Metrans Makina, sıvı akışkan transferi uygulamaları, endüstriyel pompalar ve diğer ekipmanlar konusunda faaliyet gösteriyor. 1991 yılında Ankara'da kurulan firma, 2005 yılından bu yana faaliyetlerini İstanbul'da sürdürüyor. Metrans Makina, akışkan transfer sistemleri ve ekipmanları konusunda Avrupa ve Amerika menşeli 20'den fazla firmanın Türkiye distribütörü ve satış sonrası hizmet sağlayıcısı olarak hizmet veriyor.

Su ve çevre konusunda çeşitli pompalar, çamur kurutma sistemleri ve vanalar gibi ürünler sunan firma, bu ürünlerin temininin yanı sıra uygun pompayı belirlemek için mühendislik, sistemlerin kurulumu, işletmeye alınması ve satış sonrası servis-bakımı gibi hizmetler sağlıyor. Metrans Makina'nın bu alanda distribütörlüğünü yaptığı firmalar arasında Almanya'dan Abel, Lutz, Lutz-Jesco, PF Pumpen, VAG; Hollanda'dan Bredel; İsviçre'den Innoplana ve ABD'den Wilden gibi dünyanın önde gelen markaları yer alıyor.

Distribütörlük konusunda yeni taleplerin de gelmeye devam ettiğini söyleyen Metrans Makina Genel Müdürü Vedat Kirişçi, "Biz de bu talepleri değerlendiriyoruz. Ama bize uymayan, firmalara sıcak bakmıyoruz. Aslında 20'den fazla firmanın distribütörlüğü çokmuş gibi görünüyor ama değil. Çünkü hepsi birbirini tamamlayan ürünler sunuyor" diyor.

Birçok farklı sektöre yönelik ürünleri olduğunu belirten Kirişçi, "Çalışmalarımız her sektörde yaklaşık aynı oranlarda. Belki, kimya sektörünün biraz daha ağırlıkta olduğunu söyleyebiliriz. Su ve çevre ise bizim önem verdiğimiz bir sektör. Özellikle çamur kurutma gibi teknolojilere daha fazla yoğunlaşıp, bu konulara daha fazla girmeyi hedefliyoruz" şeklinde konuşuyor.

Metrans Makina'nın su ve çevre sektörüne yönelik ürünleriyle ilgili bilgi veren Vedat Kirişçi, şunları söylüyor: "Örneğin Abel'in elektrik motorlu, diyaframlı ve pistonlu pompaları bulunuyor. Bu pompalar, çamur transferi, dozajlama, evsel ve endüstriyel susuzlaştırılmış atık çamur ve filtre kekleri transferi, filtrepres besleme uygulamaları, santrifüj ayırma beslemesi, sprey kurutucu beslemesi gibi uygulamalarda kullanılıyor. Hava tahrikli, çift diyaframlı pompalarda Wilden'in distribütörlüğünü yapıyoruz. Asit, alkali ve kimyasal transferinde, drenaj uygulamalarında, evsel atık transferinde, filtrepres besleme uygulamalarında, kimyasal atık transferinde ve sintine transferinde kullanılıyor."

"Varil-konteyner pompaları ve yatay-dikey santrifüj pompalarda Lutz ürünleri bulunuyor. Polipropilen, PVDF, alüminyum, paslanmaz çelik, hastelloy gövde seçenekleri olan yanma ve patlama korumalı bu pompalar, arıtma kimyasalları, asit, alkali, organik ve inorganik çözücü, polielektrolit ve demir klorür transferinde kullanılıyor. Ürün portföyümüzde Lutz-Jesco'nun diyaframlı dozaj pompaları ve klorlama sistemleri de bulunuyor. Manuel veya elektronik olarak kontrol edilebilen bu ürün, asit-alkali, kimyasal reaktif, gaz klor, katalizör, klor, pigment, polielektrolit ve demir klorür dozajlamalarında kullanılıyor."

"PF Pumpen'in korozif birçok farklı akışkana uyumlu, yatay ve dikey burgulu pompaları var. Yanmaya ve patlamaya karşı korumalı bu ürün, yapışkan, yağlayıcı veya yağlayıcı olmayan sıvıların transferinde kullanılıyor. Bu pompaların yanı sıra su ve çevre konusunda Innoplana'nın çamur kurutma sistemleri ve VAG'ın vanalarını pazara sunuyoruz."

Su her yerde önemli...

"Su, sadece Türkiye'de değil, dünyada da çok önemli. İçme suyu olarak şebekelere verilen suyun, belirli kaynaklardan alınıp, şehirlere getirilmesi, arıtılması ve daha sonra da dağıtılması için arıtma tesisleri, pompa istasyonları ve vanalar lazım. Yani bizim için büyük bir pazar. Ancak özellikle son yıllarda yerli üreticiler de bu konuda kendilerini geliştirdiler ve bu ekipmanları üretir hale geldiler. Hatta artık ihracat da yapıyorlar. Dolayısıyla artık bu sistemlerin ve pompaların yurt dışından temini çok ekonomik olmamaya başladı. Bu nedenle biz bu sektöre pek girmiyoruz. Ama arıtma tesislerinde klorlama, dozlama denilen yöntemler için kullanılan ürünlerimiz hala tercih ediliyor."

Vanalar yeterince önemsenmiyor

"Vanalar konusunda çalıştığımız VAG yaklaşık 150 senelik bir firma. Her türlü su ve atıksu için özel vanalar imal ediyor. Özellikle büyük şehirlerin su konusundaki en büyük sorunu su kaçakları. Suyu kullanıcıya gönderirken su, borularda, vanalarda çeşitli nedenlerle sızıyor. Bu büyük bir kaybı engellemenin yollarından biri, boruları çok daha dayanıklı ve sağlam olarak döşemek lazım. Artık belediyelerin çoğu bunu yapıyor. Tabi bir de vanalar var. Bizde maalesef vana yeterince önemsenmiyor. Genelde en ucuzu hangisiyse o tercih ediliyor. Sonra da bu vanalar, kapamıyor, açmıyor veya sızdırıyor. Biz özellikle belediyelerde bu konudaki bilinci artırmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz."

"Örneğin su tüketimi gece azalır. Kimse suyu kullanmadığı zaman suyun şebekelerde basıncı artar. Basınç artınca kaçırmayan vanalar da kaçırmaya başlar. Bunu engellemek için basınç ayar vanaları var. Onu bir bölgenin su şebekesinin girişine koyuyorsunuz, basınç artmaya başladığında bu vana otomatik olarak kısmaya başlıyor ve basıncı azaltıyor. Böylece su kaçaklarını da indirgemiş oluyor. Bu sistem birçok ülkede uygulandı ve uygulandığı ülkelerde görüldü ki yapılan yatırımı neredeyse 1 senede çıkarıyor."

Çamur Kurutma Sistemlerinde Innoplana ile çalışıyoruz

"VAG Türkiye'de de iyi bilinen bir marka. Ancak belirli şartnameleri, standartları olan projelerde yer alma şansımız oluyor. Çünkü bu tür projeler ihale yöntemiyle gerçekleştiriliyor. Böyle olunca da en ucuz teklifi veren firmalar tercih ediliyor. Bu yüzden bu sektörlerde fazla şansımız yok. Biz de daha çok bundan sonraki süreçte, örneğin çamur kurutma sistemlerinde yer almaya çalışıyoruz. Türkiye'de şu anda atıksu arıtma tesisleri fazla değil. Atıksu arıtma tesislerinde üretilen çamur çevre açısından sorun yaratıyor. Avrupa'nın bunun için bulduğu yöntem, bu çamurun kalorifik değerinden faydalanarak örneğin çimento fabrikaları gibi yerlerde yakmak. Bu tür projelerle ilgili İsviçreli Innoplana firmasıyla çalışıyoruz."

"Bu çamur kurutma sistemleri, iki kademeli sistemlerdir. Birinci kademede çamuru belirli bir kuru ortama getiriyorsunuz, nem oranını azaltıyorsunuz. Daha sonra da ikinci bir kurutma fazına aktarıyorsunuz. Orada granül hale geliyor. Bu sistemlerdeki en büyük sorun toz. Toz, ısı ve oksijenle birleştiği zaman bir patlama riski yaratıyor. Bizim sistemde birinci aşamada belli bir oranda kurutulduğu için, ikinci kademede yüksek ısıya ihtiyaç olmuyor ve o risk ortadan kalkıyor. Bu Innoplana?nın patentli ve gayet başarılı referansları olan bir sistemi."

"Bu sistemlerin yurt dışında imal edilip Türkiye'ye getirilmesi oldukça maliyetli. Bunun için ister istemez know-how'ını Türkiye'ye getirip, bir kısmını Türkiye'de üretmek lazım. O konuda da çalışmalarımız var ve devam ediyor."

Servis yatırımlarımız arttı

"Servis bakım departmanımız, özellikle son beş senede oldukça yol aldı. Başında da uzun yıllar petro-kimya sektöründe çalışmış ve özellikle bakım konusunda tecrübeli bir arkadaşımız var. Onun etrafına kurduğumuz ekip de yetişiyor. Bu arkadaşlarımızı yurt dışındaki üretici firmalarda eğitimlerden geçiriyoruz. Kesinlikle eğitim almadan böyle bir ürünün tamir işine girişmiyorlar. Bunun karşılığını da şimdi daha fazla görmeye başladık. Çünkü müşteriler bu ekonomik krizde maliyetleri aşağı çekmek için mümkün olduğu kadar fabrikalarındaki iş gücünü azaltıyorlar ve bakım işlerini dışarıya veriyorlar. Bunu yaparken de güvenilir, profesyonel, bu konuda uzman kuruluşlarla çalışmak istiyorlar. Biz de bunu temin ediyoruz. Yıllık bakım anlaşmaları sürecini başlattık. Fabrikalara 24 saat servis hizmeti veriyoruz. Bize sorunu bildirdiklerinde belli bir sürede orada olmayı taahhüt ediyoruz."

Trend enerji tasarrufu

"Sıvı akışkan teknolojilerinde son dönemlerde enerji tasarrufuna öncelik veriliyor. Arkasından da bakım kolaylığı isteniyor. Pompa, bilgisayar gibi her gün gelişen bir teknoloji değil. Ama her şeyden önce, üretim teknolojilerinde çok büyük gelişmeler var. Pompalar artık çok daha hassas makinelerde, çok da az hata payıyla üretiliyor. Plastik, seramik, kompozit gibi, agresif sıvılara karşı çok daha dayanıklı birçok yeni malzeme çıktı. Özellikle metal alaşım ve yüzey teknolojisi ilerledi."

Su ve çevre sektörü büyük potansiyele sahip

"Türkiye'nin önümüzdeki yıllar için öngörülen nüfus artışı ve endüstrileÅŸmesi neticesinde,  içme suyu temini baÅŸta olmak üzere su ve atıksu arıtma tesisleri alanlarında çok büyük yatırımlar yapılması gerekiyor. 2030 yılına kadar yalnız evsel su kullanımlarının yüzde 260 artacağı öngörülüyor. Sanayide 2003 yılında 4,3 milyar m³ su kullanılırken 2030 yılına gelindiÄŸinde tüketilen su miktarının 22 milyar m³ olacağı tahmin ediliyor. Buna karşılık Türkiye'de 3200 kadar olan belediyenin sadece 145'inde su arıtım tesisi bulunuyor. Atıksuda ise durum daha da vahim. Mevcut toplam kanalizasyon sularının yüzde 98'i hiç arıtılmadan akarsulara, göl ve denizlerimize dökülüyor. Dolayısıyla, su ve çevre sektörünün çok büyük bir potansiyele sahip olduÄŸu aÅŸikar..."

"Metrans olarak Türkiye ekonomisine bir katma değer sağlıyoruz. Çünkü arkamızda 20'den fazla firma ve bunların hepsinde neredeyse 150 yıllık bir birikim var. Biz bu birikimi müşterilerimizin ayağına getiriyoruz. Bu firmalar arasında Türkiye'de üretim yapmayı düşünen de var, Türkiye'den malzeme alan da var. Bu konulara da aracı oluyoruz ve mümkün olduğu kadar teşvik ediyoruz."