
İstanbul Çevre Durum Raporu Yayımlandı![]()
ÇMO İSTANBUL ŞUBESİ İSTANBUL İÇME SUYU DURUMU Yanlış kentleşme politikalarından dolayı, İstanbul’un nüfusu her geçen gün yüksek bir oranda artmaktadır. Bu nüfus artışının ortaya çıkardığı en büyük sorunlardan bir tanesi de su sorunudur. Yanlış kentleşme politikalarına ilave olarak yanlış su politikaları da eklenince kaçınılmaz son “susuzluk” olmaktadır. Bu rapor; İstanbul su konusunu tüm yönleriyle ele alarak değerlendirmekte ve sunulan önerilerle sorunların çözümüne ilişkin tespitlerde bulunmaktadır. Su yönetimleri; İstanbul’un su sorununun nedenleri ortadayken bu sorunların çözümüne ilişkin kalıcı ve gerçekçi çözümler bulmak yerine geçici çözümler üretmiştir. İlerleyen senelerde benzeri sorunlar yaşamamak adına, su politikaları, kamusal bir bakışla ve katılımcı bir anlayışla belirlenmelidir. Suyun; sadece insanlar için değil bütün canlılar için yaşam kaynağı olduğu gerçeği ile havzalarda ekolojik yaşam alanlarının korunması esas olmalıdır. Önemli olan kent halkına su temin etmek değil, sağlıklı içilebilir suyu, ücretsiz bir şekilde konutlara ulaştırmaktır. stanbul’un 2021 yılı kayıp kaçak oranının %20,52 olduğu belirlenmiştir. Bu oranın çok büyük bir kısmı fiziksel kayıplardan oluşmaktadır. Dünyada kabul edilebilir kayıp kaçak oranı % 5-10 aralığındadır. Bu kayıp kaçak oranının düşürülmesi için gerekli planlamaların ve yatırımların en kısa sürede yapılması gerekmektedir. İstanbul’un su ihtiyacını Sakarya Nehri vb. gibi diğer şehirlerdeki kirli su kaynaklarından karşılama projeleri kesinlikle önlenmelidir. Orta ve uzun vadede yıllık 3-5 milyar m3 yağış alan İstanbul su toplama havzalarının korunması ve genişletilmesi konusunda havza planları yapılmalıdır. Orman alanlarının yapılaşmaya açılması durdurulmalı, yeşil alanların ve tarım arazilerinin yapılaşmaya açılması engellenmelidir. Avrupa Yakası’nda bulunan su havzalarının “Mega Projeler” ile yapılaşmaya açılarak, Anadolu’dan su temin edilmesi planlanması doğru bir yaklaşım değildir. Su havzalarını yapılaşmaya açılması planlarından vazgeçilmelidir. Melen Barajı’nın 2025-2026 yılından önce devreye giremeyeceği gerçeği göz önüne alınarak planlama yapılmalıdır. Melen havzasında bulunan bütün kirletici atık su kaynakları ve arıtılmış sular, havza dışına çıkarılmalıdır. Bölgede bulunan “Katı Atık Bertaraf Tesisi” kapatılarak farklı amaçlar için değerlendirilmeli, bölgede toplanan katı atıklar havza dışında Katı Atık Bertaraf Tesislerine gönderilmelidir. İlginizi çekebilir... İklim Kriziyle Yüzleşmek: İklim Eylemi için Bir Kaldıraç Olarak Suİklim etkilerinin geri döndürülemez hale gelebileceği kritik dönüm noktalarına hızla yaklaşıyoruz.... VEGA Türkiye, Yağmur Suyu Depolama Sistemini Hayata GeçirdiSürdürülebilirlik odaklı bu sosyal sorumluluk projesi, çevreye duyarlı bir gelecek için adım atıyor. Doğal kaynakları koruyan sistem, su israfının önl... Konteyner Tip Atık Su Geri Kazanım SistemleriBu proje, bir ilaç firmasının günlük 110m3 kapasiteli atık suyunun %90+ oranında geri kazanılması için kullanılan membran teknolojilerinin kullanı... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.