Jamaika’nın kırsal Mount Airy bölgesinin tozlu yollarında ilerlerken, çoÄŸu komÅŸu evlerin çatılarına drenaj borularıyla baÄŸlanan düzinelerce siyah su tankı göreceksiniz. Tanklar iki metre boyunda. YaÄŸmur suyunu topluyorlar ve damlama sulama sistemi aracılığıyla bunu domates, biber ve tatlı patatesle dolu yakındaki tarlalara aktarıyorlar.

Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸiyle baÄŸlantılı olarak kuraklıktan giderek daha fazla etkilenen bir bölgede, bu tanklar yerel çiftçiler için bir cankurtaran halatı haline geldi. Çiftçi Althea Spencer, “Tanıdığım herkes, azalan yaÄŸmur ve daha az öngörülebilir yağış gibi aynı zorlukla karşı karşıya” diyor. YaÄŸmur suyu toplama sisteminin yerinde olması “oldukça iyi hissettiriyor” diye ekliyor.

Mount Airy çalışması BirleÅŸmiÅŸ Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından desteklenmektedir. Bu, dünyanın dört bir yanındaki toplulukların suyu daha sürdürülebilir bir ÅŸekilde yönetme ve yeni su kaynakları bulma yönündeki çabalarının bir parçası; kanalizasyonun arıtılmasından bulutların ekilmesine kadar her ÅŸeyi içeren bir arayış. Bu çabalar, uzmanların kısmen iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinden beslenen ve önümüzdeki yıl insanlığın üçte ikisini su sıkıntısıyla karşı karşıya bırakabilecek, yaklaÅŸmakta olan küresel su krizi tarafından yönlendiriliyor.

UNEP Tatlı Su ve Denizcilik Åžubesi BaÅŸ Koordinatörü Leticia Carvalho, “Su kıtlığı, giderek artan sayıda ülke için kritik bir sorun haline geldi. Bu nedenle dünya çapındaki ülkelerin önümüzdeki yıllarda su kaynaklarını yönetme, koruma ve güvence altına alma yöntemlerinde daha yaratıcı olmaları gerekecek. Geleneksel olmayan su kaynaklarının akıllıca ve doÄŸayla uyum içinde kullanılması, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri konusunda daha hızlı ilerleme saÄŸlanması açısından hayati önem taşıyacak” diyor.

Yazının devamı için tıklayın