"Kirliliğin önlenmesi" için işbirliği, bütünleşik eylem planı gerekli
Avrupa Birliği’nde çevre en önemli gündem maddesi olarak telaffuz edilene kadar "çevre kavramı" ülkemizde bilinmiyor, Çevre Mühendisi ne iş yapar algılanmıyordu. Oysa şimdi olumlu gelişmeler var Avrupa Birliği sayesinde dahi olsa... Bu süreçte birçok yönetmelik değişti ve bu konudaki çalışmalar devam ediyor. Çevre Kanunu’nda değişiklik yapıldı, çevreyi kirletenlere uygulanan cezalar artırıldı ve hatta arıtma tesisini çalıştırmıyor diye bir fabrika, kapatma cezası aldı. Her ne kadar denetim ve izleme mekanizmalarımız yetersiz olsa da yavaş yavaş bunun önüne geçilecek gibi görülüyor. Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sn. Prof. Dr. Mustafa Öztürk de Endüstriyel Kirlenme Kontrolü Sempozyumu’nda yaptığı konuşmasında, denetim ve izleme mekanizmalarımızın şu an için yetersiz olduğunu ve bunların geliştirilmesi gerektiğini, yeni çevre kanunu ile sadece sanayicilerin değil, belediye, İSKİ, ASKİ vb. kurumların da denetleneceğini, bakanlık olarak bu konuya önem verdiklerini ayrıca kirlilik kontrolü yerine "kirliliğin önlenmesi" kavramının ön planda tutulması gerektiğini vurguladı. En fazla üzerinde durulan diğer bir konunun ise belediyelerin arıtma çamurları olduğunu belirtti. Bu çalışmalar neticesinde biz çevre mühendislerine düşen görevler de artacak gibi görülüyor. Bunlar olumlu gelişmeler ama eksiklikler de mutlaka söz konusu. Kısa sürede bir çok yönetmeliğin yayımlanması, uygulanması açısından sanayicilere sıkıntılar yaratıyor. İzaydaş’ın kapasitesi artık yetemediği için sanayici tehlikeli atıklarının bertarafı konusunda çaresizlik yaşıyor. Ama İzaydaş’ın da yıllarca kapasitesinin çok altında çalıştığı unutulmamalı. O zamanlar sanayici tehlikeli atıklarını toprağa gömerek bertaraf yolunu mu seçiyordu yoksa tehlikeli atığı mı oluşmuyordu bilinmez ya da bakanlık ülkemizdeki var olan endüstrileri ve kapasitelerini göz önüne alarak bu endüstrilerden ne kadar tehlikeli atık oluşabileceğini öngörüp bir planlama yapamaz mıydı? Ya da tehlikeli atık bertarafı için İzaydaş tek çözüm mü? Bu konular tartışmaya açık konular ama esas yapmamız gereken kim haklı veya kim suçlu tartışması yerine ülkemiz ve çevre adına neler yapabileceğimizi konuşmak, tartışmak. Bakanlığın sivil toplum örgütleri ve meslek odalarıyla fikir alışverişi yapması, sanayicinin özel sektör ve üniversitelerle işbirliği yapması gerekiyor, Su ve Çevre Teknolojileri dergisi olarak bize de çevre adına yapılan çalışmaları duyurmak, yeni çevre teknolojilerini tanıtmak ve tüm çevre sektöründe hizmet veren dostlarımızın bilgilerini aktarabileceği ve paylaşımların sağlanabileceği bir platform oluşturmak kalıyor. Önümüzdeki sayımızda görüşmek dileğiyle... Berna KASAP bernakasap@dogayayin.com İlginizi çekebilir... Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılına Girerken...Cumhuriyetimizin yüzüncü yaşını kutladığımız, ikinci yüzyılına girmenin coşkusunu yaşadığımız günlerde, B2B Medya yayın ekibimizle, her yıl olduğu gib... Atık Su Arıtma Tesislerinde Tehlikeli Gazlar ve İş GüvenliğiÜsküdar Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü Öğretim üyeleri Yakup Karagöz, Tuğçe Oral, Rüştü Uçan ve Müge Ensari ... Su Ayak İzi...Çevre köşemizin yazarı Taksim Danışmanlık Hizmetleri Kurucu Genel Müdürü Global Raporlama Uzmanı Dilek Aşan, Su Ayak İzini Nasıl Azaltırız? başlıklı y... |
||||
©2024 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.