Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 163. Sayı (Şubat 2022)

28 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • Şubat / 2022 KONUK YAZAR İklim Krizi ve Sürdürülebilir Çevre MEHMET İZOLLUOĞLU ARBİOGAZ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İ TÜMakine Mühendisliği bölümün- den mezun olduktan sonra, 1985 yılında çevre sektöründe önemli projelere imzasını atan Arbiogaz’ın kuruluşunu gerçekleştirdim. Bu süreçte firma olarak 500’e yakın tesisin inşasını tamamladık ve ben de bu projelerde bizzat yer aldım . Sanayi devrimi ile birlikte küre- sel enerji talebi, fosil yakıtların kulla- nımını artırmış ve küresel ısınmaya sebep olacak miktarda sera gazlarının artmasına neden olmuştur. Günümüzde küresel ısınmanın yarattığı büyük çaplı orman yangınları, sel ve su baskınları, aşırı sıcaklık ve kuraklık gibi felaketler, iklim krizi ile karşı karşıya olduğumu- zun ve gerekli tedbirlerin alınamaması durumda doğal yaşamın ve bitki çeşit- liliğinin geri dönülemez bir şekilde etki- leneceğinin işaretçileridir. Sera gazlarının artışında temel etken insandır! Tüketim alışkanlıkla- rımızı gözden geçirmeli, doğal kaynak- larımızı aşırı ve kontrolsüz kullanmak- tan vazgeçmeliyiz. Yaşam kaynağımız sularımızı kirletmemek, tasarruflu kul- lanmak, atık sularımızı arıtmak zorun- dayız. Kısacası gelecek nesillere temiz ve yaşanabilir bir çevre bırakmak ve sürdürülebilir bir yaşam için; elektriği ve yakıtlarımızı yenilenebilir veya kar- bon nötr yakıtlardan sağlamak, tüketim ekonomisinden döngüsel ve yeşil ekono- miye geçmek durumundayız. İklim krizi ile ilgili bilincin artması ile birlikte bazı gelişmiş ülkelerin Kyoto Protokolü, Bir- leşmiş Milletler İklimKonferansı, Glas- gow İklim Paktı, Paris İklim Değişikliği Anlaşması gibi uluslararası toplantı ve protokollerle sorunlara önlem olacak kararlar aldıklarını, sera gazı emisyon değerlerini azaltma taahhütleri verdik- lerini görüyoruz. Paris İklim Değişikliği Anlaşma- sı’nda aralarında Türkiye’nin de olduğu 30 ülke 2030 yılına kadar karbon emis- yonunu, küresel ısınmanın sanayileşme öncesi dönemine göre 2 derece ile sınırlandırılmayı hedeflenerek %55 ora- nında azaltmayı… 2053 yılında ise net karbon nötr kriterlerini sağlamak için gerekli adımların atılmasını gönüllü ola- rak kabul ve beyan ettiler. Buna ek ola- rak İklim krizinin kontrolü için Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat kriterlerini belir- leyerek bu çerçevede yeşil yatırımların teşvik edilmesini, bu amaçla enerji ve kaynak tasarruflu projelerin, döngüsel ve sürdürülebilir üretim teknolojileri- nin ve yatırımların desteklenmesi için 3 milyar euro kaynak ayırdığını duyurdu. Yeşil Mutabakat kapsamında; şirket- lerin sürdürülebilirlik endekslerini geliş- tirmek ve karbon ayak izlerini azaltmak için yapacakları çalışmalar; şirketlerin değerini artıracak ve ürünlerini daha rahat pazarlamalarına olanak sağla- yacaktır. Karbon ayak izini azaltma sorumluluğunu yerine getirmeyen şir- ketler ise ürünlerini pazarlamada bir- takım zorluklar yaşayacak veya ihracat yaparken ilave maliyetlerle karşılaşma- ları söz konusu olacaktır. Global olarak getirilen bir takım yeni düzenlemelerin sonucunda, Tür- kiye de gerekli adımları atarak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan- lığı’mıza bağlı İklim Değişikliği Baş- kanlığı’nı kurarak iklim değişikliği ile ilgili ulusal katkı gönüllü beyanlarımız çerçevesinde alınacak tedbirlerin plan- lamasını yapacak ve stratejilerini belirle- yecek, sera gazı emisyonlarını azaltmak için gereken mevzuat düzenlemelerini yapacaktır. Sera gazları emisyon salınımında en büyük payın %70 oranında fosil yakıt- lardan, %13 oranında sanayi üretimin- den, %11 oranında tarımsal üretimden, %3 oranında atıklardan kaynaklandığı hesaplanmaktadır. Atıkların sera gazı oluşumunda etkileri oransal olarak az gibi görünse de diğer faktörlerin azal- tılması, modifiye edilmesi veya vazgeçil- mesi daha uzun süren bir süreç olması- nın yanında atıkların doğru yönetilmesi, sebebiyet verdikleri sera gazı emisyon salınımını kısa zamanda elimine edebil- mektedir. Buna ek olarak çevre sorun- larının farkında olarak sürdürülebilir bir gelecek sağlamak için sularımızı,