Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 5. Sayı (Kasım-Aralık 2005)

teklif edilecek ve DPT Müsteşarlığı tarafından uygun görülenler İller Bankası yatırım programında yer alacaktır" denilmekte. Böylelikle AB dahil olmak üzere tüm dış kaynaklı projelerin İller Bankası aracılığı ile sağlanması söz konusu. Yine DPT'nin aynı dönemde yayınlamış olduğu orta vadeli planda da İller Bankası'nın yeniden yapılandırılmasına atıfla; "İller Bankası günün koşullarına uygun olarak yeniden ya pılanclırılacaktır, finansman yapısı, insan kaynaklan vb. kurumsal kapasitesi geliştirilecektir. Yerel yönetimlerin AB kaynaklarını ve diğer uluslararası kaynakları kullanabilmesi amacıyla bankanın teknik ve mali destek vermesi sağlanacaktır" denilmektedir. Bayındırlık Bakanlığı'na bağlı olan İller Bankası AB tarama ve müzakere sürecinde ilgili olduğu konularda bakanlıklara müktesebatla ilgili destek verecektir. Özellikle çevre, bölgesel politika ve yapısal araçların koordinasyonu, enerji ve mali hizmetler konularında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'na destek verecektir. Bu çalışmalar çerçevesinde banka kendi içinde yeni yapılanmaya giderek AB ve dış ilişkiler grubu oluşturdu. Bu grup belediyelere ulaşmada diğer kurum ve kuruluşlara ela yardımcı olacak. Konuşmamı teşekkür ederek bitiriyorum. Prof. Dr. Ahmet Samsunlu: İller Bankası bugüne kadar ülkemize çok hizmetler vermiştir. Tabi bugün için İstanbul, Ankara, İzmir gibi kentlerimizin büyükşehir belediyelerinin İller Bankası'na ihyacı yoktur. Ama, unutulmaması gereken çok sayıda küçük belediye bulunmaktadır. Posok vardır, Ortaköy vardır, Uzunköprü vardır. Bunların gelecekte de İller Bankası'na ihtiyacı olacaktır. Banka yetkilileri bu hususu gözardı etmemelidir. Bankanın yeniden yapılanması bende gelecekle ilgili iyimser bir kanaat oluşturdu. İstanbul'da AB ile ilgili çevre konularında ne yapıyoruz diye sözü İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Geliştirme Daire Başkanı Mahmut Sümen'e vermek istiyorum. Mahmut Sümen: Teşekkür ederim sayın başkan. Sayın başbakanımızın da söyleeliği gibi bugün İstanbul finans merkezi olmaya doğru gidiyor. Bu noktada bizim ele bazı yükümlülüklerimiz ortaya çıktı. Bunlar nedir? İstanbul'u bu hedefe yaraşır bir şehir haline getirmek. Bunun için öncelikle çevre önem kazanıyor. Çevreyi hem kısıtlı doğal kaynakların korunması, hem de temiz ve sağlıklı çevrenin gelecek kuşakların da hakkı olduğu gerçeğinden hareketle korumalıyız. Çünkü, insan hakları içinde insanların sürdürülebilir çevre içinde yaşama hakkını ela sağlamak zorundayız. 6 Haziran Dünya Çevre Günü'nde merkezi San Fransisko'da olan Dünya Çevre Örgütü ile 7 maddelik bir anlaşma imzaladık. Bunun içindeki konular, enerji, atıkların azaltılması, kentsel tasarım, kentsel doğa, ulaşım, çevre sağlığı, su. Neden? İnsan hakları açısından, sağlıklı çevrede yaşamak hakkı için. Orada bir toplantıda konuşmacı çevrecilerden biri; "Mr.Bush hala en büyük tehlikenin terör olduğunu sanıyor. Halbuki en büyük tehlike çevre felaketidir. Bunu bir türlü anlatamadık." dedi. Orada bulanan yerel yönetim temsilcileri keneli ülkelerindeki sorunlarından bahsettiler. Yağmur ormanlarının azalmasından v.b. Biz ele İstanbul hakkında bilgiler verdik. 13.000 ton günlük çöp atık miktarımızı, boğazlardan yılda geçen 60.000 gemi sayısını, günde trafiğe çıkan 400 araç sayısını söyledik. Deprem riskini anlattık. Bize elediler ki sizin söylediklerinizden sonra bizim problemlerimiz çok küçük kaldı. Biz meğer sevinmeliymişiz elediler. Biz ne yapmalıyız' Katı atıkların yönetimi açısından. Katı atıkların içinde %15'i ambalaj atığı. AB normlarına göre kirleten öder. Dolayısı ile ambalaj üreticilerinin satıcıların geri kazanım ve dönüşüm sürecine dahil olmaları, belediyenin koordinatörlüğünde lisanslı toplama ve geri kazanım firmaları olması gerekiyor. Aynı şekilde pil atıkları için ele geçerli. Ağır metaller içinde geçerli bu söylediklerim. Bugün İstanbul'un en büyük sorunu sanayi atıkları için tesisinin olmaması, daha doğru dürüst bir envanterinin olmamasıdır. Biz şimdi bu çalışmayı yapıyoruz. Sanayi tesisine ruhsat verirken, atığını miktar olarak ve nasıl bertaraf edeceğini bize bildirmesini sağlamaya çalışıyoruz. Üç MahmutSümen b. ~...,,.,., .. ç.-.,. . ~\-0. ,ııO.~I.\;- ayrı ÇED çalışması yapıyoruz. Bakanlığımızın uygun gördüğünü gerçekleştirerek İstanbul'a endüstriyel ve tehlikeli atık depolama ve berterafı tesisini kazandıracağız. İkinci husus olarak ambalaj atıklarının kaynağında toplanması hususu var. Bakın şu anda bir sektör gelişmiş. İstanbul'a göç etmiş fakir fukara çöp toplayıcıları var. Bunlar atığı toplayıp ucuz fiyata hurdacılara satıyor. Toplayıcılar çöp konteynırlarını elleriyle kurcalıyor. Her türlü hastalığa maruz kalıyorlar. 1 milyon sarılık hastası olduğunu biliyoruz bunlar arasında. Dolayısı ile halkımızı atığın kaynağında ayrıştırılması konularında bilgilendirmeye çalışıyoruz. Belediye iştiraki İSTAÇ ile çalışmalar yapıyoruz. An1balaj atıklarının kaynağında lisanslı kuruluşlar tarafından toplanması için ilçe belediyelerimizle işbirliği yapıyoruz. Evlerde ayrı torbalara konmuş atıkları belirli günlerde lisanslı kuruluşlar tarafından toplanır hale getireceğiz. Lisanslı firma topladığı atıkları kurduğu tesiste depolayacak, geri kazanacak. Ayrıca çöp atığından kompost yapıp gübre olarak faydalanmak istiyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İSTAÇ ve Sabancı Üniversitesi bu konuda bir proje başlattık. İki yıl bu konuda araştırma yaparak karışımların toprak üzerindeki etkilerini takip edeceğiz. AB'nin iki umdesi var. Bir serbest dolaşan, iki serbest rekabet. Şunu diyorlar, biz maliyetlerimize ekonomik ve sosyal maliyetler yanı sıra çevre unsurunu da ekliyoruz. Çevre yatırımını yapıyoruz. Ama, siz bunu maliyetlerinize koymuyorsunuz. Dolayısı ile serbest rekabet olmuSU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • SAYI 5 ~

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=