
Tuzla Deride Anaerobik Çamur Reaktörünün Çökme Nedenleri![]()
MNE Proje Prof. Dr. Mustafa Öztürk
Tuzla deri anaerobik reaktörü ile ilgili videolar incelendiÄŸi zaman olayın gaz patlaması olmadığı görülüyor. Gaz basıncından kaynaklı üstünde gaz balonu bulunan reaktörlerin duvarı yırtılmaz. Eski statik çamur yoÄŸunlaÅŸtırma havuzlarının anaerobik çamur çürütme reaktörüne dönüÅŸtürülüp dönüÅŸtürülmediÄŸi mutlaka incelemeli. Tuzla derideki anaerobik reaktör zayıf bir yapı gibi görünmektedir (malzeme yaÅŸlanma faktörü yanı sıra korrozif H2S gazı yoÄŸunluÄŸu etkisine maruz kalmış ve ajitasyona baÄŸlı titreÅŸimler sorunu daha da kötüleÅŸmiÅŸ olabilir). DiÄŸer yandan korozyon ve yapısal bakımı yapılmamış malzemelerin dayanıklılığını yitirmesine baÄŸlı en zayıf noktadaki perforasyona baÄŸlı ani akımın, potansiyel olarak bulunan kütlesel ivme ve basınç ile duvarları yırtılmışa benziyor. Anaerobik reaktör aslında oldukça saÄŸlam yapıda olsa da tasarım hatası, yanlış seçilen malzeme, malzemenin et kalınlığı ve ilaveten reaktördeki karıştırma hızı buna sebep olmuÅŸ olabilir. Ayrıca anaerobik reaktörlerin yaÅŸlanma ömrü de oldukça önemlidir. Bu tip çelik reaktörlerde dış yalıtım sacı belirli zamanlarda açılarak, izolasyon malzemesinin altında herhangi bir deformasyon ve kaçak var mı yok mu, yapısal bir bozulma gözlemleniyor mu incelenmesi gerekir. Çelik reaktör gövdesinin üzerinde bulunan yalıtım malzemesi (muhtemelen cam veya taÅŸ yünü) ve onu kapatan gri renkli yalıtım sacı bu tip deformasyonların görülmesini engellemiÅŸ olabilir. DoÄŸru malzeme ile korozyon bakımı ülkemizde maalesef ciddiye alınmıyor. Özellikle anaerobik reaktörlerde olmazsa olmaz ÅŸarttır.
Videolardaki görüntülerine göre anaerobik reaktör yüzeyinde yırtılma veya yarılma meydana gelmiÅŸ olabilir. Bu yüzden tabandan çökmeye baÅŸlayan reaktör malzemeleri mutlaka incelenmeli. Ayrıca anaerobik çamur çürütme reaktörü gövdesi malzemesini taşıma özelliÄŸini yitirmesinden dolayı akışkan kıvamındaki çamurun ağırlığına ve basıncına dayanamayan malzemenin yırtılması sonucu oluÅŸtuÄŸu görünmektedir. DiÄŸer yandan 23 Nisan 2025 tarihinde İstanbul’da meydana gelen 6,2 ÅŸiddetindeki deprem sırasında salınımlardan dolayı taban baÄŸlantı noktaları zayıflamış, zayıf noktalar kopmuÅŸ olabilir. Deprem etkisini incelemek gerekir. Deprem reaktörde var olan zayıf noktaları hızlandırmış olabilir. Burulma ve burkulma ile malzeme zayıflamış, zayıf olan malzemeler yırtılmış olabilir. Bu reaktör, galvaniz içi PVC membran kaplı ve dışında da izolasyon var. Bu tip depolarda zemine Ankraj yapılmaz ise deprem sonrası patlaması kaçınılmaz. GöründüÄŸü kadarıyla da yere sabitlemeler yapılmamış olduÄŸu anlaşılıyor. Mutlaka incelenmesi gerekir. Benzer diÄŸer tesisler de incelemeye alınmalıdır. Anaerobik reaktörde aşırı gaz birikimi ve gaz birikiminden dolayı reaktör duvarlarında ve baÄŸlantı elamanlarında sızıntı yırtılmalarının olup olmadığı incelenmeli. Hammaddelerin yüzen tabakası, devre dışı bırakılmış seviye göstergesi ve PRV'ler, basınç artışından dolayı sindirici reaktörün yırtılmasına neden olup olmadığı incelenmeli. Basınç valflerinin çalışıp çalışmadığı incelenmeli. Anaerobik arıtma esnasında iki önemli bileÅŸik oluÅŸur. Bunlar, siloksan bileÅŸenleri diÄŸeri magnezyum amonyum fosfat (MAP), diÄŸer adıyla struvit (MgNH4PO4.6H2O)’dır. Normalin üzerinde oluÅŸan MAP veya struvit çökelmesi sonucu, anaerobik reaktör çıkış borularında ve baÄŸlantılarında daralmalara ve tıkanmalara yol açar. DiÄŸer yandan struvit doÄŸru yönetilirse ve geri kazanılırsa önemli bir gübredir. Siloksanlar genellikle biyogazlarda bulunur. Siloksanlar, sıvı ve uçucu bileÅŸiklerdir ve gaz motorlarına ciddi zararlar verir. Siloksan bileÅŸenleri, gaz motorlarının iç parçalarını aşındırarak zarar verir ve kullanım ömürlerini kısaltır. Her makine üreticisi kendi sınırlarını belirlemesine raÄŸmen, üretim motorlarının düzgün çalışması için izin verilen siloksan konsantrasyonu genel olarak <5 mg/Nm3 olmalıdır. Anaerobik reaktöre son 24 saatte aşırı çamur yüklemesi yapılıp yapılmadı incelenmeli? Reaktörün çökmesi öncesi reaktörde aşırı köpüklenme olup olmadığı incelenmeli. Köpüklenmenin kendisi, sindiricinin aktif hacminin %30'una kadarını kapatarak azaltabilir ve organik yükleme oranını (OLR) daha da artırabilir. Anaerobik reaktörde pH düÅŸtüÄŸünde, karbondioksitin çözünürlüÄŸü azalır, bu da çözeltide daha fazla gaza ve köpüklenme olasılığının artmasına yol açar. Reaktörde kaza öncesi güç kesintisi olup olmadığı incelenmeli. Güç kesintisi, güvenlik açısından kritik bileÅŸenlerin çalışmaması anlamına gelir.
Reaktörde kaynak bölümlerinde aşınma yada korozyon ile beraber basınca baÄŸlı olarak yarılma, yırtılma oluÅŸup olmadığı yırtılan reaktör malzemeleri incelenerek anlaşılabilir, incelenmesi gerekir. Anaerobik reaktörlerde yeterli ve periyodik bakım ve onarımın yapılıp yapılmadığı incelenmeli. Video incelendiÄŸi zaman reaktörün klasik bir kimyasal patlamadan ziyade, reaktörün iç basınç altında yapısal zayıf noktasından çözülmesi sonucu oluÅŸan bir mekanik yırtılma gibi görünüyor. Bu tür yarılmalar genellikle reaktörün alt konik bölgesindeki kaynak yerlerinde, yani hem statik hem de dinamik yüklerin birleÅŸtiÄŸi stres noktalarında meydana gelmiÅŸ gibi görülüyor. Gaz üretimi devam ederken emniyet ventillerinin çalışmaması, basınç transmitterlerinin kalibrasyonlarının yapılmamış olması veya hidrojen sülfür (H2S) gibi korozyon etkili gazların metal yapıyı zamanla zayıflatması, bu tarz kazalara zemin hazırlar. Deri sanayi anaerobik reaktörün H2S seviyesi 50.000 ppm aralığı gibi çok yüksek seviyede olduÄŸu iddia ediliyor. Çelik reaktörlerin 14 senelik olduÄŸu tahmin ediliyor. Tesisin etrafı tabanında çökmelerin senelerdir olduÄŸu iddia ediliyor. H2S gazı çok koroziftir. Bu durum deprem hasarını tetiklemiÅŸ olabilir. Yüksek hidrojen sülfür (H2S) gazı reaktör malzemesini zayıflatmış olabilir. Valfler de problem olsa membranlarda da patlama olması ve yırtılması muhtemeldir. Sorun reaktörün çok eski ve tesisin çok yıpranmış olmasıdır. Reaktördeki membranlar 20 mbar basınca dayanıklı özel bir ürün ama anaerobik reaktör (digester) çok eski olduÄŸu iddia edilmektedir. Proses güvenliÄŸi sadece ekipman yerleÅŸimiyle deÄŸil, aynı zamanda bakım mühendisliÄŸi ile de saÄŸlanır. Emniyet valflerinin periyodik testleri, gaz detektörlerinin doÄŸrulanması, reaktör cidarlarının ultrasonik kalınlık ölçümleri gibi iÅŸlemler yapılmamışsa, bu gibi kazalar sadece zaman meselesidir. Ayrıca anaerobik reaktörlerde gaz tahliyesinin kontrolsüz bir ÅŸekilde engellenmesi, kısa sürede yapısal deformasyon ve ani çökme riskini beraberinde getirir. Bu olay, bakımın sadece arıza sonrası deÄŸil, proaktif bir güvenlik stratejisi olduÄŸunu bir kez daha hatırlatıyor. Türkiye’de 10-15 yaÅŸ üzeri tüm anaerobik reaktörlerin çelik yapıları mutlaka kontrol edilmeli. Ülkemizde bu tür yetkinlikleri artırmak gerekir.
Anaerobik reaktörün çökmesi sonucu kirlilik yükü çok yüksek çamur çevreye yayılmış ve ciddi koku kirliliÄŸi oluÅŸmuÅŸ ve koku kirliliÄŸinin sınır deÄŸerlerini aÅŸmış olması kuvvetle muhtemeldir.
Resim 1. Tuzla Deride Anaerobik Reaktörlerü Kaynaklar; 1. https://x.com/ozturk_mustafa/status/1915686519857180729 2. https://x.com/ozturk_mustafa/status/1915440184683810882 İlginizi çekebilir... Yeni Delhi Okhla Atık Su Arıtma TesisiDünya nüfusu artmaya devam etmekte ve tahminlere göre 2030 yılına kadar 8,5 milyara ulaÅŸması beklenmektedir. Bu nedenle modern tarımın karşı karşıya o... Modern Atık Su Havalandırma Teknolojileri: Aerostrip® Åžerit Difüzörler ve Neurosâ„¢ Hava Yataklı Turbo Blower Sistemlerinin Entegre KullanımıAtık su arıtma tesislerinde havalandırma, biyolojik arıtım süreçlerinin verimli iÅŸleyebilmesi açısından en kritik aÅŸamalardan biridir. Oksijenin mikro... BUDYKO Yöntemi ile Havza Su Dengesi: Milas ÖrneÄŸiArtık yaÅŸamakta olduÄŸumuz iklim krizinin, Akdeniz havzasında, diÄŸer bölgelere nazaran daha etkin olacağı bilinen bir gerçektir.... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.