PERSPEKTİF 11. Sayı (Kasım Aralık 2006)

"Her millet, sahip oldukları medeniyetin olabildiğince uzun süre sürdürülebilir olması için yaşadıkları topraklarda var olan doğal kaynakları en iyi kullanma yollarını bulmak zorundadır." James Lovelock** 2006
İklim değişikliği, küresel ısınma son yıllarda sadece bilim adamları tarafından değil, günlük basında da en çok ele alınan konu başlıkları olmuştur. 20. yüzyılda "medeniyet denilen tek dişi kalmış canavar" (M.A.Ersoy-İstiklal Marşı) uğruna açgözlülükle kullanılan fosil yakıtların etkileri, 21. yüzyıl sonuna kalmadan orta kuşakta 8¡C, tropik bölgelerde 5¡C olması beklenen küresel ısınmanın Kuzey Kutbu dışında tüm dünyayı yaşanmaz hale getireceği öne sürülmektedir. Önceleri az sayıda insanı etkileyen doğal afetler, kasırga ve seller giderek daha fazla insanın yaşamını karartmaktadır. Gelişmiş ABD ve Avrupa ülkeleri de bu felaketlerden nasibini almaktadır.Tony Blair 2004 yılında verdiği bir konferansta"Sera gazları salınımı, belirgin olarak küresel ısınmaya sebep olmakta ve uzun dönemde sürdürülebilir olmadığı alarmını vermektedir. Uzun dönem derken yüzyıllar demek istemiyorum. Uzun dönem benim çocuklarımın yaşam süresi ve belki de benim yaşadığım dönem olabilir. Sürdürülemez sözcüğü sadece düzenleme sorunlarını içermiyor. İnsanoğlunun varlığını tehdit eden geri döndürülemez yıkıcı gücün etkilerini ortaya koymak istiyorum. Şimdi harekete geçme zamanı olduğuna şüphe yoktur"(1) sözleriyle konunun önemine dikkat çekmiştir.

Bu yaşamsal sorunun çözümü için yenilenebilir enerji kaynaklarının (güneş, rüzgar, su, bio-yakıtlar, hidrojen) yaygın olarak kullanılmasının elbette önemli bir katkısı olacaktır. Dünyanın artan elektrik ihtiyacını ekonomik olarak karşılamak için bunların yeterli ve güvenilir olduğundan kimse emin değildir. Sizlere, bu konuda önemli araştırmalarıyla dünya gündemini değiştiren Dr. James Ephraim Lovelock**’un 16 Ocak 2006 tarihli makalesinde(2) yayınladığı görüşlerini aktarmak istiyorum. Lovelock bu makalesinde görevi gereği kötü haber vermek zorunda kalan polis memuresi, ya da ölümcül hastalığınızı size anlatmak durumunda olan doktorun içinde bulunduğu ruh haliyle dünyanın 100.000 yıl sürecek humma ateşine yakalanmakta olduğunu haber vermektedir.

"GAIA teorim, dünyanın bir canlı gibi hareket ettiğini öngörür; canlı olan her şey sağlıklı yaşam sürdürebildiği gibi hasta da olabilir. Gaia beni yeryüzü doktoru haline getirdi. Ben işini ciddiye alan bir profesyonelim. Bu nedenle size kötü haberleri vermek zorundayım. Yeryüzü ailesinin üyeleri ve onların yakınları olarak sizler bilmelisiniz ki medeniyet vahim bir tehlike içindedir. Gezegenimiz 3 Milyar yıldan fazla ömrü boyunca tıpkı bir hayvan gibi sağlığını korudu ve yaşamını sürdürdü. Güneşin yaşamı zorlaştıracak kadar sıcak olduğu bir dönemde dünyayı kirletmeye başlamış olmamız kötü bir tesadüf oldu. Gaia’nın ateşini yükselttik; yakında durumu daha da ağırlaşacak ve komaya girecek. O, daha öncede bu duruma düşmüş ve tekrar düzelmeyi başarmıştı; ancak bu 100.000 yıldan daha fazla sürmüştü. Bunun sorumlusu bizleriz ve sonuçlarına da katlanacağız.

"...Daha bu yüzyıl bitmeden aramızdan milyarlarcası ölecek ve geriye kalan pek az sayıda üreyen çift, iklimin yaşanır olacağı Kuzey Kutbu’nda yaşamını sürdürebilecektir.

"...Öncelikle, değişimin durdurulamaz hızını akılda tutmalı ve harekete geçmek için çok az vaktimizin kaldığının farkında olmalıyız. Medeniyet denilen olgu enerji yoğun bir şey, tamamen çökmeden anahtarı çeviremeyiz. Sonuç olarak kontrollü bir inişe geçmenin güvenliğine ihtiyacımız var.

"...İkinci Dünya Savaşı’nda olduğu gibi sınırlı gıda ile beslenebiliriz, ama bio-yakıt üretmek ve rüzgar enerjisi santralleri kurmak için yeterli sahamız olduğu görüşü komiktir. Yaşamımızı sürdürebilmek için elimizden gelenin en iyisini yapacağız, fakat en fazla sera gazı salınımı yaparak küresel ısınmaya sebep olan ABD ve büyüyen sanayi devleri Çin ve Hindistan’ın zamanında gerekli kısıntıya gideceklerini düşünemiyorum. En kötüsü olacak ve yaşamını sürdürmeyi başarabilenler cehennem sıcaklığına uyum göstermeye çalışacaklardır. Belki de en üzücü olan tabiat ananın insanoğlu kadar veya daha fazla kayba uğrayacağı gerçeğidir.

"Doğal yaşam ve büyük ekosistemler yok olmakla kalmayacak, gezegenimiz de çok değerli bir kaynak olan insan medeniyetini kaybedecektir. Biz tabiat ana için ölümcül bir hastalık değiliz, zekamız ve iletişim becerimizle yeryüzünün sinir sistemiyiz. Dünya için bela değil, yürek ve beyin olmalıydık. Artık cesur olalım, sadece insan ihtiyaçlarını ve haklarını düşünmekten vazgeçelim; yaşayan yeryüzünü incittiğimizi, acı verdiğimizi ve onunla barışmamız gerektiğini görelim. Bunu, barış görüşmelerini yürütecek gücümüz varken yapalım. En önemli nokta, tabiat ananın bir parçası olduğumuz ve onun aslında bizim evimiz olduğunu unutmamaktır."(2)

Dr. Lovelock, Green Peace taraftarı olmasına rağmen, "Küresel ısınmanın önüne geçebilecek tek kaynak nükleer enerjidir" sözüyle 2004 yılında tüm çevreci entellektüelleri şaşkına çevirmiştir. " Ben yeşilim ve arkadaşlarıma yalvarıyorum, nükleer enerjiye karşı olan yanlış düşünce ve davranışlardan vazgeçin"(3). Nükleer radyasyon ve nükleer enerji çevremizin normal ve vazgeçilmez bir parçasıdır. Dünyamızın oluşumu da yıldızların nükleer patlamasının bir sonucudur(4). Ona göre nükleer enerji, fosil yakıtlara alternatif olabilecek çok büyük enerji ihtiyacını karşılarken küresel ısınmanın sebeplerini azaltabilecek tek kaynaktır.

Karşılıklı saygı ve sevgi dolu günler ve mutlu 2007 yılı dilerim.

*"The Revenge of GAIA"Tabiat Ana’nın İntikamı- James LOVELOCK .Penguin yayınları 2006

**James Lovelock 1919 yılında doğmuş, Manchester Üniversitesinde Kimya okumuş, doktorasını Londan school of Hygiene and Tropical Medicine de tamamlamış ve NASA da gezegen yüzeyleri ve atmosferik analizler için hassas cihazların mucidi olmuştur. Bağımsız bilim adamı, saygın bir yazar, mucid, küresel ısınmanın tehlikelerini ilk defa dile getiren, 20 yıldır bunu ısrarla tekrarlayan aktif bir çevreci, GAIA teorisinin (GAIA-Tabiat Ana:Taşı, toprağı, havası, suyu ve canlı varlıklarıyla yaşayan süper organizma Dünyamız)(2) ortaya atan fikir adamıdır.

KAYNAKLAR:

1-www.number-10.gov.uk/output/page6333.asp Tony Blair 14.09.2004

2-"The earth is about to catch morbid fever that may last 100 000 years" J.Lovelock The Independent 16 June 2006

3-www.nytimes.c om/2005/04/09/opinion/09Kristof.html

4-"The Ages of Gaia" J.Lovelock 1988 n

COŞKUN MANÇUHAN
coskun@gepenergy.com