
11. Ulusal Çevre Mühendisliği Kongresi Bursa'da Yapıldı![]()
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Bursa İl Temsilciliği Sekretaryası tarafından organize edilen 11. Ulusal Çevre Mühendisliği Kongresi, 15-17 Ekim 2015 tarihlerinde, Bursa Uludağ Üniversitesi Mete Cengiz Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapıldı. Çevre sorunlarına her geçen gün yenilerinin eklendiği Türkiye’de; sağlıklı, konforlu, enerjisi etkin, sürdürülebilir bir çevre anlayışı ile sorunları tartışmak, bilimsel yaklaşımla çözüm önerilerini ortaya koymak ve karşılıklı bilgi ve deneyim aktarımı sağlamak amacıyla düzenlenen etkinlik, “Çevre Yönetimi” ana teması ile gerçekleştirildi. Kongre’nin açılış konuşmaları; TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Mert Güvenç, Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Seval Kutlu Akal Solmaz, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Üyesi İlker Duran ve Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay tarafından yapıldı. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Mert Güvenç, 10 Ekim Cumartesi günü yaşanan terör saldırısı nedeniyle üzüntüsünü dile getirerek başladığı konuşmasında, “Aslında daha farklı bir konuşma hazırlamıştım. Çevre mühendisliği eğitimini eleştirecektim. Çevre mühendisi arkadaşlarımızın yaşadığı sorunlara değinecektim. Türkiye’nin enerji politikasını, nükleer santral projelerini eleştirecektim. Ancak 10 Ekim Cumartesi günü yaşadığımız büyük acı, ülkenin bütününde olduğu gibi bizim de gündemimizi değiştirdi. Hatta aylardır hazırlandığımız kongreyi iptal etmeyi bile düşündük. Ancak, bilime, barışa, kardeşliğe, aydınlığa, insanı insan yapan değerlere yapılan bu saldırı amacına ulaşamasın diye bu bilimsel faaliyetimizi devam ettirme kararı aldık” dedi. ![]() TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Mert Güvenç Türkiye’nin bu kongreden çıkacak bilimsel verilere ve bilgilere ihtiyacı olduğunu vurgulayan Güvenç, “Türkiye’nin ihtiyacı olan bilimsel kongre devam edecek. Ancak, plaket töreni, akşam yemeği gibi kongrenin eğlenceli etkinliklerini, siz de takdir edersiniz ki, iptal etme kararı aldık. Katılımı ve anlayışı için akademisyen, bürokrat, öğrenci ve meslektaşlarımıza teşekkür ederim. Hepimizin, ülkemizin başı sağolsun” diyerek sözlerini tamamladı. Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Seval Kutlu Akal Solmaz, milattan önce 9. yüzyıldan bu yana bilinen, “Görmeye çalış ki, bütün kirliliğine, kötülüğüne rağmen dünya yine de insanoğlunun biricik mekanıdır” gerçeğinin kıymetini bilmekte fayda olduğuna vurdu yaparak, “Gidecek başka bir yerimiz yok” dedi. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi İlker Duran ise “Sorumsuz bir üretimin ve tüketimin faturasını hep birlikte ödeyeceğimizin farkındayız. Doğaya dost uyumlu bir üretim sürecini geliştirmekten başka çaremiz yok” diye konuştu. ![]() Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay da konuşmasında, doğal ve kültürel zenginliklerini yaşatan, sektör çeşitliliğini insan, çevre ve bilgi odaklı geliştiren, rekabet gücüne sahip, yenilikçi, yaşam kalitesi yüksek bir Bursa için Uludağ Üniversitesi olarak ellerini taşın altına koyduklarını, Bursa Büyükşehir Belediyesi ile imzaladıkları protokolle çevre sorunlarıyla daha etkin mücadele edeceklerini söyledi. 11. Çevre Mühendisliği Kongresi’ne, ÇMO Şube ve Temsilciliklerin yanı sıra Bursa Vali Yardımcısı İbrahim Avcı, Bursa İl Çevre Şube Müdürü Eyüp Güç, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Şükrü Köse, çok sayıda akademisyen ve çevre mühendisliği öğrencileri katıldı. 3 gün süren Kongre boyunca, konunun uzmanlarının katıldığı oturumlarda; “Çevre Yönetimi”, “Çevre ve Enerji Yönetimi”, “Endüstriyel ve Tehlikeli Atık Yönetimi”, “Katı Atık Yönetimi”, “Çevresel Sistemlerin Ölçüm, Analiz, İzleme ve Değerlendirmesi”, “Çamur Yönetimi”, “Su ve Atıksu Arıtımı”, “Havza ve Su Kalitesi Yönetimi”, “Gürültü Yönetimi”, “Hava Kirliliği”, “Katı Atık Yönetimi”, “Su Kalitesi Yönetimi”, “Çevre Mühendisliği Eğitimi”, “İklim Değişikliği”, “Sürdürülebilirlik”, “Çevre Mühendisliğinde Bilişim Teknolojileri” ve “Çevresel Risk Belirleme ve Değerlendirme” konuları ele alındı. Sözlü sunumların yanı sıra poster sunumların da sergilendiği Kongre’de 200’e yakın sunum katılımcılarla paylaşıldı. Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Mert Güvenç: “Türkiye’nin Buradan Çıkacak Bilimsel Verilere İhtiyacı Var” 11. Ulusal Çevre Mühendisliği Kongresi’nde görüşme imkanı bulduğumuz Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Mert Güvenç’le, Kongre’yi ve Çevre Mühendisleri Odası’nın gündemindeki diğer konuları konuştuk. Güvenç, Kongre’nin açılışı için hazırladığı ancak yaşanan terör saldırısı nedeniyle yapamadığı konuşmanın detaylarını dergimizle paylaştı… Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Mert Güvenç, 2010 yılından bu yana Çevre Mühendisleri Odası’nda görev yapıyor. 2015 yılı Nisan ayından bu yana da Oda’nın Genel Başkanlığı görevini yürüten Güvenç, başkanlığı ile birlikte Çevre Mühendisleri Odası’nda önemli bir değişiklik olmadığını belirterek, “Biz genç çevre mühendisleri olarak, 2010 yılında bir ekiple yola çıkmıştık. Ben de bu ekibin içindeydim. Şu anda da o zaman belirlediğimiz ilkeler doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diyor. 11. Ulusal Çevre Mühendisliği Kongresi’nin iki yıllık bir çalışmanın ürünü olduğunu, ancak 10 Ekim’de yaşanan terör saldırıyla birlikte kongrenin de büyük bir zarar gördüğünü söyleyen Güvenç, “Kongreyi iptal etme noktasına kadar geldik. Çünkü Cumhuriyet tarihinin en büyük terör saldırısını yaşadık. ‘Bu dönemde böyle bir kongre yapmamız uygun mu’ diye düşündük. Bu saldırı, zaten bilime, teknik bilgiye, insanlığa, kardeşliğe yapılmış bir saldırıydı. Buna karşı daha çok bilim daha çok teknik üretmemiz gerektiği kanaatiyle; programdaki eğlence, gezi, ödül törenleri gibi kısımları çıkararak sadece bilim üreten bir kongre olarak düzenlenmesine karar verdik. ‘Bunu yapmazsak, bu saldırı amacına ulaşabilir’ diye düşündük. Çünkü buradan çıkacak verilere Türkiye’nin çok ihtiyacı var. Burada yapılan her bir sunum, Türkiye’nin gelecekteki çevre yatırımlarını ya da projelerini etkileyecek, önünü açacak nitelikte” şeklinde konuşuyor. Kongre’nin açılışında yaptığı konuşmanın yapmayı planladığı konuşmadan çok farklı olduğunu sözlerine ekleyen Güvenç şöyle devam ediyor: “Planladığımız konuşmada, çevre mühendisliği ile ilgili eksikliklere, işletilemeyen ÇED süreçlerine vurgu yapacaktık; çevre mühendislerinin özel sektörde ve kamuda yaşadığı sıkıntılardan bahsedecektik; Türkiye’nin enerji politikasını, nükleer santralleri, HES’leri eleştirecektik. Ama patlamadan sonra çok kısa bir konuşmayla, hayatını kaybeden arkadaşlarımızı andık. Başka bir konuşma olmadı. Bu konuların aklıselim dönemlerde konuşulunca değer kazanacak şeyler olduğunu düşündük.” “Mesela en güncel konumuz: İğneada’da yapılacak olan nükleer santral. Henüz seçilmemiş olan ve bir sonraki dönem de seçilmeyecek olan bakanımız, Türkiye’nin belki bundan sonraki 50 yılını bağlayacak bir karara imza atarak, İğneada’da üçüncü nükleer santralin yapılacağını açıkladı. Bu karar nasıl ve neye göre alındı? Neden İğneada? Bu projenin teknik çalışması nerede? Çocuk oyuncağı değil, nükleer santralden bahsediyorsunuz. Bir HES ya da termik santral bile değil. Kaldı ki, biz onların da etkilerinin yeterince değerlendirilmediğini düşünüyoruz. Türkiye’nin belki 200 yıl sonra yaşayacağı sıkıntılara imza atılıyor. Nükleer santral yapmak bile tartışılırken bir de böyle özel bir yere yapmak? Neye göre karar veriyorlar? Bilimsel altyapısı nedir? Hiç birimiz bilmiyoruz.” “Son dönemdeki çevre politikalarını ya da kamu yatırımlarının çevreye olan etkilerini tek kelimeyle özetlemek istersek, ‘plansızlık’ diyebiliriz. Plan, program, teknik altyapı, bilimsel veri, bunlar tamamen gözardı edilerek süreçler yürütülüyor. Tek kelimeyle plansızlık; ikinci bir kelime isterseniz, bu da ‘talan’ olur. Yeşile, doğaya, ekosisteme düşman yatırımlar yapmak başka kelimelerle tanımlanamaz. İş artık çığırından çıkmış durumda. En temel olan ÇED süreçleri bile doğru dürüst işletilemez durumda. Başka bir yerde ya da Türkiye’nin yakın tarihinde böyle plansız, programsız ve talana dayalı politikaların üretildiği hiçbir dönemin olduğunu zannetmiyorum. Eskiden bakanlık böyle durumlarda bir fren vazifesi görürdü. Ama Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kurulduğu dakika itibariyle, bu talanı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı adı altında yapmaları, tüm süreci kilitledi.” “Artık masa etrafında kimseye bir şey anlatamıyorsunuz. ‘Bakın yanlış yapıyorsunuz’ dediğinizde; terörist, vatan haini, servet düşmanı ilan ediliyorsunuz. Türkiye’nin gelişmesini istemeyen kişiler oluyorsunuz. Ama gelinen noktada, çok kısa bir süre içinde dedikleriniz çıkınca da iş işten geçmiş oluyor. Masada proje hayata geçmeden önce çözemezseniz, iş mahkemeye kalıyor. Mahkeme süreçlerini de herkes biliyor, kısa sürede çözülemiyor. Mahkeme kararı çıkana kadar her şey bitmiş oluyor.” İlginizi çekebilir... Binalarda Verimli Su Yönetimi İçin Wilo'dan Akıllı Pompa ÇözümleriTüm dünyada enerji verimli pompa sistemleriyle öne çıkan Wilo, büyük binalar için tasarladığı Wilo-Stratos GIGA 2.0 serisiyle ısıtma, soÄŸutma ve iklim... Levent Öztürk, Aqua Proses'in Genel Müdürü OlduSu ve atık su arıtma sektöründe faaliyet gösteren Aqua Proses'in Genel Müdürü Levent Öztürk oldu.... Marmara Belediyeler BirliÄŸi IFAT Eurasia Kapsamında Sürdürülebilirlik Raporlarını Tartışmaya AçıyorMarmara Belediyeler BirliÄŸi (MBB), bu yıl IFAT Eurasia kapsamında, 15 Mayıs 2025 ÇarÅŸamba günü "Adil GeçiÅŸ için Sürdürülebilirlik Raporlaması: Ar... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.