BIODESULF
HANASU
SAKA ARITIM
LÖSEV

Ergene ve Meriç Nehirleri'nin Korunmasına Yönelik Bilgilendirme Çalışmaları

Ergene ve Meriç Nehirleri'nin Korunmasına Yönelik Bilgilendirme Çalışmaları

DOSYA
11. Sayı (Kasım Aralık 2006)

Kendi kendini yenileyebilen ender deniz özelliklerine sahip olan Saros Körfezi, Ergene ve Meriç Nehirleri’nden gelen ve son yıllarda giderek artan endüstriyel ve tarımsal atıklarla aşırı şekilde kirlenmeye devam ediyor. Marmara Bölgesi’nde dalış yapmak isteyen her balıkadamda ayrı bir anısı olan Saros Körfezi, maalesef artan kirlilikle karşı karşıya kalmıştır.
Sularını doğrudan doğruya Meriç Nehri yolu ile Saros Körfezi’ne veren Trakya'daki nehirlerin ’S.O.S’ verdiği, Ergene'nin yanı sıra Meriç, Tunca ve Arda Nehirleri’nde de kirliliğin had safhaya ulaştığı, Devlet Su İşleri 11. Bölge Müdürlüğü laboratuvarında yapılan tahliller sonucu belirlenmiştir. DSİ 11. Bölge Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, Trakya'da tarımsal amaçlı sulamada önemli yere sahip Ergene, Meriç, Tunca ve Arda nehirlerindeki kirlilik oranı, kabul edilebilir değerlerin üzerine çıkmıştır. DSİ 11. Bölge Müdürlüğü'nce iki ayda bir ’kıtaiçi su kaynakları Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği kalite kriterleri’ göz önünde tutularak, nehirlerden alınan su örnekleri; sıcaklık, elektriksel iletkenlik, nitrit, nitrat, amonyak, bikarbonat, çözünmüş oksijen, Biyokimyasal Oksijen İhtiyacı (BOİ), organik madde, toplam çözünmüş katılar, askıdaki katılar, fosfat, sülfat, bulanıklık, sodyum, potasyum, kalsiyum ve magnezyum açısından incelenmiş ve bu deneyler sonucunda Ergene Nehri'nin ’çok kirli’, Meriç, Arda ve Tunca Nehirleri’nin ise ’kirlenmiş su’ olarak değerlendirildiği bildirilmiştir.

Enez ilçesi, Edirne ilinin güney batısında yer alır. Doğusunda Keşan ilçesi, batısında Ege Denizi, kuzeyinde Yunanistan ve İpsala ilçesi, güneyinde Saros Körfezi bulunur. İlçenin doğu bölümü, Saros Körfezi kuzeyinde uzanan Pelin Yaylası üzerindedir. İlçenin tek nehri, Meriç’tir. Platin, Gökgür, Ayana, İncirlidere adlı dereleri de vardır. Doğal gölleri Çeltik, Dalyan, Küçük Tuzla, Bücürmene ve Taşaltı’dır. Meriç Deltası, Yunanistan - Türkiye sınırlarında çok geniş sazlıklar, göller ve tarım alanlarından oluşan ülkemizdeki en önemli sulak alanlardan biridir. Deltada, Meriç Nehri’nin yatak değiştirmesi, alüvyon yığılması ve deniz hareketleri sonucunda denizden ayrılarak göl haline gelmiş irili ufaklı göl ve lagünler bulunmaktadır. Bu göl ve lagünlerin en önemlileri (ülkemiz sınırları içinde kalan); Enez ilçesinin kuzeydoğusunda bulunan Gala Gölü ile Gala Gölü’nün kuzeydoğusunda yer alan Sığırcı ve Pamuklu gölleri ve Enez ilçesinin güneyindeki Dalyan Gölü’dür. Taşaltı gibi birçok küçük göl ve dalyan daha bulunmaktadır. Denizin etkisinde kalan lagün karakterindeki göllerin suları nispeten tuzludur. Diğer göllerin suları ise tatlıdır. Derinlikleri 0,5-2 m arasında değişmektedir. Zengin ve gür bitki örtüsüne sahip delta, fauna bakımından da çok zengindir. Geçmişte, göçmen ve yerli balık tür ve stokları bakımından oldukça zengin olan göller, Meriç Nehri’nin yatağının değiştirilmesi, taşkın önleme seddeleri ile Meriç Nehri ile göllerin, dolayısıyla da deniz bağlantısının kesilmesi ve ’yoğun kirlilik’ nedeniyle bu zenginlik önemli ölçüde azalmıştır. Lagün ve göllerde, göçmen balıklardan yılan balığı, haskefal, yelene, sarıyanak ve deniz levreği türlerine, yerli balıklardan da sazan, turna, yayın, sudak, tahta balığı ve kızılkanat türlerine rastlanmaktadır. Ülkemize batıdan gelen kuş yolu üzerindeki ilk sulak alan olan Meriç Deltası kuş varlığı yönünden çok zengin bir yapıya sahiptir. Deltada bulunan göller, sazlıklar, çayırlıklar, çeltik alanları, söğüt ve ılgınlardan oluşan ağaç toplulukları, su kuşlarının üreme, beslenme, özellikle ılıman iklim koşullarının sağladığı avantajla kışlama sahası olarak büyük önem taşımaktadır. Karabatak, gece balıkçılı, alaca balıkçıl, küçük ak balıkçıl, erguvani balıkçıl, çeltikçi, küçük orman kartalı, kılıçgaga, uzun bacak, kara sumru ve bıyıklı sumru, deltada kuluçkaya yatan önemli türlerdir.

Trakya'da gelişen sanayi ile artan çevre kirliliğinden en fazla etkilenen Ergene Nehri, içinde canlı yaşayamaz hale gelmiştir. Meriç’te ve Ergene'de geçtiğimiz yıllarda sık sık balık ölümleri meydana gelmiştir. Ergene'nin Meriç ile Uzunköprü arasındaki bölümünde çiftçiler, nehirden ölü balık toplamışlardır. Çorlu ve Çerkezköy ilçelerinde hızla gelişen sanayi, kıta içi sularımızdan olan Çorlu Deresi ve Ergene Nehri’nde su kirliliğini ön plana çıkarmaktadır. İlde mevcut olan sanayi kuruluşlarından büyük bir kısmı Çorlu ve Çerkezköy ilçelerindedir. Bu fabrikalardan birinci derecede kirletme riski olan 114 adet deri fabrikası, 250 adet tekstil fabrikası, 5 adet kağıt fabrikası her türlü atıksularını (arıtılmış/arıtılmamış) Çorlu Deresi ve Ergene Nehri’ne deşarj etmektedirler. Tekirdağ ili genelinde Çorlu Deresi ve Ergene Nehri kirliliği, Marmara Denizi kirliliği, tuğla fabrikaları toprak alım yerleri, belediye çöp depolama yerleri, belediye kanalizasyon atıkları, sanayi kuruluşları arıtma çamurları, gürültü ve sanayi kuruluşlarının hızla artması başlıca çevre sorunlarını oluşturmaktadır. 1992 yılı sonunda 10 adedinde arıtma tesisi olan sanayi kuruluşlarında, arıtma tesisi sayısı 2000 yılı sonu itibariyle 130’a yükselmiş olup, 2 adet sanayi kuruluşunun arıtma tesisi inşaatı devam etmektedir. 3 adedi toplu arıtma olmak üzere bu arıtma tesislerinde su kirliliği yaratan 343 fabrikanın atıksuları arıtılmaktadır. 100 adet sanayi kuruluşuna Mahalli Çevre Kurulu kararı ile deşarj izin belgesi verilmiştir. Tekirdağ ili sınırları içerisinde endüstriyel atıksuyu bulunan sanayi kuruluşlarının sadece 2 adedi haricinde tümünün müstakil veya merkezi arıtma tesislerinde atıksularının arıtılmış olmasına rağmen derelerde yoğun bir kirlilik tespit edilmiştir. Bu durum arıtma tesislerinin ne derece verimli olduğu konusunda fikir vermekte, ayrıca yerleşim bölgelerinden kaynaklanan evsel nitelikteki atıksular ve bölgenin tarıma dayalı üretimi de göz önünde bulundurulursa, zirai ilaçlar ve kimyevi maddelerin bölgeye olan olumsuz etkilerinin boyutları ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple bölgedeki yerleşim merkezlerinin evsel nitelikteki atıksularının bölgelere göre müstakil veya tüm yerleşim merkezlerinin atıksularını toplayarak arıtacak kapasitede bir nihai arıtmanın gerekliliği, sanayi kuruluşlarındaki mevcut arıtma tesislerinin verimli çalıştırılması konusunda yaptırımların uygulanması, bu konuda sektörlere göre hazırlanan atıksu deşarj standartlarının iyileştirilmesinin gerekliliği, tarımdan kaynaklanan zirai ilaç ve kimyasalların verdiği kirlilik konusunda yöre halkının bilgilendirilmesi, tarımda çevreye en az olumsuz etkide bulunacak zirai mücadele yöntemlerinin yaygınlaştırılması, bu konuda sınırlama ve yaptırımların arttırılması gerekliliği gündeme gelmektedir.

Ergene Nehri, Saray ilçesinin kuzeyinde Yıldız Dağları’nın 312 rakımlı Taşpınar Tepesi civarındaki kaynaklardan doğuya, Ergene Deresi adını alarak güneye doğru iner. Saray ve Çorlu Dereleri’ni alarak Ergene Nehri adı altında kuzeybatıya döner. Daha sonra sırasıyla Lüleburgaz Deresi, Hayrabolu Deresi, Şeytan Deresi ve Ana Dere’yi alan Ergene Nehri güneybatıya yönelerek Uzunköprü’den geçerek Meriç Nehri ile birleşir ve Saros Körfezi’ne dökülür. Ergene Nehri’nin Yıldız Dağları’ndan Meriç Nehri’ne kadar toplam uzunluğu 285 km’dir. Ergene Nehri yerleşim yerlerinin evsel atıkları ve sanayi tesislerinin atıksuları ile kirlenerek 4. Sınıf kirli kıtaiçi su özelliği taşımaktadır. 4. Sınıf kirli kıtaiçi su kaynağı (nehirler) 2872 Sayılı Çevre Kanunu çerçevesinde çıkarılan "Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği’ne göre "çok kirlenmiş su" özelliğindedir. Özellikle tarımda hiç kullanılmaması gerekir. Toplam debi 115.415 m3/gün’dür. Ergene Nehri’ne sanayi tesislerinden deşarj edilen günlük atıksu miktarı % 94,5 olarak hesaplanmıştır. Nehire deşarj edilen atıklarla oluşan kirliliğin ne ölçüde arttığı incelenmek istendiğinde kirliliğin belirlenmesinde önemli parametreler arasında yer alan kimyasal oksijen ihtiyacı (KOİ) değerini karşılaştırabiliriz. SKKY’ne göre; kimyasal oksijen ihtiyacı değeri, 1. sınıf sular için 25 mg/lt, 2. sınıf sular için 50 mg/lt, 3. sınıf sular için 70 mg/lt, 4. sınıf sular için 70 mg/lt’nin üzeri olarak belirtilirken, Ergene Nehri kaynağa yakın KOİ değeri 18 mg/lt, Çerkezköy çıkışı 163 mg/lt, Çorlu suyu 734 mg/lt, Muratlı ilçesi İnanlı 270 mg/lt ve Edirne çıkışı 120 mg/lt olduğu analiz raporları ile tespit edilmiştir. Ergene Nehri ne yazık ki büyük kirlilik yükü almakta. KOİ 734 mg/lt’ye kadar çıkmakta, dahil olduğu dereler ile bir ölçüde seyrelerek Kırklareli ili Alpullu ilçesinde KOİ değerinin 232 mg/lt’ye düştüğü görülmektedir. Bugün özellikle de Çorlu suyunda hiçbir canlının yaşamadığını, yaşamasının da mümkün olmadığını biliyoruz. Ergene Nehri analiz raporları incelendiğinde KOİ değerinin yanısıra BOİ değeri, nitrat azotu, amonyum azotu, demir, alüminyum, bakır, sodyum parametrelerinin de 3. sınıf ya da 4. sınıf kirli su özelliğinde olduğu görülmektedir.

Raporların incelenmesiyle ortaya çıkan sonuçtan da anlaşılacağı üzere; Ergene Nehri’nin tamamen elden çıktığı, sulamada kesinlikle kullanılmaması gerektiği görülmektedir. Tekirdağ’da mevcut olan 641 sanayi kuruluşundan 508 adedi Çorlu ve Çerkezköy ilçelerindedir. Bu fabrikalardan birinci derecede kirletme riski olan 14 adet deri fabrikası, 250 adet tekstil fabrikası, 5 adet kağıt fabrikası her türlü "çok kirli atıksularını" Çorlu Deresi ve Ergene Nehri’ne ve oradan da Saros Körfezi’ne deşarj etmektedir. Gerekli tedbirlerin alınması için çevre kuruluşları mutlaka desteklenmelidir.

http://www.tekirdag.gov.tr/cevre.asp
http://www.cevreorman.gov.tr/sulak/sulakalan/meric.htm
http://www.edirne.gov.tr/ilceler/meric.htm n

Dr. Mustafa Tolay
Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Çevre Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şükran Cirik Ç.O.M.Ü. Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Alpaslan Ç.O.M.Ü. Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi
 

İlginizi çekebilir...

Arıtılmış Evsel Atık Suların Tarımsal Sulamada Kullanımının Toplumsal Kabul Edilebilirliği

Türkiye Su Enstitüsü (SUEN) koordinasyonunda yürütülen ve ülke genelini kapsayan "Arıtılmış Evsel Atık Suların Tarımsal Sulamada Kullanımının Top...
7 Ağustos 2025

İstanbul Çevre Durum Raporu 2025

İstanbul, yoğun nüfusu ve artan su talebiyle Türkiye'nin en kritik su yönetimi sorunlarını yaşayan bölgesi konumundadır....
7 Temmuz 2025

İklim Kriziyle Yüzleşmek: İklim Eylemi için Bir Kaldıraç Olarak Su

İklim etkilerinin geri döndürülemez hale gelebileceği kritik dönüm noktalarına hızla yaklaşıyoruz....
15 Ocak 2025

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Enerji & Doğalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeşilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü Kataloğu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü Kataloğu
  • Yalıtım Sektörü Kataloğu
  • Su ve Çevre Sektörü Kataloğu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.