28 Mart 2017 | SÖYLEŞİ 101. Sayı (Aralık 2016)

Son yıllarda, patenti Wilo'ya ait olan katı madde ayırıcılı hazır atıksu terfi istasyon sistemi "EMUPort", agresif atıksu deformasyonunun minimize edilmesine yönelik geliştirilen "Ceram Protected" kaplama teknolojisi ve "Önce Dene, Sonra Al" kampanyası gibi yeni ürün ve hizmetler geliştiren Wilo Pompa, mevcut tesislerin optimizasyonu konusunda işletmecilere de ciddi çözümler sunuyor. Tüm bu ürün ve sunulan hizmetlerle ilgili bilgi aldığımız Wilo Türkiye Altyapı Uygulamaları ve Endüstri Satış Müdürü Ercan Tortumlu, "Türkiye'de sistem seçimleri genelde ilk yatırım maliyetine bakılarak yapılıyor. Yedek parça maliyeti ve enerji verimliliği dikkate alınmadan sadece ilk yatırım maliyetine odaklanıldığında, işletme aşamasında çok masraflı bir tesis yaratılmış oluyor" uyarında bulunuyor.

SU VE ÇEVRE: Genel hatlarıyla Wilo ve Wilo’nun altyapı sektörüne sunduğu çözümlerden bahsedebilir misiniz?

ERCAN TORTUMLU: Wilo, bildiğiniz gibi sirkülasyon pompasının mucidi ve bina teknolojilerinde pazar lideri Alman menşeili bir firma... 2003 yılında Alman EMU firmasının bünyemize katılmasından sonra ürün gamımızı altyapı uygulamalarında da yoğun bir şekilde genişlettik. Bu kapsamda küresel bazda olduğu gibi Türkiye’de de organizasyon yapımız farklılaştı. Dolayısıyla bina teknolojilerinden sonra su temini, drenaj, arıtma, sulama, atıksu ve temiz su terfi gibi altyapı uygulamalarında da ilk akla gelen firmalar arasına girdik. Ürün gamımız oldukça geniş ve altyapı sektörüne yönelik fark yaratan ürünlerimiz mevcut.
Atıksu terfi istasyonlarında kullanılan ve patenti bize ait katı madde ayırıcılı hazır atıksu terfi istasyon sistemi “EMUPort”, fark yaratan, en dikkat çekici ürünlerimizden biri. Kullanılan normal konvansiyonel sistemlere alternatif çözüm olarak, oluşan problemlerin öncesinde tespit edilip, bu problemlere yönelik çözüm oluşturan bir ürün grubu. EMUport hazır terfi istasyonlarının kullanımı ile önemli bir gider olan işletme maliyetleri sıfıra indirilebiliyor.

SU VE ÇEVRE: Bu nasıl oluyor?

ERCAN TORTUMLU: Bilindiği gibi konvansiyonel sistemlerde giriş yapısında ızgara bulunur ve bu ızgaranın periyodik olarak temizlenmesi, gözlemlenmesi ve bakımı gerekir. EMUport çözümümüzde ise ızgara sistemine ihtiyaç duyulmadan atıksuyun uzaklaştırılabilmesi mümkün. Zaten atıksu terfi istasyonlarındaki ızgaralar da sistemin olmazsa olmaz elemanları değillerdir; pompaların muhafazasını sağlayan ünitelerdir. Fakat ciddi bir işletme maliyetine sebep olurlar. Bunun yanında koku ve kirliliğe de yol açarlar. Dolayısıyla EMUport ile ızgara yapısını ortadan kaldırıp, hem işletme maliyetini sıfıra indiriyor hem de işletmelerin terfi istasyonlarında yaşadıkları bir problem olan kokudan kurtulmalarını sağlıyoruz.

SU VE ÇEVRE: Altyapı ve endüstri alanında yatırımcı ve işletmeciler için başka ne tür çözümler sunuyorsunuz?

ERCAN TORTUMLU: Çevreye duyarlı ürünler geliştiriyoruz ve günümüzün en önemli konusu olan enerji verimliliğine dikkat çekmeye çalışıyoruz. Bu kapsamda yapmış olduğumuz en önemli çalışmalardan biri, mevcut tesislerin optimizasyonu konusunda işletmecilere çözümler sunmak. Mevcut tesislerdeki sistemleri inceleyip, tesisin revizyonu konusunda analizler gerçekleştiriyoruz. Analizlerimiz sonucunda halihazırda kullanılan verimsiz ürünleri Wilo yüksek verimli ürünler ile değiştirerek enerji tasarrufu sağlamayı hedefliyoruz. Teknik bilgileri üst düzeyde olan, alanlarında uzman geniş bir mühendis ekibimiz var. Bu ekibimiz, Türkiye’nin dört bir yanındaki işletmelere “çözüm ortağı” olarak hizmet veriyor, verimli bir işletme için yapılması gereken işleri anlatıyor. Mesela arıtma tesislerinde kullanılan özel kanat dizaynlı mikserlerimiz bu anlamda çözümlerimizden birisi oluyor. 24 saat kesintisiz çalışan mikserlerde yapılacak böyle bir değişim, işletmeye büyük bir enerji verimliliği sağlıyor.

SU VE ÇEVRE: Geçtiğimiz senelerde tanıtımını yaptığınız Ceram kaplama teknolojisiyle ilgili de bilgi alabilir miyiz?

ERCAN TORTUMLU: Agresif atıksuyun olduğu yerlerde korozyon veya diğer etkenlerden oluşan deformasyonun minimize edilmesi konusunda “Ceram Protected” kaplama ayrı bir fırsat sunuyor. Patentli “Ceram Protected” kaplama teknolojimiz, altyapı uygulamalarında kullanılan pompaların işletme sürelerini dört katına kadar uzatan bir teknoloji. “Ceram Protected” kaplama, pompanın iç, dış, çark ve motor kısımlarına uygulanarak, pompanın agresif sulara karşı korozyon ve aşınma etkilerinden tamamen korunmasını ve darbelere karşı daha da dayanıklı olmasını sağlıyor.
Pompalara, korozyona ve darbelere karşı benzersiz bir dayanıklılık katan “Ceram Protected”, yüksek verimlilik ve düşük enerji maliyeti sunuyor. Günden güne hacimleri artan agresif atıksuların bulunduğu tüm uygulamalarda aşınma ve korozyonun önüne geçmek için geliştirdiğimiz Ceram Protected kaplama, 400 mikron kalınlığında tek kat olarak pompa yüzeyine püskürtme şeklinde uygulanıyor ve sonrasında pompa fırınlanarak kaplama işlemi tamamlanıyor. “Ceram Protected”a alternatif olarak uygulanan epoksi kaplama ile 4 kat kaplama yapılsa dahi ancak 5 N/mm2 yapışma gücüne ulaşılabiliyor. “Ceram Protected” ile tek kat kaplama yapılarak 15 N/mm2 yapışma gücüne sahip olunabiliyor. Bu sayede pompaların hem korozyona hem de darbelere karşı daha dayanıklı hale gelmesi sağlanıyor.
“Ceram Protected” teknolojisi ile SS 316 paslanmaz çelik malzemeye göre dayanımı daha yüksek, maliyet açısından ise avantajlı ekipmana sahip olmak mümkün oluyor. 

SU VE ÇEVRE: Müşteri memnuniyeti konusunda neler yapıyorsunuz?

ERCAN TORTUMLU: Hem satış sürecinde verdiğimiz hizmetle hem de satış sonrasında müşteri memnuniyeti konusunda fark yarattığımızı söyleyebilirim. Uygun fiyatlı yedek parça politikamız, müşteri memnuniyeti kapsamındaki önemli hamlelerimizden birisiydi. Her yıl düzenli olarak yaptırdığımız araştırmalarda müşteri memnuniyeti oranımızın yüzde 100’e yakın oranlarda çıktığını söyleyebilirim. Türkiye genelinde 75 yetkili servisimiz var. Bir pompada, bir mikserde veya bir sistemde bir problem yaşandığı zaman 24 saat içerisinde kalıcı çözüm sunabiliyoruz. Bu özelliğimiz, tekrar tercih edilmemizi sağlayan çok önemli bir unsur.

SU VE ÇEVRE: “Önce Dene, Sonra Al” kampanyanız da farklı bir uygulamaydı... O nasıl gidiyor?

ERCAN TORTUMLU: “Önce Dene, Sonra Al” kampanyamızın lansmanını geçen sene yapmıştık. Bu sistem, müşterilerimizin ihtiyaçları olan ürünü önce denemeleri, memnun kaldıkları takdirde satın almaları esasına dayanıyor.  Pompa sektöründe ezber bozan bir uygulama olan “Önce Dene, Sonra Al” sistemimizle müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmayı ve müşterilerimizle olan güven bağımızı daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz.
Hizmetimiz yapmış olduğumuz enerji verimliliği çalışmaları kapsamında müşterilerimizin elde edecekleri tasarruf miktarını bizzat kendilerinin görmelerini sağlamaktadır. Ürünlerimiz 6 aya kadar herhangi bir ücret ödemeden kullanılabiliyor. Deneme süresi bittikten sonra da memnun kaldıkları takdirde satın alma işlemlerini gerçekleştiriyorlar. Tabii ki deneme süresi sonunda ürünü iade etme seçeneği de sunuyoruz. Ürünlerimize güvendiğimizden, taahhüt ettiğimiz avantajları müşterilerimizin deneyimlemelerini sağlıyoruz.

SU VE ÇEVRE: Tuzla’daki tesisiniz hakkında biraz bilgi alabilir miyiz?

ERCAN TORTUMLU: Genel müdürlüğümüzün de yer aldığı Tuzla’daki Yeşil Bina olma özelliği taşıyan tesisimizde hizmet veriyoruz. Stok konusunda, müşteri memnuniyeti anlayışımız kapsamında sektördeki en iyi firma olduğumuzu söyleyebilirim. Binamızda seminerler düzenlediğimiz eğitim alanlarımız mevcut. Eğitim merkezimiz, çalışan sistemlerin olduğu, ziyaretçilerin teorikte anlattıklarımızı deneyimleyebildikleri bir merkez. Burada Wilo ailesi, bayi ve servis çalışanlarımız sık sık eğitim görüyorlar. Onun dışında sektör profesyonellerine ve öğrencilere de eğitimler veriyoruz. Bilgi paylaşımı konusunda son derece açığız ve bunu seve seve yapıyoruz. 

SU VE ÇEVRE: Su yürüyüşleri, fotoğraf yarışmaları, etkili sponsorluklarınız gibi tanıtım ve pazarlama anlamında Türkiye genelindeki tüm firmalar düşünüldüğünde bile fark yaratan bir firmasınız... Bu Wilo’nun kültüründe olan bir şey mi, Türkiye’ye mi özgü?

ERCAN TORTUMLU: Saydıklarınız Türkiye organizasyonumuza ait faaliyetler... Ancak Wilo Group’ta da çok güzel projeler yürütülüyor. Wilo Türkiye olarak, sektörümüzde farklı projeler üretirken, hem üzerimize düşen sosyal sorumlulukları yerine getirme hem de farkındalık yaratma anlayışına sahibiz...

SU VE ÇEVRE: Endüstri ve altyapı sektörlerinde görev alan tesis yöneticilerine neler tavsiye edersiniz? Bu tesislerde gözlemlediğiniz sorunlar genelde neler oluyor?

ERCAN TORTUMLU: Tesislerde en sık rastladığımız sorun, sistem ve ekipmanın yanlış seçilmiş olması. Yıllar geçtikte bir iyileşme söz konusu, fakat hala birçok tesiste uygun olmayan ekipman mevcut. Genelde ihtiyaç olmamasına rağmen büyük ekipman seçimi yapılıyor. Bu da daha yüksek enerji sarfiyatı yapılması anlamına geliyor.
Diğer taraftan önemli bir sıkıntı da, sistem seçimlerinin genelde ilk yatırım maliyetine bakılarak yapılması. Yedek parça maliyetine bakılmadan, enerji verimliliği dikkate alınmadan sadece ilk yatırım maliyetine odaklanıldığında, işletme aşamasında çok masraflı bir tesis yaratılmış oluyor. Böyle olunca da ya uzun yıllar maliyeti yüksek bir tesis işletilmek zorunda kalınıyor ya da iki üç sene sonra tekrar bir ekipman yenileme süreci ve masrafı çıkıyor. Bizce dikkat edilmesi gereken unsur, ilk yatırım maliyeti değil, işletme maliyeti olmalı.

SU VE ÇEVRE: Son yıllarda yasal anlamda enerji verimliliğine odaklanılıyor ve bu kapsamda sık sık düzenlemeler yapılıyor. Sözkonusu çalışmalarla ilgili sizin görüşleriniz nelerdir ve Wilo’nun bu konudaki refleksi ne oluyor?

ERCAN TORTUMLU: Enerji verimliliği bilincinin artmasında en önemli etkenlerden biri, yasal düzenlemelerdir. Wilo olarak zaten bu çalışmaları birebir takip ediyoruz. Global bir organizasyon olduğumuzdan, Avrupa kökenli iyileştirmelere hazır durumdayız. Bu iyileştirmeler, Avrupa standartlarımızda ürünler ürettiğimizden bizim elimizi daha da güçlendiriyor. Bu özelliğimiz sayesinde de Türkiye’de yasal düzenlemeler yapılmadan önce hazır oluyoruz. Dünyanın her yerinde yüksek verimli olan aynı ürünleri kullanıyoruz.

SU VE ÇEVRE: Pompa teknolojisi ve Ar-Ge çalışmaları ne yönde ilerliyor?

ERCAN TORTUMLU: Son yıllarda her firma değişik çark tipleri ve hidrolik tiplerle verimlilik veya ilk yatırım maliyetini düşürme yönünde çalışmalar yapıyor. Diğer taraftan motorlarda geliştirilen teknolojiler söz konusu. Ürünlerin optimizasyonu konusunda sadece hidrolik motor değil, bu ürünlerin diğerleriyle haberleşmesi ve entegre çalışması için de Ar-Ge çalışmaları yapılıyor. Dijitilasyon ise bize göre bundan sonra yatırım yapılması ve adapte olunması gereken bir alan.

SU VE ÇEVRE: Su sektöründe 2017 ve sonrası için öngörüleriniz nelerdir?

ERCAN TORTUMLU: Türkiye dinamik, genç nüfusun son derece yüksek olduğu, dolayısıyla tüketimin yoğun olduğu bir ülke. Öte yandan altyapı açısından yapılması gereken daha çok iş var. AB uyumu çerçevesinde 2023 hedefleri söz konusu. Nüfus potansiyeline göre mevcut arıtma tesisi oranı halen yüzde 75 oranında. Yapılacak olan yüzde 25’lik yeni yatırım söz konusu. Bu hedef su alanında faaliyet gösteren kuruluşlara bir fırsat sunuyor. Mevcut tesislerin revizyonu konusunda da ciddi bir pazar potansiyeli mevcut. Avrupa’ya göre daha geriden geldik ama aradaki farkı çok hızlı şekilde kapatıyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında çok önemli altyapı yatırımları yapılıyor. Bu bağlamda 2017’den de umutluyuz.

 

---

R E K L A M