SUEN

Sanayi Devrimi’nden günümüze artan enerji ihtiyacı, ülkeleri enerji arz güvenliÄŸi, dışa bağımlılık ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doÄŸrultusunda kapsamlı önlemler almaya yöneltti. Bu kapsamda enerji verimliliÄŸi, yalnızca bir tasarruf yöntemi deÄŸil, aynı zamanda stratejik bir kalkınma aracı haline gelmiÅŸtir. Özellikle enerji yoÄŸun sektörler arasında yer alan su ve atık su yönetimi, bu dönüÅŸümün merkezinde yer almaktadır.

Yapılan çalışmalar göstermektedir ki; enerji verimliliÄŸi, yalnızca çevresel sürdürülebilirliÄŸe deÄŸil, aynı zamanda ekonomik sürdürülebilirliÄŸe de katkı sunmaktadır. Enerji kullanımının azaltılmasıyla birlikte sera gazı emisyonları düÅŸerken, su hizmetleri daha uygun maliyetlerle sunulabilmektedir. Bu da özellikle kamu kaynakları ile finanse edilen su ve kanalizasyon hizmetlerinde doÄŸrudan halkın yaÅŸam kalitesine etki etmektedir. Türkiye'deki SUKÄ°’ler, bu dönüÅŸümde önemli aktörler arasında yer alıyor. 6360 Sayılı Kanun ile büyükÅŸehir belediyelerine baÄŸlı olarak kurulan SUKÄ°’ler, hem geniÅŸ bir hizmet alanına hem de yüksek enerji tüketimine sahip yapılar olarak enerji verimliliÄŸi konusunda öncü adımlar atmak durumundalar.

BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in SKA 6 ve SKA 7 hedefleri doÄŸrultusunda; temiz suya eriÅŸim ve sürdürülebilir enerjiye geçiÅŸ, artık sadece çevresel bir hedef deÄŸil, aynı zamanda sosyal bir sorumluluk olarak deÄŸerlendiriliyor. Bu baÄŸlamda, enerji verimliliÄŸi odaklı su ve atık su projeleri, yalnızca ekonomik deÄŸil, aynı zamanda toplumsal fayda üretmektedir. Raporda yer alan deÄŸerlendirme ve öneriler; hem mevcut durum tespitini hem de geleceÄŸe yönelik stratejileri içermektedir.

Su ve atık su sektöründe enerji verimliliÄŸi, yalnızca teknik bir mesele deÄŸil, aynı zamanda ekonomik, çevresel ve yönetsel bir dönüÅŸüm sürecidir. Bu sürecin baÅŸarıyla tamamlanabilmesi için SUKÄ°’lerin güçlü bir enerji yönetim sistemine sahip olması, teknoloji ve insan kaynağı yatırımlarını artırması ve yenilenebilir enerji kaynakları ile desteklenmiÅŸ entegre çözümler geliÅŸtirmesi gerekmektedir. Hazırlanan bu kapsamlı deÄŸerlendirme, su ve atık su yönetiminde enerji verimliliÄŸine yönelik ulusal bir vizyonun oluÅŸturulması, kurumsal kapasitenin artırılması ve stratejik yatırımların planlanması adına önemli bir kaynak olma özelliÄŸi taşımaktadır.

ENERJÄ° VERÄ°MLÄ°LİĞİNÄ°N ÖNEMÄ°

Küresel enerji sektörü alarm veriyor. Fosil yakıtların ekosistem ve insan saÄŸlığı üzerindeki geri dönüÅŸü olmayan etkileri, dünyanın enerji politikasında köklü bir dönüÅŸümü zorunlu kılıyor. Dünya DoÄŸayı Koruma Vakfı (WWF), ekosistemin korunması ve karbon emisyonlarının azaltılması için acil önlemler alınması gerektiÄŸini vurgularken, ülkeler birer birer yeni enerji politikalarına yöneliyor.

Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) Mayıs 2021'de yayımladığı "2050’de Sıfır Emisyon" yol haritası, net sıfır emisyon hedefine ulaÅŸmak için küresel enerji altyapısında radikal deÄŸiÅŸiklikleri zorunlu kılıyor. Bu hedefe ulaÅŸmanın, toplumların davranış deÄŸiÅŸiminden teknolojik inovasyonlara, uluslararası iÅŸ birliÄŸinden sürdürülebilir biyoenerji kullanımına kadar birçok faktöre baÄŸlı olduÄŸu vurgulanıyor.

AB tarafından 2019’da hayata geçirilen Avrupa YeÅŸil Mutabakatı, 2050 yılına kadar sera gazı emisyonlarını sıfıra indirmeyi amaçlıyor. Bu dönüÅŸüm sadece AB içini deÄŸil, AB ile ticaret yapan ülkeleri de kapsıyor. Türkiye, enerji ticaretinin büyük bir kısmını Avrupa ile gerçekleÅŸtirdiÄŸinden bu sürecin dışında kalamıyor. Bu doÄŸrultuda, T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından 2021 yılında "YeÅŸil Mutabakat Eylem Planı" devreye alındı. Planın hedefi net: YeÅŸil yatırımları teÅŸvik eden, düÅŸük maliyetli ve enerji arz güvenliÄŸini destekleyen bir enerji yönetimi stratejisi ortaya koymak.

AB ülkeleri, Çin, Ä°ngiltere ve ABD gibi küresel aktörler, sürdürülebilir üretimi temel alan döngüsel ekonomi modelini benimsemeye baÅŸladı. Bu model, kaynakların en verimli ÅŸekilde kullanıldığı, atığın geri kazanıldığı ve çevre dostu üretimin ön planda olduÄŸu bir ekonomik yapı sunuyor. Türkiye de bu dönüÅŸümde geri kalmamak için enerji stratejilerini yeniden ÅŸekillendiriyor.

Yazının devamı için tıklayın