
ÇMO, Dünya Çevre Günü Türkiye Raporu'nu Paylaştı![]()
Dr. Baran BOZOÄžLU
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası BaÅŸkanı 5 Haziran 1972 yılında BM Stockholm Konferansı’nda insan ve çevre arasındaki iliÅŸki üzerinde durulmuÅŸ ve BirleÅŸmiÅŸ Milletler tarafında Dünya Çevre Günü olarak kabul edilmiÅŸtir. 2019 yılı Dünya Çevre Günü’nün teması ise “Hava KirliliÄŸi ile Mücadele” olarak belirlenmiÅŸtir. Dünya SaÄŸlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre artan nüfus, fosil yakıt tüketimi kaynaklı ve temiz yakıt ve teknolojilerinin kullanılmaması ile kirlenen hava nedeniyle her 10 kiÅŸiden 9’u kirli hava solumaktadır. Türkiye’de hava kirliliÄŸine baÄŸlı ölümlerin sayısı yılda yaklaşık 30 bindir. Fosil yakıt kullanımı kaynaklı olan bu saÄŸlık sorunu ülkemizde yoÄŸunlaÅŸarak artmaktadır. Türkiye’nin havası AB’ye göre en az %33.4 daha kirlidir. Hava kirliliÄŸi kaynağı olan fosil yakıt kullanım oranı ülkemizde %88’dir. Özetle, BirleÅŸmiÅŸ Milletler tarafından belirlenen tema, ülkemiz için yaÅŸanan en önemli çevre sorununa karşı dikkat çekmek amacıyla oldukça deÄŸerlidir. 2017 yılında yaklaşık 34,4 milyar TL çevre koruma harcaması yapılmıştır. Bu harcamaların %49’u atık yönetimi ve %35’i atıksu yönetimi konularında olmuÅŸtur. Dış ortam hava kirliliÄŸini engelleme ve azaltma ve iklime yönelik olarak ise sadece %2 oranında harcama yapılmıştır. Hava kirliliÄŸi ülkemizin en önemli sorunudur, bu sorunun çözümüne yönelik daha fazla bütçe ayrılması ivedi bir ihtiyaçtır. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası olarak, genel kurulumuzda alınan karar doÄŸrultusunda, Dünya Çevre Günü, Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası olarak ele alınmakta, ekolojik yıkımın etkileri ve bu yıkıma karşı çözüm önerileri topluma aktarılmaktadır. KuÅŸkusuz, ülkemizde çevre yönetimi alanında güzel geliÅŸmeler de yaÅŸanmakta, düzenli depolama sahalarının, atıksu arıtma tesislerinin sayısı artmakta, alt yapı güçlendirilmekte, aÄŸaçlandırma faaliyetleri de yapılmaktadır. Maalesef, bu geliÅŸmelerin yanında, çevre kirliliÄŸi halen artmakta, mevcut orman dokusu yok edilmekte, çalışmayan atıksu arıtma ve içme suyu arıtma tesisleri de bulunmakta, derelerimiz, havamız ve toprağımız kirlenmeye devam etmektedir. ÖrneÄŸin, Cumhuriyetin ilk yıllarında 44 milyon hektarla ülke yüzölçümünün yüzde %56’sını oluÅŸturan mera ve çayır alanları, 2014 yılı verilerine göre 14,6 milyon hektara inerek %19’a gerilemiÅŸtir. Bizlere düÅŸen görev, sorunları dile getirerek çözüme katkı vermek, toplumda ve kamu yönetiminde farkındalık yaratmaktır. Bu kapsamda, sorun alanlarına yönelik mevcut duruma dair görüÅŸlerimiz ve önerilerimizin bir kısmı bu rapor ile derlenmiÅŸtir. Yazının devamı için tıklayın İlginizi çekebilir... OSB'lerde Atık Su Geri Kazanımı: Sürdürülebilir Sanayi için ÇözümlerSanayileÅŸmenin hız kazandığı günümüzde, Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) de su tüketimi giderek artmaktadır.... Göllerimiz ve Sulak Alanlarımız Nasıl Korunmalı ve Yönetilmeli?YaÄŸmur ormanlarından sonra biyolojik açıdan en üretken ekosistemler olan sulak alanlar, gerek ekolojik dengenin saÄŸlanmasında gerekse biyolojik çeÅŸitl... MVR BuharlaÅŸtırma Sistemi Nedir?MVR teknolojisi ÅŸu anda en verimli enerji tasarrufu saÄŸlayan teknolojilerden biri olarak kabul edilmektedir. K... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.