1 Ekim 2015 | HABERLER 86. Sayı (Eylül 2015)

Geçtiğimiz sene Green Office diplomasını alan Artemis Arıtım, bu sene de yeni hedeflerle yoluna devam ediyor. Green Office programı ve Artemis hakkında bilgi aldığımız Artemis Genel Müdürü Emel Aliipek, "Bir yıl içerisinde ulaşmayı hedeflediğimiz tasarruf yüzdelerine, bilinçli ve çevreye karşı duyarlı davranışlarımız sonucu 6 ay gibi kısa bir zamanda ulaştık ve sektörümüzdeki Green Office diploması alan ilk çevre firması olduk" diyor...

Çevre sektöründe proje, imalat ve inşaat konularının yanı sıra her türlü teknik destek, analiz ve danışmanlık hizmeti vermek üzere 1998 yılında kurulan Artemis Arıtım, atıksu arıtma tesisleri, su arıtma, atıksu geri kazanımı, arıtma ekipmanları, deşarj izni (DİB), çevre danışmanlığı, ÇED, atık yönetimi, kimyasal yönetimi, yeşil ayak izi, su ve atıksu analizleri, emisyon ölçümü, gürültü ölçümü, İSG ölçümü, atıksu ve temiz su kimyasalları, arıtma danışmanlığı, teknik servis, yedek ve sarf malzemeleri satışı gibi hizmetler veriyor. Endüstriyel ve evsel arıtma çalışmaları başta olmak üzere sanayicilerin çevre konusundaki ihtiyaçlarına sürdürülebilir çözümler sağlayan Artemis Arıtım, geçtiğimiz sene sektörde bir ilke imza atarak WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı)’nin yürüttüğü “Green Office” programını tamamlayarak “Green Office” diplomasını almaya hak kazanmıştı. Green Office diplomasını bu sene de yenileyen Artemis Arıtım, şimdi de taşıt araçlarındaki yakıt giderlerini ve karbon emisyonunu azaltmayı amaçlıyor.

Konuyla ilgili bilgi aldığımız Artemis Genel Müdürü Emel Aliipek, şirket olarak doğal kaynaklar üzerindeki baskılarını ve ekolojik ayak izlerini azaltmak amacıyla Green Office programına 2014’ün başında karar verdiklerini dile getirerek, “Ofislerde uygulanan bir tasarruf ve iyileştirme programı olan Green Office, zamanımızın büyük bir kısmını geçirdiğimiz ofisimizde hem tüketimimizi azaltıp kurumumuzun doğa üzerindeki baskısını hafifletiyor hem de tasarruf sağlamamıza yardımcı oluyor. Green Office programına dahil olabilmek için bazı tasarruf kriterleri belirlemek ve bu hedeflere, belirlenen süre içerisinde ulaşmak gerekiyor. Bir yıl içerisinde ulaşmayı hedeflediğimiz tasarruf yüzdelerine, bilinçli ve çevreye karşı duyarlı davranışlarımız sonucunda 6 ay gibi kısa bir zamanda ulaştık ve sektörümüzdeki Green Office diploması alan ilk çevre firması olduk” ifadelerini kullanıyor.


Artemis Genel Müdürü Emel Aliipek

Amaçlarının diploma almak olmadığını da vurgulayan Aliipek, Artemis Arıtım olarak zaten sosyal sorumluluğu olan bir iş yaptıklarını hatırlatıyor ve şu ifadeleri kullanıyor: “Müşterilerimizin sürdürülebilirliğini sağlama açısından her türlü faydayı sağlamaya çalışıyoruz. Atıksu arıtma tesisleri, proses suyu tesisleri yapıyoruz. Aynı zamanda çevre danışmanlıkları veriyoruz ve çevreyle ilgili her konuda müşterilerimize yardımcı oluyoruz. Artemis’in vizyonu da müşterileri için çevre ile ilgili yapılacak her çalışmayı tek elden yürütmek. Bunu yaparken hem çalışanlarımızda hem de müşterilerimizde bir farkındalık uyandırmak adına böyle bir girişimin faydalı olacağını düşündük...”

Hedefleri aştık
“Şirketimizin bir yıl sonunda belirlediği tasarruf hedefi yüzde 10 iken 6 ay gibi kısa bir sürede kağıt tüketimimizde yüzde 45, su tüketiminde yüzde 42, doğalgaz tüketiminde yüzde 37 ve elektrik tüketiminde yüzde 33 tasarruf yaptık. Green Office Programı süreci oldukça heyecanlı ilerledi. Bu süre zarfında ofiste birçok çalışma gerçekleştirildi. Çevre dostu ürünler kullandık, yeni yerleşim alanı oluşturduk. LED lambalara, açık renk mobilya ve boyaya, anahtarlı priz kullanımına geçtik, lavabolarda su tüketimini azalttık. Farkındalık yaratmak açısından tabelalar astık, atıkların geri dönüşümünü sağladık, elektrikli aletlerimizi değiştirdik ve tasarruflu aletlere geçtik. Artemis Arıtım gibi çevre sektöründe hizmet veren firmalar başta olmak üzere gelecekte varlığını sürdürmek isteyen tüm şirketlerin çevre bilinciyle hareket ederek bu tür çalışmalara daha fazla destek vermesi gerekiyor. Green Office diplomasına sahip olan firma sayısının gelecekte daha da artacağını umuyoruz”.

“Bu kapsamda yaptığımız işlerin kazanımı sadece parasal tasarrufla sınırlı değil. Farkındalık oluştuktan sonra biz aynı uygulamayı evlerimize de taşıdık. Bütün çalışanlarımız evlerinde, hatta yakınlarının evlerinde benzer uygulamalara geçtiler. Bu nedenle hadiseye sadece Artemis’in karı açısından bakmamak lazım. Tasarruf faaliyetleri ne kadar yayılabilirse o kadar iyi. Çünkü değişim, sadece başkalarını değiştirmekle olmuyor. Değişimi kendinden başlatmak lazım. Çalışanlarımızın hepsi de bu konuda bilinçli ve üzerlerine düşen vazifeleri yerine getiriyorlar. Çevre firması olduğumuz için zaten birçoğu farklı firmalara bu konuda danışmanlık veriyor. Çalıştığımız bazı firmalarda da programı takip ediyorlar”.



İşimiz zor prosesleri çözmek
“Artemis Arıtım olarak özel sektöre hizmet veriyoruz. Devlet veya kamu kurumlarının ihale süreçlerine girmiyoruz. Planımız da bu yönde devam etmek. Geçtiğimiz günlerde çok önemli bir projeye imza attık. Silivri’de büyük bir besi çiftliğinin arıtımını yaptık. Türkiye’de bu alanda bildiğim kadarıyla ilk uygulama oldu. Bunun dışında şu anda yine zor bir proses üzerinde çalışıyoruz. Laklı suların arıtılmasıyla ilgili bir Ar-Ge çalışması yürütüyoruz. İşimiz zor prosesleri çözmek”.

Bir derneğe kesinlikle ihtiyaç var
“Arıtma sektöründe gerçekten bir veri kaynağı olmadığının herkes farkında. Sektörde hizmet veren firma sayısını bile bilemiyoruz. Bir derneğe kesinlikle ihtiyaç var. Ama tabii ki amacına hizmet edip edemeyeceği konusu da çok önemli. ‘Dostlar alışverişte görsün’ mantığıyla bir dernek kurulacaksa buna zaman harcamak istemeyiz. Ayrıca sektörde insanların güvenebilecekleri firmalara ihtiyacı var. Sattığımız şey somut bir ürün değil. Atıksuyu arıtacağımızı vaat ediyoruz. Bu noktada güven vermek çok önemli. Bir kaçak olduğunda zamanında müdahale edilemediği zaman yapılan işlerin bir anlamı kalmıyor. Bu yüzden geniş bir ekiple çalışıyoruz. Bir diğer önemli nokta, arıtma firmalarının bir kısmının, yarım bıraktığı işleri bile referanslarına yazması”.