WWF-TÜRKÄ°YE

Plastik kirliliÄŸi katlanarak artan bir hızla dünya genelinde tüm denizlere yayıldı. BM buna “Gezegen krizi” diyor. Kutuplardan en ücra adalara, deniz yüzeyinden en derin okyanus çukuruna kadar, plastik kirliliÄŸi sorunu katlanarak büyüyor. Plastik kirliliÄŸi artık sınır tanımıyor ve mevcut kurumsal ve kamusal taahhütler yerine getirilse bile katbekat artacağı öngörülüyor. Buna müdahale etmek için acilen küresel çapta ve sistemli biçimde harekete geçmek gerekiyor. Plastik kirliliÄŸi görece yeni bir tehdittir.

Plastik Ä°kinci Dünya Savaşı’ndan sonra yaygın olarak kullanılmaya baÅŸlansa da ÅŸimdiye kadar üretilen tüm plastiÄŸin kütlesi, tüm kara ve deniz hayvanlarının toplam kütlesinin iki katıdır. Üretim son yirmi yılda büyük bir hızla arttı ve 2003 ve 2016 yılları arasında önceki yılların toplamı kadar plastik üretildi. 2015’e kadar üretilen tüm plastiklerin %60’ı halihazırda atık haline gelmiÅŸ ve bunların önemli bir kısmı okyanuslara karışmıştı. Tahminler büyük ölçüde deÄŸiÅŸiklik göstermekle birlikte, ÅŸu ana kadar denizlerde ve okyanuslarda 86 ila 150 milyon metrik ton (MMT) plastiÄŸin biriktiÄŸi ve miktarın sürekli arttığı düÅŸünülmektedir: 2010 yılında, 4,8 ila 12,7 MMT plastik atığın karalardan denizlere karıştığı tahmin edilirken yakın zamanda yapılan bir çalışma bu rakamın 2016 yılında 19 ila 23 MMT’ye yükseldiÄŸini göstermektedir.

Plastik atıklar denizlere ve okyanuslara homojen bir ÅŸekilde dağılmamıştır. Dünya genelinde plastik atıkların toplandığı sıcak noktalar arasında, su yüzeyindeki plastiklerin hapsoldukları beÅŸ büyük okyanus girdap sistemi (çöp adaları), ÅŸehir merkezlerinden geçen büyük nehirlerin deltaları gibi büyük atık çıkış noktalarının yakınındaki kıyı ve okyanus alanları, mercan resifleri, mangrov ormanları ve baÅŸta kanyonlar olmak üzere derin deniz alanları bulunuyor. Peki, deniz ve okyanuslardaki bu plastikler nereden geliyor? Kaynakların çoÄŸu biliniyor, ancak hepsi deÄŸil.

Yazının devamı için tıklayın