SOPHIE LAVAUD, SIMON TOUBOUL ve CATHERINE GAMPER OECD Çevre MüdürlüÄŸü

2022 yılına damgasını vuran benzeri görülmemiÅŸ bir küresel kuraklıktan kurtulabileceÄŸimizi düÅŸündüÄŸümüz gibi, dünya ÅŸiddetli kurak bir yazla yüzleÅŸmeye devam ediyor. Ä°spanya, hiç bitmeyen kuraklık koÅŸullarının etkileriyle mücadele ediyor: 30 aydır yaÅŸanan kuraklıklar, eÅŸi benzeri görülmemiÅŸ su kısıtlamalarına yol açarak, sınırlı su rezervlerini yalnızca haneler ve belirli tarımsal ve endüstriyel kullanımlar için koruyor. DüÅŸük yeraltı suyu seviyeleri, ÅŸiÅŸelenmiÅŸ içme suyu üreticilerinin Fransa'daki tesisleri kapatmasına ve istihdamı baskılamasına neden oldu. El Niño dönemine girmek, önümüzdeki birkaç yıldaki rahatlama ihtimalini kötüleÅŸtiriyor. Kuraklıklar su arzını etkilediÄŸinden, su talebi kontrolsüz bırakılırsa su kıtlığı riskleri oluÅŸturabilir.

Su kıtlığı ÅŸehirlerde belirli zorluklar ortaya çıkarıyor

Su kıtlığı riskleri özellikle büyük metropoliten alanlarda yıldırıcıdır. Bugün yaklaşık 1 milyar insanın kentsel su kıtlığı riskine maruz kaldığı tahmin edilmektedir. Bunun 2050 yılına kadar en az ikiye katlanarak küresel kentsel nüfusun üçte birinden neredeyse yarısına çıkması bekleniyor. Mayıs 2023'te OECD, artan kentsel su kıtlığı riski sorununa iliÅŸkin bir fikir alışveriÅŸini kolaylaÅŸtırmak için Paris, Barselona, Londra ve Hollanda'dan politika yapıcıları bir araya getirdi.

Okyanus iklimi ile Paris ÅŸimdiye kadar su kıtlığından kurtuldu; ancak artan yağış deÄŸiÅŸkenliÄŸi, daha yüksek sıcaklık kaynaklı buharlaÅŸma ve azalan yeraltı suyu seviyeleri bu tarihi mirası hızla deÄŸiÅŸtiriyor. Åžehir, kuraklık dönemlerini kapatmak için su depolama kapasitesine, özellikle de köklü yeraltı suyu rezervuarlarına güvenmiÅŸtir. Bununla birlikte, iklim projeksiyonları, Paris'in gelecekteki yağış oranlarındaki ve sıcaklık deÄŸiÅŸimlerindeki deÄŸiÅŸkenliÄŸe dayanma kabiliyeti konusunda ÅŸüphe uyandırıyor.

Yazının devamı için tıklayın