2018 yılından Cape Town’da su kaynakları tükenme noktasına geldi ve mevcut tüketimin sürmesi halinde suyun tamamen biteceği gün 22 Nisan olarak hesaplandı. İnsanların günlük su tüketimi 25 litre ile sınırlandı. Toplumun bu konuya yönelik dikkatini çekmek için bu tarih Day Zero (Sıfır Günü) olarak adlandırıldı.

Ocak ayının ortalarına kadar bahar esintilerinin ülke genelinde kendisini göstermesi iklim değişikliğinin artık geleceğin değil, şimdinin sorunu olduğunun en büyük kanıtı. Barajların su seviyeleri endişe verecek kadar düşük miktarlara ulaştı. Ülkemizin seçim atmosferine girmesinden ötürü birçok sorun öteleniyor. Ancak acil önlemler alınmaması durumunda sıkıntılı bir döneme girebiliriz.

İnsanların içme ve kullanma suyuna ulaşmalarının zorlaşmasının yanı sıra tarımsal verimin düşmesi ciddi gıda problemlerini de beraberinde getirecek. Suyun tasarruflu kullanımı konusunda bireysel olarak birçok adım atabiliriz. Ancak en önemlisi suyun büyük bir kısmını kullanan sanayi ve tarımsal alanda ciddi önemler alınmasıdır.

Su tüketiminin en yoğun yaşandığı tarım alanında vahşi sulama yerine damla sulamaya geçilmesi konusunda yoğun bir çaba harcanmasına rağmen yeterli seviyelerde olduğumuz söylenemez. Bu durumun en önemli nedeni çiftçilerin alışagelmiş üretim metotlarını devam ettirmelerinin yanında, ülke genelinde tarım üretim planımızın olamayışı geliyor. Her sene çiftçilerin ekilecek ürün konusunda farklı tercihlerde bulunması, farklı ürün grupları için farklı su ihtiyacını doğuruyor ve sulama alanında yapılacak yatırımlara sıcak bakılmıyor. Ülke genelinde hangi bölgeye hangi ürünün ekileceği planlı bir şekilde belirlenip, modern sulama yöntemlerine geçildiğinde çok daha etkili sonuçlar alabileceğiz.

Diğer taraftan sanayi ve evsel tüketimde de suyun kıymeti sadece faturaya yansıyan para ile değerlendirilmeyip, verimli bir tüketim için çaba sarf edilmeli. Arıtılmış suları yeniden kullanan üreticilere verilen teşvikler konusunda sanayicilere daha fazla bilgilendirme yapılmalı ve suyun daha etkili kullanılması özendirilmeli.

Geçtiğimiz yılarda belli büyüklüğe sahip binalarda yağmur sularının depolanmasına yönelik çıkarılan yönetmelik oldukça önemli bir adımdı. Ancak yeni yapılacak tüm binalarda yağmur suyu depolanması zorunlu tutulup, kazanılan suyun sadece gri su ya da sulama suyu olarak kullanılması dahi önemli ölçüde tasarruf sağlayacaktır.

Gerekli önlemler alınmadığında yokmuş gibi davranılan sorunlarla çok sert bir şekilde yüzleşeceğiz ve "Sıfır Günü" geldiğinde artık çok geç olacak.

En derin saygılarımla,

Tayfun Aydın
tayfunaydin@b2bmedya.com