6 Nisan 2011 | SÖYLEŞİ 37. Sayı (Mart - Nisan 2011)

Yaklaşık on senedir Ankara’da bir satış temsilcisiyle Türkiye pazarında faaliyet gösteren WABAG, geçtiÄŸimiz ekim ayında Ä°stanbul’da VA Tech WABAG Su Teknolojisi Ticaret Limited Åžirketi’ni kurdu ve Türkiye ayağını güçlendirmeye baÅŸladı…
Su ve atıksu arıtımı projeleri konusunda dünyanın lider şirketlerinden birisi olan ve merkezi Viyana’da bulunan WABAG, Türkiye’de daha etkin olabilmek amacıyla 2010 yılının Ekim ayında İstanbul’da VA Tech WABAG Su Teknolojisi ve Ticaret Limited Şirketi’ni kurdu. Yaklaşık on senedir, bir satış temsilcisiyle Türkiye pazarında yer alan WABAG’ın önümüzdeki günlerde Türkiye’de önemli projelerde yer alacağı tahmin ediliyor.
Seksen yılı aşkın süredir yenilikçi teknolojileri, yaratıcı çözüm önerileriyle tüm dünyaya temiz su temin ederek, atıksuları arıtarak insanlığa ve çevreye hizmet veren WABAG, dünya çapında 30’dan fazla ülkede faaliyet gösteriyor. Çevre sorunlarına kapsamlı ve ileri düzeyde çözüm önerileri sunan ve uluslararası bir sistem sağlayıcısı olan WABAG “İçme Suyu Arıtımı”, “Sanayi ve Proses Suyu Hazırlama”, “Su Islah Sistemleri”, “Deniz Suyu ve Acı Su Arıtımı”, “Evsel ve Endüstriyel Atıksu Arıtımı”, “Çamur Arıtımı” ile “Atıksuların Yeniden Kullanımı ve Geri Dönüşümü” projeleri konularında çözüm önerileri sunuyor. 2000 yılından beri tüm dünyada beş yüzden fazla su ve atıksu arıtım tesisi kuran, 2004 senesinde Adana Büyükşehir Belediyesi için de atıksu arıtma tesisi yapan WABAG’ın yakın dönem projelerinden bazıları ise şunlar: İspanya Algeciraz Atıksu Arıtım Tesisi Birliği (2011), İran Şiraz Su ve Atıksu Şirketi (2012), Cezayir Koudiat Medaour (2008), Romanya Rafinery Petrobrazi (2008 / 2009), Çin Xiaohongmen WWTP (2008).
WABAG olarak tüm dünyadaki tecrübelerini, Türkiye’de sektöre aktarmayı planladıklarını söyleyen WABAG Ülke Müdürü ve VA Tech Wabag Su Teknolojisi ve Tic. Ltd. Şti. Müdürü Mahmut Gedek, “İstanbul ofisimizde çevre know-how’ını geliştirmek, en büyük amaçlarımızdan birisi. Farklı projeler için hazırlıklarımız var ve güncel projeleri de değerlendiriyoruz. Türkiye’de tesislerin işletmesi konusunda da hizmet vermeyi hedefliyoruz. Özel sektöre ait endüstriyel kuruluşlara çözümlerimizi anlatmak amacındayız. Suyun yeniden kullanımı ve geri dönüşümü, önümüzdeki yıllarda çok önem kazanacak. Çünkü suyun fiyatı artıyor, birçok sanayi kuruluşu kendi atıksuyunu yeniden kullanmanın çok faydalı olacağını görecek. Bu tür projeler önem kazanacak. WABAG’ın da bu konuda ciddi tecrübeleri bulunuyor. Tüm bu alanlarda sektörün önemli bir oyuncusu olacağına inanıyoruz.” diyor.

Endüstriyel tesislere de çözümler sunuyoruz
İstanbul’un hem Türkiye hem de dünyanın birçok ülkesine ulaşım açısından avantajlı bir konumda olduğunu dile getiren Gedek şu ifadeleri kullanıyor. “İstanbul’a gelme nedenlerimizden birisi de kamu kuruluşlarının yanı sıra özel sektör projelerinde de yer almayı amaçlamamız. Türkiye’de bu zamana kadar çeşitli konsorsiyumların içinde yer alarak önemli referanslar da edindik. Kayseri Atıksu Arıtma Tesisi, Adana Doğu ve Batı Atıksu Arıtma Tesisleri, Marmaris İçme Suyu Tesisi, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi bunlardan bazıları. WABAG olarak hem belediyelere hem de endüstriyel tesislere yönelik çözümlerimiz bulunuyor. WABAG’ın Türkiye’de sadece belediyelerle iş yaptığı konusunda bir izlenim vardı. İstanbul’da ofis kurma nedenlerimizden birisi de bu algıyı kırmaktı. Endüstriyel tesislere de çözümler sunabildiğimizi göstermek istiyoruz. İstanbul ofisimiz, beşi mühendis olmak üzere toplam altı kişiden oluşuyor. Çevre sektöründe tecrübeli ve WABAG dünyasına uyum sağlayabilecek mühendis arayışımız devam ediyor. Hedefimiz WABAG Türkiye ofisini mümkün olduğu kadar kısa bir sürede operasyonel hale getirmek ve projelerin tüm aşamalarını buradan yönetmek. Bu konuda ciddi mesafe kat ettik, tekliflerimizi İstanbul ofisimizden hazırlamaya başladık. Merkez ofisimizden de ciddi bir destek alıyoruz. Tüm dünyadaki WABAG ofislerinin de tecrübe ve bilgisinden yararlanabiliyor olmak ise en büyük avantajımız...”

Türkiye kolay bir pazar değil!..
“Türkiye’de, çevre sektöründe rekabet çok yoğun ve dolayısıyla kolay bir pazar değil. Birçok uluslararası firma da zaten uzun bir zamandır Türkiye pazarında faaliyet gösteriyor. Rekabetin yüksek olmasının yanında son yıllarda yükselen çevre bilinci ve doğayı korumaya yönelik politikaların geliştirilmesi ile yakın gelecekte bu sektöre yatırımların artmasını bekliyoruz. Bu pazarda, projenin öncelikle proses, teknik ve fiyat konularını çok dikkatli yönetmek gerekiyor. Projelendirilmiş ve prosesi değiştirilemez şekilde ihale edilen projelerde, WABAG olarak sahip olduğumuz know-how’ı kullanamamak ve hem şirketimize projeyi kazandıracak avantajı hem de idarelere daha uygun maliyetli (yapım+işletme) çözümü sunamamak durumu bizim için bir dezavantaj. Bu konu, tesislerin uzun işletme dönemlerinde oluşan yüksek maliyetler dikkate alındığında daha da önem kazanıyor. Ancak idarelerin prosesi açık bırakması durumunda teklif veren şirketler sadece fiyat kırmaya değil, daha iyi prosesle çözülmüş bir tesis ve daha uygun maliyetler yakalamaya çalışırlar. Bu şekildeki uygulamanın yoğun olduğu ülkelerde proses konusunda ciddi ilerlemelerin kaydedildiğini görüyoruz. Ayrıca Türkiye’de sektörün en büyük sorunlarından birisi de arıtma tesislerinden çıkan çamur. Bunu belediyelerin çok iyi değerlendirmesi gerekiyor. Çamura sadece bir atık olarak bakmak yerine, bir kaynak olarak değerlendirmek gerekli. Bu yan ürünleri kazanca çevirerek bertaraf etmek mümkün. Bu konuda da WABAG olarak sektöre ciddi desteklerimiz olabilir. Belediyeler ve endüstriyel tesis işletmecileri ile bu konularda bilgi paylaşımına her zaman hazırız...”

Yeni teknolojiler önem kazanıyor
“Bugünün sanayileşmiş toplumlarında bile temiz içme suyuna ulaşılamaması, bu nedenle bir besin kaynağı olarak suyun giderek değerli hale gelmesi, dünyanın en büyük sorunlarından birisi. O nedenle su ve atıksu arıtımı, atıksu ıslahı gibi yeni teknolojiler günümüzde kuşkusuz gittikçe daha da önem kazanıyor. Hedefimiz, her geçen gün daha fazla insanın temiz içme suyuna ve ekolojik olarak iyileştirilmiş proses suyuna ulaşması, belediyelere ait ve endüstriyel atıksuların çevreye zararsız hale getirilmesi.”
 

---

R E K L A M