Kompost Uygulamasının Potansiyel Toprak Kirliliği Açısından Değerlendirilmesi
Özellikle 1950-1960'lı yıllardan beri kentsel atıkların (karışık atıkların) kompostlaştırılarak ürünün tarımsal alanlarda, bitki yetiştirmede, topak ıslahında kullanılması Almanya, Avusturya ve İsviçre gibi ülkelerde yaygın olarak uygulanmıştır. Uygulama eş zamanlı olarak toprak kalitesi, bitki kalitesi, madde akışı ile birlikte yapıldığı için, ayrıca kullanılan alanlarda da uzun yılların etkisi, birikimi ve maddelerin taşınması araştırıldığından, çok yıllık deney sonuçları vardır. Halbuki insanlık tarihinde, hayvanların dışkıları ve idrarlarının ya da her ikisinin karışımından oluşan organik materyalin tarımda kullanılması yüz yıllar öncesine kadar gitmektedir. Berlin Teknik Üniversitesi'nde Dahlem/Berlin'deki, deneme tarlalarında ticari ve organik gübre uygulamasının toprakta ağır metal birikimine neden olduğu saptanmıştır (Becker, 2008). Diğer çok sayıdaki araştırma, özellikle karışık atıklardan elde edilen kompostun arazide kullanılması, istenmeyen ağır metallerin ve organik kirleticilerin toprakta yığılmasına, yüzeysel suya, yeraltı suyuna taşınmasına neden olmuştur. Hatta kültür bitkisine de geçerek, bitkinin kalitesini olumsuz etkilemiştir. Örneğin üzüm bağlarında, üzümden şaraba geçen ağır metaller yüzünden bazı marka şaraplar pazardan çekilmiştir. Bu nedenle anılan ülkelerde çiftçiler karışık çöplerden elde edilen kompostun, tarlalarında kullanılmasına yüzde yüz ret gözü ile bakmaktadırlar. Ancak biyoorganik atıklar, yeşil atıklar (dal, yaprak, bahçe atığı, ağaç budama v.b) ve evsel atıksu arıtma tesisi çamur kompostlarının kalitelerini ve standartlarını korumaları şartı ile kullanılmasına olumlu bakmaktadırlar. Kamuoyu araştırmasında ise halk, genel olarak bu tür kompostların kullanılmasından, içeriğindeki mineral ve organik maddelerin doğal döngüsünden yanadır. (Gaeth,2009, 2008). Almanya, İsviçre, Avusturya'da biyoorganik atıklar ve yeşil atıklardan (ki oldukça temiz olması beklenen bu atıklar) elde edilen kompostlarda istenmeyen kirleticilerin varlığı saptanmış ve hassas sınır değerleri oluşturulmuştur. 100 yıldır hatta daha uzun süredir, kompostu bitki yetiştirmede kullanan bu ülkelerde kamuoyu biyoorganik atıklardan elde edilen kompostların arazide kullanılmasına olumlu bakarken, çiftçiler her ikisine de olumsuz yaklaşmaktadırlar. 100 yıldır arıtma çamuru veya benzeri atıkların arazilerinde kullanılmasını sonucu topraklarının kalitesinin bozulduğu kanaatindedirler (Erdin, 2009; Gaeth 2009). Stuttgart Üniversitesi'nde biyoorganik atıklardan, yeşil atıklardan (dal, yaprak, bahçe atığı, ağaç budama v.b) evsel atıksu arıtma tesisi arıtma çamurlarından elde edilen ürünlerin içerdiği ya da içerebileceği organik kirleticilerin, endokrin benzeri maddelerin, ağır metallerin varlığı ve sınır değerlerinin ne olması gerektiği konusunda çalışma yapılmaktadır. Bu çalışmalardan çeşitli tezler (yüksek lisans ve doktora tezleri) meydana çıkacaktır. (Kranert, 2008, 2009). Staeb (2008) yaptığı araştırmada, kapasiteleri 2.500-84.000 ton /yıl arasında değişen 100 tesisten (61 yeşil atık kompostlaştırma, 21 biyoorganik atık kompostlaştırma, 13 biyoatık kompostlaştırma) örnekler almış ve PAK, PCDD, PCDF, PCB, PBDE, PFAS, PBSM, DEHP, DBB, CP, NP, OP ve LAS gibi parametrelerdeki değerlerin değişimini incelemiştir. Bunların iz maddeler olarak kompostta bulunduğu saptanmıştır. Bu tesislerden elde edilen ürünlerde bulunan bu parametrelerin (organik zararlı maddelerin) değerlerinin, düşük risk düzeyinde olduğu şeklinde yorumlanmıştır (Staeb, Kranert, et al 2008). Kompostun Üretimi, Kalitesi ve Tarımda Kullanılması Almanya, Avusturya ve İsviçre'de son yıllarda biyoorganik atıkların ayrı toplanması sonucunda, çok sayı da desantralize kompostlaştırma tesisi faaliyete geçmiştir. Karışık olarak toplanan kentsel katı atıkların kompostlaştırılması ve tarımda kullanılması yasaktır. Çünkü bu tür atıkların içinde çevresel bakımdan tehlikeli maddeler çok miktarda bulunmaktadır. Saflığı ve safiyeti koruyacak madde döngüsünü sağlamak için atıkların oluştuğu kaynaktan itibaren toplanması ve işlem görmesi ekolojik anlamlılık ifade etmektedir. Ayrı toplamadan dolayı Berlin'de yaklaşık 180,000 ton/yıl biyoorganik atıkların kompostlaştırılması ve kompostun değerlendirilmesi gerekmektedir. Yılda yaklaşık 90,000 ton kompost elde edilmekte ve pazarlanması gerekmektedir. Araştırma sonucunda 100,000 ton/yıl kompost kullanılacağı hesaplanmıştır. Piyasa araştırması çok önemlidir, ürünün sınışandırılması ve kalitesi piyasada tutunması için gereklidir. Besin kirlenmesi veya toprak kirlenmesi gibi zincirleme gelişebilecek kirliliklerin önüne başlangıçta geçilmesi şarttır. Uygulamaya Yönelik Kompost Kullanma Şekli ve Tavsiyesi Elde edilen kompost bitki besin maddesince zengin olduğu için kompost sadece kültür ortamı olarak kullanılmamalıdır. Kullanılması durumunda bitki yanabilir, zarar görebilir. Bu nedenle normal toprak, kum ve humus gibi maddelerle karışım yapılarak kullanılmalıdır. Tarlada ise toprak üzerine Yeşil atıklardan elde edilen organik gübre ise çok yavaş ve uzun sürede bitki tarafından alınabilir besin maddeleri içerdiğinden ve pH değeri de yüksek olduğundan daha ziyade toprak düzenleyicisi olarak asitleşme tehlikesi olan topraklarda koruma etkisi yapmaktadır. Çiçekliklerde, sebzelerde ve çekirdekli meyvelerde (kiraz, erik, vişne, kayısı, şeftali) hassasiyet derecelerine göre 2-10 lt/m2 kullanılabilir. Toprak örtülemek, çimleri desteklemek ve beslemek için de 1-5 lt/m2 kullanılabilir. Kültür bitkileri ve toprak iyileştirme için de 10-20 lt/m2 kullanılabilir. Kompost Uygulama ve Toprak Kirlenmesini Önleme Toprakta; element analizi, madde akışı analizi ile verilen, alınan ve biriken miktarları belirlemek mümkündür. Konsantrasyon ile verilen kompost miktarı çarpıldığında sözü edilen elementin veya bileşiğin yükü bulunabilir. Onlarca yıldır yapılan çalışmalarda eğer toprakta ağır metal birikmesi var ise bunların bitkiye geçtiği saptanmıştır. Bu nedenle bazı bitki türleri toprakların ağır metal gideriminde (fitoremidasyon=bitki kökleri ile ağır metallerin topraktan sömürülmesi) kullanılmaktadır. Bu konuda saz ve kamış bitkileri ile 1960?1980 yılları arasında yoğun çalışmalar yapılmıştır. Seidel ve Kickurt, atıksu arıtmada özellikle de saz bitkilerinden oluşan doğal biyotopta, bunu Almanya için belirlemişlerdir. (Erdin,1984). Toprak kirlenmesini önlemek için bir yönetmenlik yardımıyla, biyoorganik atık kompostun toprak tipine bağlı olarak sınır değerler oluşturulmuştur. Bu sınır değerler ülkeden ülkeye değişmektedir. Bazı parametre değerlerinde Avusturya?nın, bazılarında da Almanya'nın daha titiz davrandığı (sıkı olduğu) görülmektedir. Her ülke ekolojik ve ekosistem koşullarını da dikkate alarak parametrelerin sınır değerlerinde değişimler yapabilmektedir. Yeni parametreler ekleyip çıkarabilmektedir. Toprakta istenmeyen birikimleri baştan önlemek amacıyla, toprak tipine ve üzerinde yetiştirilecek bitki türüne göre, verilecek kompost dozlarının birim alan ve birim zaman için saptanması gerekmektedir. Düzenli ve bilinçli kompost üretip kullanmazsak, toprağın kirlenme potansiyeli açık ve seçik olarak vardır. Toprağın özümseme kapasitesi, her yıl kabul edebileceği yük ve bitkiler tarafından uzaklaştıracak miktarlara göre biyokompostla dozlarının belirlenmesi gerekmektedir. Atıkların toprak ortamında kullanılması ve değerlendirilmesi sonucunda toprakta antibiyotikler, hormonlar, metabolitler, yumuşatıcılar, pestisidler, besin ve yem katkı maddeleri, vb. toprakta birikebilir. Özellikle ağır metallerin toprağın tutma kapasitesine kadar birikmesi, sonra da kontrolsüzlük nedeni ile bu birikenlerin, toprağın asitlenmesi halinde mobilize edilmesi büyük bir tehlike potansiyelidir. Toprağın tipine göre toprakların anyon ve katyon tutma kapasitesi, özelliği vardır. Bu değerler ortalama olarak verilen yönlendirici değerler olarak da görülebilir. Esas olan her tarlaya özgü özümseme kapasitesinin hesaplanması ve ona göre yıllık yüklerin çıkarılmasıdır. Uygulamada da herhangi paremetre değerinin sınırı aşmamasına dikkat edilmelidir. Sonuç Karışık kompost ve arıtma çamuru saf kompostu, özellikle evsel atıksu ağırlıklı tesislerden kaynaklanıyorsa, sürekli olarak bu kompostların kalitesinin, sınır değerlerinin ve topraktaki özümseme kapasitesinin de dikkate alınarak bitki yetiştirmede kullanılması, kullanılma dozlarının veya karışımlarının en iyilenmesi ve uygulama reçetesinin oluşturulması gerekmektedir. Verim artırıcı etkisi yanı sıra, kompost ile birlikte toprağa verilen, bitkiye, suya ve havaya geçen maddelerin "madde akış analizi ve bilançosu" da yapılmalıdır. Bu sayede biyoorganik atık kompostun içindeki PAK, PCDD, PCDF, PCB, PBDE, PFAS, PBSM, DEHP, DBB, CP, NP, OP ve LAS gibi organik kirleticilerin düzeyleri belirlenebilir. Çok hassas ekosistemler için bu anılan parametreler önemlidir. Bunun yanında endokrin benzeri ve endokrin etkisi yapan maddelerin araştırılması da gereklidir. Karışık kentsel katı atıklardan ya da evsel katı atıklardan elde edilecek kompostun içerebileceği ağır metal ve organik zararlılar, bugün için geliştirilen ve kabul edilen sınır değerlerin üzerinde olduğu bilindiğinden, o konuda araştıramaya bile gerek duyulmamaktadır. Ancak bu ürünler beslenme zincirine girmeyen türden biyokütle üretiminde denetimli kullanılması mümkün olacaktır. Bu bağlamda eski kompost tesisleri "mekanik biyolojik işlem tesisleri"dir. Yani çöp ve katı atıklar nihai olarak deponiye gömülmeden önce stabilize edilmiş, bertaraf koşullarını yerine getirmiş atıklar olarak kabul edilmektedir. Temiz kompost için "temiz hammadde" şarttır. Böylece hem topraklar, hem besinler, dolayısıyla da bütünsel olarak ekosistem korunmuş olacaktır.
Prof. Dr. Ertuğrul Erdin Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Bülent Yağmur Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü İlginizi çekebilir... Tuzla Deride Anaerobik Çamur Reaktörünün Çökme NedenleriTuzla deri anaerobik reaktörü ile ilgili videolar incelendiği zaman olayın gaz patlaması olmadığı görülüyor. Gaz basıncından kaynaklı üstünde gaz balo... Yeni Delhi Okhla Atık Su Arıtma TesisiDünya nüfusu artmaya devam etmekte ve tahminlere göre 2030 yılına kadar 8,5 milyara ulaşması beklenmektedir. Bu nedenle modern tarımın karşı karşıya o... Modern Atık Su Havalandırma Teknolojileri: Aerostrip® Şerit Difüzörler ve Neuros™ Hava Yataklı Turbo Blower Sistemlerinin Entegre KullanımıAtık su arıtma tesislerinde havalandırma, biyolojik arıtım süreçlerinin verimli işleyebilmesi açısından en kritik aşamalardan biridir. Oksijenin mikro... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.