PROF. DR. HIZIR Ä°LYAS ÇAÄžLAR

Ä°TÜ Maden Fakültesi 

Bir sanayi bölgesinin yakın çevresindeki çöp atık alanına kimyasal malzemelerin dökülmesi zaman zaman karşılaşılan olay olarak karşımıza çıkar. Bunun yanında yine sanayi tesislerinin tonlarca kimyasal atıklarını yerleÅŸim yerlerinin hemen yakınındaki derelere boÅŸaltması gibi olayların yaÅŸanmasına da rastlanılır. Böyle alanlarda kimyasal atıklar doÄŸayı yavaÅŸ yavaÅŸ öldürüyor. Kanserojen maddelerin de eÅŸlik edebildiÄŸi kirlilik nedeniyle kırmızı, bulanık ve yaÄŸlı akan dere yatağı civarındaki çok sayıda tarlada gerçekleÅŸtirilen tarımsal çalışmalar bu tehlikeyi insanlara taşıyabilen faaliyetlerdendir. Ä°nsanların hayatına mal olabilen böyle talihsiz süreçlerin meydana geldiÄŸi sahalar ne yazık ki bazen tesadüfen keÅŸfedilir. Sanayide ek bir maliyet gerektiren arıtma tesisinden yoksun fabrikaların bıraktığı kirli sular nedeniyle nehirlerin siyaha büründüÄŸüne tanık oluruz. KomÅŸumuz olan devletlerden akarak ülke topraklarımıza uÄŸrayan dere ya da nehirlerde benzer olaylara da sık rastlanır. 

Su Kaynaklarımız ve Kirli Su

Bilinçli su kullanımıyla, yaÅŸam kalitemizi bozmadan alacağımız basit tedbirlerle su kaynaklarımızın kirlenmesini ve tükenmesini önleyebiliriz. Bununla birlikte üç tarafı denizlerle çevrili olan ve çok sayıda yer üstü ve yeraltı su kaynaklarının bulunduÄŸu ülkemizde sular, evsel ve endüstriyel atıklarla kirlenebilmektedir. Bu atıkların arıtılmadan su yataklarına verilmesi, katı atıkların düzensiz olarak alıcı ortama bırakılması, ayrıca bilinçsizce yapılan zirai ilaçlama ve gübrelemeden dolayı yer üstü suları kirlenebilmektedir. Sanayinin çevre üzerindeki olumsuz etkisi diÄŸer faktörlerden çok daha fazladır. Sanayi tesislerinin sıvı atıkları ile su kirliliÄŸine, buna baÄŸlı olarak da geliÅŸen toprak ve bitki örtüsü üzerinde aşırı kirlenmelere sebep olduÄŸu ve doÄŸa tahribine yol açtığı bilinmektedir.

Yazının devamı için tıklayın