BIODESULF
HANASU
SAKA ARITIM
WAVIN

Yıldız Teknik Üniversitesi Ekolojik Ayak İzi

DOSYA
11. Sayı (Kasım Aralık 2006)

1970’lerde baÅŸlayan ancak 1980’lerde ifadesini bulmaya baÅŸlayan sürdürülebilir kalkınma, ilk olarak, gezegenimiz (yenilenebilir ve yenilenemez) kaynaklarının geliÅŸmiÅŸ ülkelerin üretim ve tüketim kalıplarındaki hızlı geliÅŸmeyi besleyemez hale gelmesinin iÅŸaretleri ile ortaya çıkmaya baÅŸladı.
1990’larda hızlanan sürdürülebilir kalkınma konusundaki çabalar, üniversite kampüslerinden de yoğun ilgi gördü. Başta ABD ve AB ülkelerindeki üniversiteler olmak üzere, dünyanın çeşitli ülkelerindeki üniversiteler, peşpeşe sürdürülebilir kalkınma ile ilgili projelerini ortaya koymaya başladılar. 1990 Talloires Deklarasyonu gibi pek çok uluslararası girişim, üniversitelere çevresel anlamda farkındalığı, üniversite ortamında çevre bilinci kültürünü yaratma ve sürdürebilmeyi, mümkün olduğunca çok taraflı katılımı ve işbirliklerini teşvik ediyordu.

Bu çerçevede, sürdürülebilirliğin en çok kullanılan statik göstergelerinden biri olan ekolojik ayakizi, dünyanın varolan doğal kaynakları ile toplumun bu kaynakları tüketmesi arasındaki ilişkiye dayanıyordu.1 Yani doğal kaynak talebi ile doğal kaynak arzı (biokapasite) arasındaki dengeyi ortaya koydu. Örneğin, 1961’den bu yana BM bünyesinde yapılan hesaplamalar, bugün dünyanın, biokapasitesini aşmış bir tüketim içerisinde olduğunu göstermektedir.

Ekolojik ayak izi hesaplamasının yapılabilmesi için, öncelikle tüketimle ilişkili bir kaynak akışının ve atık oluşumunun varlığı gereklidir. Örneğin, belli bir tüketim kalıbının sürdürülebilmesi için ne kadar toplam araziye (hektar olarak) gereksinim duyduğumuzu belirlemek adına, söz konusu tüketimin alt kategorilerinin arazi kullanımları bile hesaplanmaktadır. Bu anlamda, ekolojik ayak izi hesaplamalarında başlıca beş kategori kullanılmaktadır: Gıda, evsel tüketim, ulaşım, enerji ve hizmetler.

Bu kategorilerdeki tüm dünya tüketimini karşılamak için karalardan ve denizlerden elde edilmesi gereken verimli alan kişi başına ortalama 2,2 hektar olarak hesaplanmıştır. Oysa ki, dünya yüzeyindeki 6.3 milyar nüfusu karşılayabilecek verimli alanların miktarı kişi başına sadece 1.8 hektarlık bir alanın kullanılmasına imkan verebilmektedir. Dolayısıyla dünya, yaklaşık % 20 oranında taşıma kapasitesinin aşılma sorunu ile karşı karşıya kalmaktadır.2

Dünyanın yanı sıra, ülkeler, şirketler, kamu kurumları, evler, bireyler ve artık üniversiteler için de ekolojik ayak izi hesaplanmaktadır. Yapılan hesaplamalarda, üniversitelerdeki en büyük ayak izini çıkaran kategori enerjidir, bunu sırasıyla ulaşım, gıda, çeşitli malzeme ve atıklar, binalar ve su izlemektedir. Örneğin, ulaştırmada öğrencilerin okula özel araçlarıyla gidip-gelmeleri, ekolojik ayak izinin yüksek çıkmasında etkilidir; çünkü kampüslerdeki CO2 emisyonunun büyük bölümü öğrencilerin, öğretim elemanlarının ve idari personelin bu tarz ulaşımından kaynaklanmaktadır.

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) 9 Fakülte, 2 Enstitü, Meslek Yüksekokulu ve Yabancı Diller Yüksekokulunu bünyesinde barındıran Türkiye’nin en büyük üniversitelerinden biridir. Beşiktaş-Yıldız, Davutpaşa ve Ayazağa şeklinde üç kampüste eğitim öğretimini sürdüren. YTÜ’nün en büyük kampüsü olan Beşiktaş-Yıldız’ın 2004 senesi için hesaplanan toplam ekolojik ayak izi 3,221,425.77 m2 dir. Toplam yüzölçümü 236,000 m2 olan Yıldız Kampüsü’nün, 2004 yılı içinde yaptığı elektrik, doğalgaz, su, ulaşım ve kağıt tüketiminin sonucunda harcadığı enerji ve saldığı CO2 emisyonuyla sera gazı etkisi yarattığı da saptanmıştır. Tablo 1’de üniversitenin Beşiktaş-Yıldız kampüsünün tüketimi ve karşılığında ortaya çıkan ekolojik ayak izi gösterilmektedir. Bu etkinin dünya üzerinde hiç bir olumsuzluk yaratmadan yok edilebilmesi için, Yıldız Kampüsü’nün 13.6 katı bir yeşil alana ihtiyaç vardır.


 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

İklim Kriziyle Yüzleşmek: İklim Eylemi için Bir Kaldıraç Olarak Su

İklim etkilerinin geri döndürülemez hale gelebileceği kritik dönüm noktalarına hızla yaklaşıyoruz....
15 Ocak 2025

VEGA Türkiye, Yağmur Suyu Depolama Sistemini Hayata Geçirdi

Sürdürülebilirlik odaklı bu sosyal sorumluluk projesi, çevreye duyarlı bir gelecek için adım atıyor. Doğal kaynakları koruyan sistem, su israfının önl...
15 Ocak 2025

Konteyner Tip Atık Su Geri Kazanım Sistemleri

Bu proje, bir ilaç firmasının günlük 110m3 kapasiteli atık suyunun %90+ oranında geri kazanılması için kullanılan membran teknolojilerinin kullanı...
6 Kasım 2024

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Enerji & DoÄŸalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeÅŸilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü KataloÄŸu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü KataloÄŸu
  • Yalıtım Sektörü KataloÄŸu
  • Su ve Çevre Sektörü KataloÄŸu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.