
ARBİOGAZ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet İzolluoğlu: İklim Krizi ve Sürdürülebilir Çevre![]()
İTÜ Makine Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra, 1985 yılında çevre sektöründe önemli projelere imzasını atan Arbiogaz’ın kuruluşunu gerçekleştirdim. Bu süreçte firma olarak 500’e yakın tesisin inşasını tamamladık ve ben de bu projelerde bizzat yer aldım. Sanayi devrimi ile birlikte küresel enerji talebi, fosil yakıtların kullanımını artırmış ve küresel ısınmaya sebep olacak miktarda sera gazlarının artmasına neden olmuştur. Günümüzde küresel ısınmanın yarattığı büyük çaplı orman yangınları, sel ve su baskınları, aşırı sıcaklık ve kuraklık gibi felaketler, iklim krizi ile karşı karşıya olduğumuzun ve gerekli tedbirlerin alınamaması durumda doğal yaşamın ve bitki çeşitliliğinin geri dönülemez bir şekilde etkileneceğinin işaretçileridir. Sera gazlarının artışında temel etken insandır! Tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmeli, doğal kaynaklarımızı aşırı ve kontrolsüz kullanmaktan vazgeçmeliyiz. Yaşam kaynağımız sularımızı kirletmemek, tasarruflu kullanmak, atık sularımızı arıtmak zorundayız. Kısacası gelecek nesillere temiz ve yaşanabilir bir çevre bırakmak ve sürdürülebilir bir yaşam için; elektriği ve yakıtlarımızı yenilenebilir veya karbon nötr yakıtlardan sağlamak, tüketim ekonomisinden döngüsel ve yeşil ekonomiye geçmek durumundayız. İklim krizi ile ilgili bilincin artması ile birlikte bazı gelişmiş ülkelerin Kyoto Protokolü, Birleşmiş Milletler İklim Konferansı, Glasgow İklim Paktı, Paris İklim Değişikliği Anlaşması gibi uluslararası toplantı ve protokollerle sorunlara önlem olacak kararlar aldıklarını, sera gazı emisyon değerlerini azaltma taahhütleri verdiklerini görüyoruz. Paris İklim Değişikliği Anlaşması’nda aralarında Türkiye’nin de olduğu 30 ülke 2030 yılına kadar karbon emisyonunu, küresel ısınmanın sanayileşme öncesi dönemine göre 2 derece ile sınırlandırılmayı hedeflenerek %55 oranında azaltmayı… 2053 yılında ise net karbon nötr kriterlerini sağlamak için gerekli adımların atılmasını gönüllü olarak kabul ve beyan ettiler. Buna ek olarak İklim krizinin kontrolü için Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat kriterlerini belirleyerek bu çerçevede yeşil yatırımların teşvik edilmesini, bu amaçla enerji ve kaynak tasarruflu projelerin, döngüsel ve sürdürülebilir üretim teknolojilerinin ve yatırımların desteklenmesi için 3 milyar euro kaynak ayırdığını duyurdu. Yeşil Mutabakat kapsamında; şirketlerin sürdürülebilirlik endekslerini geliştirmek ve karbon ayak izlerini azaltmak için yapacakları çalışmalar; şirketlerin değerini artıracak ve ürünlerini daha rahat pazarlamalarına olanak sağlayacaktır. Karbon ayak izini azaltma sorumluluğunu yerine getirmeyen şirketler ise ürünlerini pazarlamada birtakım zorluklar yaşayacak veya ihracat yaparken ilave maliyetlerle karşılaşmaları söz konusu olacaktır. İlginizi çekebilir... Büyük Kentlerin Su Yönetimleri Artan Risklere Hazırlıklı mı?Ülkemiz nüfusunun %70'inden fazlasına hizmet götüren Su ve Kanalizasyon İdareleri, 30 büyükşehirde kayıp sudan, abone hizmetlerine, içme suyu arıt... Gri Su Uygulamalarında Wilo'nun YeriNüfusun artması ve sanayinin gelişmesi ile birlikte giderek artan su kullanımı ve iklim değişikliği olaylarının olumsuz etkisi, en hassas çevre konusu... Alternatif Su ve Gıda Üretimi Çözüm Olur mu?Dünyanın tüm sularının içinde tatlı su olarak kullanabileceğimiz miktar %2,5 olup bu suyun büyük kısmını da ulaşması oldukça zor olan buz dağları ve b... |
||||
©2023 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.