
Bir Çalıştayın Ardından![]()
ERTAN SÖYLEMEZ
İstanbul BüyükÅŸehir Belediyesi İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) 4 Nisan 2018 tarihinde II. Su ve Atık Su Sektöründe Yerli Ürün Çalıştayı’nı gerçekleÅŸtirdi. Geçen yıl yapıldığını daha sonra öÄŸrendiÄŸimiz ilk Çalıştay’a katılma imkanımız olmamıştı. Bu Çalıştay’ın çaÄŸrısını ise İstanbul Çalıştay’ın sabah oturumu, Sayın Bakan’dan önce ve daha sonra birlikte düzenlenen iki tören ile ve bu törenlerin önünde ve arkasında yapılan protokol konuÅŸmalarından sonra üç ayrı oturumda gerçekleÅŸti. Oturum konuları makine, elektrik ve plastik ana baÅŸlıkları altında toplanmıştı. Ben, elektrik konularını kapsayan oturuma 16 sunucudan birisi olarak katıldım. ÖÄŸleden önce baÅŸlayan ve yemek arasından sonra devam eden sunumlarda çok deÄŸerli bilgilere eriÅŸim olanağı buldum. Özellikle kamu kuruluÅŸlarının yerli ürün tercihinin bir genel yaklaşım biçimi olduÄŸunu gözlemledim. Toplumda kiÅŸiler kendi bireysel deÄŸerlendirmelerine göre alışveriÅŸ yaparlar. Fiyat/kalite-özellik deÄŸerlendirmesinin içinde hamasi duyguların pek de yeri yoktur. OlduÄŸunda da Hollanda’ya karşı tavır alırken portakalı dışlamak gibi absürd gösteriÅŸlerle karşılaşırız. KonuÅŸmamda, daha ilginç bir gözlem olarak Çalıştay’dan birkaç gün önce BBC’de izlediÄŸim bir sabah haberini paylaÅŸtım. İngiltere Hükümeti, Büyük Britanya pasaportlarının basım ihalesini bir Alman matbaasına vermiÅŸ. Bir haftada 250 bin imza toplayarak, “Biz pasaportumuzu yabancılara bastırmayız” diyen İngiliz halkı haklı çıkmış. İhale iptal edilmiÅŸ. Yani bize gümrük duvarlarını kaldırın, liberal ekonomiye geçin diyen Batı dayatması, iÅŸ kendilerine gelince “nalıncı keseri” ya da “ellere verir talkını” darbı meseline evriliyorlar. DiÄŸer bir gözlemim, yerli üretime gönül veren bir avuç giriÅŸimcinin herhangi bir sivil toplum örgütü içinde seslerini duyurma olanağı bulamamış olmasıdır. Bir bakıyorsunuz taksiciler bireysel olarak, grup kurarak ya da odaları vasıtasıyla UBER’e karşı bir giriÅŸimde bulunuyorlar. Büyük Åžehir Belediye BaÅŸkanı da yerli-milli ağırlıklı konuÅŸmasının büyük bir bölümünü UBER’e alternatif yaklaşımlarını açıklamaya ayırıyor. Yemek fiÅŸleri sisteminin yabancı firmaların elinde olduÄŸunu, Belediyenin bu konuya da gireceÄŸini övünçle anlatıyor. Devletin tarım politikaları, biraz da büyük bir kesimi ilgilendirdiÄŸi için koruyucu fiyat açıklamaları ile bir denge iÅŸlevi görebiliyor. Kendimizi içinde tanımlayabileceÄŸimiz bir ENOSAD (Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri DerneÄŸi) gösterilebilir ki, çoÄŸu sanayici deÄŸil, sanayici olanlar da yurtdışında üretip memleketimizde kendi veya temsilcilik ofisleri ile varlıklarını sürdürüyorlar. Ülkemizde yurtdışıyla rekabet edebilecek katma deÄŸer yaratan iki ana sektör var. Yalnız bu baÄŸlamda deÄŸil, her konuda bir yazılım, bir de donanımdan söz ediyoruz. Yazılım gerçekten de adam/saat bazında ele aldığımızda ciddi bir katma deÄŸer potansiyeli. Hele ucuz iÅŸ gücü olan ülkeler için avantajlı bir ihracat kalemi. Ne var ki, sanal alem tek başına bir çözüm deÄŸil. İstediÄŸiniz kadar modelleme yapın, haberleÅŸmeniz, hesaplamalarınız, görseliniz mükemmel olsun; suyun geçeceÄŸi boru, basacak pompa, kısacak vana, ölçecek debimetreniz yoksa, monitörün başında kaplumbaÄŸa savaÅŸçılarını oynarsınız. Donanım denilince akla doÄŸal olarak malzeme (madde) geliyor. Yerli-yabancı alışveriÅŸlerinde istatistikler ciddi cari açığa iÅŸaret ediyor. Bunun en büyük nedeni, sattıklarımızın düÅŸük teknoloji ürünleri, satın aldıklarımızın ise ileri teknoloji ürünleri olmasından kaynaklanıyor. Ekonomiden Sorumlu BaÅŸbakan Yardımcısı’nın dediÄŸi gibi, bir akıllı telefon almak için bir kamyon domates satmak zorunda kalıyoruz. Bir de bu domatesi yetiÅŸtirmek için tohumunun, gübresinin ve dahi mazotun ithal olduÄŸunu hesaba katarsak “dostlar alışveriÅŸte görsün” oluyor. DiÄŸer taraftan üretim (sanayi) yatırım istiyor. Teorik olarak yaratıcı olsun, kopya olsun, baÅŸkaları ne yapıyorsa yapamamak gibi bir kaygı olamaz. Yeter ki iyi bir pazar araÅŸtırması yapılsın, yeterli öz sermaye ya da sürdürülebilir bir kredi kaynağı bulunabilsin. Her ÅŸeyden önemlisi niyet olsun. Hele bazı yatırımlar var ki, dönüÅŸümü gerçek fizibilite hesaplarına hiç uymayabilir. Gene de yapmak lazım. Kendi kuruluÅŸumdan bir örnek: DoÄŸrudan bir üretim aracı olmamasına raÄŸmen o ürünün ortaya çıkarılması için kalibrasyon ÅŸart. Kalibrasyon da ciddi bir yatırım. Yatırımın getirisi yüksek kredi maliyetlerini karşılamaktan uzak. Kurumlar yerli ürün almak istiyorlar ama yabancı sertifikalarla istiyorlar. Bazı durumlarda yerli kuruluÅŸların verebildikleri sertifikaları kabul etmiyorlar. Bazı durumlarda istenilen sertifikayı verebilecek yerli bir otorite zaten yok. Üretim maliyetlerimizin bir ÅŸekilde dışarıya ödediÄŸimiz bedellerle daha da arttığı, yurt ölçeÄŸinde düÅŸünüldüÄŸünde cari denge karnemize negatif etki yaptığı çok açık. Kendimizi, “Bak biz bir ÅŸeyler yapıyoruz ama maddi manevi karşılığını alamıyoruz, bizi anlamıyorlar, deÄŸerimizi bilmiyorlar” gibi saplantılara da sokmamamız gerek. Türkiye’nin özel kanun ile kurulan en büyük bölgesel su yönetim kurumu olan İSKİ’nin böyle bir çalıştayı düÅŸünüp hayata geçirmesi bile çok büyük bir baÅŸarı. Kendilerine teÅŸekkür etmek isterim. Daha ileri bir geliÅŸme, “Çalıştay bitti, konu kapandı” olmadı. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Ar-Ge bölümü bizleri davet edip, yerli üretimde neredeyiz, neler yapıyoruz, beklentilerimiz nedir, konularını daha detaylı görüÅŸme olanağını yarattı. Fabrikamıza elemanlarını gönderip yerinde inceleme için mesai harcadı. Bugüne kadar İSKİ için neler yaptık? Referanslarımız nedir? KarşılaÅŸtıkları ya da karşılaÅŸtığımız sorunlar nelerdir? Hiç olmazsa karşılıklı iletiÅŸimin sürekliliÄŸi konusunda bir umut doÄŸdu. Yeni ihalelerinde yerli üretimi dışlayacak bir madde ile karşılaşırsak bilmek istemeleri bile yeni yaklaşımın somut bir örneÄŸi. İSKİ tüm İskandinav ülkelerinin toplamından çok nüfusu barındıran koca bir metropolün hayat damarlarını yöneten dev bir kuruluÅŸ. Umarım yerli üretimi teÅŸvik konusundaki duruÅŸları Türkiye’nin tüm yerel su ve atıksu yönetim birimlerine de örnek olur. İlginizi çekebilir... OSB'lerde Atık Su Geri Kazanımı: Sürdürülebilir Sanayi için ÇözümlerSanayileÅŸmenin hız kazandığı günümüzde, Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) de su tüketimi giderek artmaktadır.... Göllerimiz ve Sulak Alanlarımız Nasıl Korunmalı ve Yönetilmeli?YaÄŸmur ormanlarından sonra biyolojik açıdan en üretken ekosistemler olan sulak alanlar, gerek ekolojik dengenin saÄŸlanmasında gerekse biyolojik çeÅŸitl... MVR BuharlaÅŸtırma Sistemi Nedir?MVR teknolojisi ÅŸu anda en verimli enerji tasarrufu saÄŸlayan teknolojilerden biri olarak kabul edilmektedir. K... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.