ve suya karışan atık, zehirli maddelerin denize gitmesini önleyen bu ormanlar çevre tahribatına neden olan golf sahalarının yapılması için feda edildi.
Golf sahaları, çimlerin muhafaza edilmesi amacıyla çok su tüketimine neden olmaktadır. Bir golf sahasının 1 hektar ( 10.000 m2) başına yılda 10.000 - 15.000 ton suya ihtiyacı bulunmaktadır. 100 hektarlık bir golf sahasının tüketeceği su miktarı yaklaşık 1 milyon ton/yıl olmaktadır. Su fakiri olma yolunda hızla ilerleyen ülkemizde bu tüketim savurganlığının ulaştığı boyut elbette tartışılmaz.
Diğer taraftan golf sahalarında çimlerin sık ve kısa olması için aşırı gübreleme yapılmaktadır. Kullanılan gübrelerin hepsi kimyasal içermektedir. Tarım için bile maksimum 14 kilo kullanılırken, bir golf sahası için hektar başına yılda 21 kilo kimyasal gübre kullanılmaktadır. Bu kimyasallar ise yeraltı sularının, akarsu ve denizlerin kirlenmelerine neden olmaktadır.
Kim?
1960’lı yıllarda ağaçlandırma çalışmalarına başlanarak 30 yılda oluşturulan bu harika fıstık çamı ormanları günümüzde golf sahası yapımı adına katledilmiş durumda. Tüyler ürperten bu katliamı yapan ve yapılmasına göz yumanların kim olduğunu ve ne ceza alacaklarını umarım tüm kamuoyu görecektir.
Ve ben bir tek çınar ağacının kesilmesine izin vermeyip gerekirse köşkü kaydırırız diyen, bataklık arazileri, orman alanlarına dönüştüren, kesilen bir iğde ağacı için gözyaşı döken ve tüm özlemi ülkemizi yeşillendirmek ve ağaçlandırmak olan Atatürk’ü ölümünün 69. yılında bir kez daha saygıyla anıyorum.
Berna Akın
Çevre Mühendisi
bernaakin@dogayayin.com
* Meşcere: Ağaç türü, yaş, gelişme çağı ve kapalılık bakımından çevresinden farklılık gösteren en az bir hektar büyüklüğündeki bir orman alanı.