Yüksek Çevre Mühendisi  / Artemis Arıtım Kurucu Ortağı Ergin Erol 

Dünya üzerindeki kullanılabilir tatlı suyun, tüm su miktarına oranı yaklaşık %3’tür. Ancak bu miktar gittikçe azalıyor. Azalmanın baÅŸlıca üç sebebi; küresel ısınma, insanların aşırı tüketimi, insanların kontrolsüz kirletmesi. BaÅŸka doÄŸal sebepleri olmakla beraber, temel sorun insan kaynaklı faaliyetler ve etkiler olmaktadır. Buna ilave olarak, insan nüfusu hızla artmaya devam ediyor. 1950 yılında 2,5 milyar olan insan nüfusu günümüzde 8 milyara dayanmış vaziyette. Hem su kaynaklarının azalması hem de dünya nüfusundaki artışla, kiÅŸi başına düÅŸen su miktarı dramatik ÅŸekilde azalıyor. Bununla birlikte, mevcut kullanım ve içme suyu kalitesi de dünya genelinde düÅŸüyor. Ülkemiz özelinde bakılırsa durum kritik seviyelerde. KiÅŸi başına düÅŸen su miktarı, yıllık 2000 m3 /kiÅŸi/yıl düzeyinden az ise o ülke su yoksunu kabul ediliyor. Ülkemizde bu rakam 1500 m3 / kiÅŸi/yıl civarında. Bu da bizi su yoksunu ülke sınıfına sokuyor. 2030 yılından sonra 1000 m3 /kiÅŸi/yıl seviyesinin altına ineceÄŸi hesaplanıyor ki bu seviye su fakiri ülke demek.

Su tüketimini artırmadan, hızla azaltacak tedbirler almak gerekiyor. Ama önce genel duruma bakalım. Kullanılan suyun kabaca %70’i tarımda, %20’si endüstriyel faaliyetlerde, %10’u da evsel amaçlı olarak tüketiliyor. Ülke genelinde durum böyleyken, kentsel alanlarda ise endüstriyel ve evsel kullanım tüketimin daha büyük kısmını oluÅŸturuyor. Öncelikle tarımsal üretimde vahÅŸi sulama terkedilip, doÄŸru sulama tekniklerine geçilmesi gerekiyor. DoÄŸru planlama ile doÄŸru yerde, doÄŸru ürün yetiÅŸtirerek, yağış rejiminden maksimum fayda saÄŸlamak gerekiyor. Ayrıca kimyasal gübrelerin ve ilaçların, ürün üzerinde ve toprakta neden oldukları zararların yanında, yeraltı ve yüzey sularına karışarak su kalitesine ve ekolojik yaÅŸama zarar veriyor, hidrolik döngüye katılarak, besin zincirinde birikimlere neden oluyor. Bu nedenle vahÅŸi sulama teknikleriyle birlikte, kimyasal gübre kullanımı da sınırlandırılmalıdır, organik-doÄŸal gübre kullanımı teÅŸvik edilmeli ve yaygınlaÅŸtırılmalıdır. Evsel su kullanımı azaltmak için düÅŸük su tüketen ürünler tercih edilmeli ve bina ölçekli gri su geri kazanımı teÅŸvik edilmelidir.

Endüstriyel kaynaklı atıksular, nitelik ve nicelik açısından görece daha yoÄŸun çevre kirliliÄŸine sebebiyet vermektedir. Kontrol ve denetleme sıkıntıları gibi sebeplerle baÅŸta; Ergene, Gediz ve Menderes havzaları olmak üzere, birçok havza ve alıcı ortam endüstriyel olarak kirliliÄŸe maruz kaldı ve maruz kalmaya devam ediyorlar. Yeraltı sularının kirlendiÄŸini ve tuzluluÄŸunun arttığını yapılan çalışmalar gösteriyor. Yüzey suları, birçok akarsu, oldukça kirlenmiÅŸ vaziyette. Bir baÅŸka sıkıntı yine aşırı su talebi nedeniyle, yeraltı sularının çok fazla kullanımı
ve su seviyesinin telafi edilemeyecek ÅŸekilde düÅŸüyor olmasıdır. Tüm bunların neticesinde tarımsal üretim ve ekolojik denge zarar görmektedir. Besin zincirine endüstriyel kaynaklı toksik maddeler daha fazla sızmaktadır.

Yazının devamı için tıklayın: http://www.suvecevre.com/edergi/frame.asp?mag_id=19&sayi=129