Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 43. Sayı (Şubat 2012)

Yasaya uygunluk çerçevesinde 2007 yılıyla beraber ABve diğer uluslararası finans kurumlarının fon sağlamasıyla, Türkiye kentsel ve endüstriyel sektörlerin talepleriyle ilgili hizmetlerde çekici bir pazar konumuna ulaşmış bulunuyor. Bu bağlamda, arıtma pazarı kentsel ve endüstriyel olmak üzere iki büyük alanı kapsıyor. Bu alanların ikisi de arıtma ekipmanı, inşaat işleri, hizmetler ve diğer işler olmak üzere dört ana bölüme ayrılıyor. AB ve uluslararası fonların önemi Avrupa Birliği'nden gelen katılım öncesi fonlar, Türkiye'de su sektörünün büyümesini hızlandırıyor. Bununla birlikte AB ve uluslararası finans kurumlarının sağladığı fonlar, su sektörünü destekleyen faaliyetlerle uğraşan yabancı şirketler açısından pazarı daha çekici hale getiriyor. 2000 ila 2009 yılları arasında çevre sektöründe kurumsal geliştirme ve yasaya uygunluk çerçevesinde 85 milyon euro'luk fon elde edilmiş bulunuyor. 20112013 yılları arasında ise Çok Yıllı Yol Gösterici Planlama Belgesi (MIPD) ile Çevre ve İklim Değişikliği kapsamında 465.6 milyon dolar fon alınması bekleniyor. Uluslararası finans kurumları Türkiye'nin su sektöründe aktif rol oynuyor. İller Bankası ve diğer kredi mekanizmalarıyla yerel yönetimlere kredi sağlanıyor ve bu krediler Türkiye'de su sektörünün cazibesini artırıyor. Su ve acıksu projeleri için alınan destek, nakit sıkıntısı çeken ve daha çok iyileştirme yapmak için maliyetleri karşılamayacak durumda olan belediyelere büyük yarar sağlıyor. Öte yandan, artan su kaybı, köhne altyapının olumsuz bir sonucu olarak dikkat çekiyor. Türkiye'nin su şebekelerinde ortalama yüzde 50 oranında hesap dışı su bulunuyor. Bu oranın yüzde 37 gibi ciddi bir oranı ise İstanbul'un su şebekesinde görülüyor. Frost & Sullivan Türkiye uzmanları, su kaybı geçmişle kıyaslandığında azalmış olsa da, maliyet verimliliği ve kaynak verimini artırmak için eski ve sızdıran boruların acilen değiştirilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Sorunlar büyük ama bireyler bilinçli Türkiye'nin yetersiz su ve atıksu arıtımı sorunu ve altyapının iyi işletilmesiyle ilgili önemli problemleri bulunuyor. Eski ve verimsiz altyapı, arıtma düzeylerini kötüleştiriyor. AB çevre direktifleriyle uygunluk ve katılım öncesi fon alma ihtiyacı da verimsiz arıtma tesislerini modernleştirme ve onarım çalışmaları yapmak için itici bir rol oynuyor. Tarım amaçlı planlı olmayan yeniden kullanım yıllardır uygulanıyor. Ancak arıtılmış kaliteli acıksuyu tarım sulamasında değerlendirmek üzere yeniden kullanım yaygın olarak uygulanmıyor. Öte yandan, halkın su kirliliği ve çevre koruma bilinci giderek artıyor. Ayrıca su altyapısı ve halk sağlığı sorunları arasındaki doğrudan ilişki, halk tarafından gayet iyi biliniyor. Tüm bu etmenler acıksu ve genel anlamda su altyapısına verilmesi gereken önemi artırıyor. Su rezervlerinin kirlenmesini önlemek ve kamuya güvenli su tedariği sağlamak için su şirketleri ve ilgili endüstriyel çevrelerin omuzlarındaki yük giderek artıyor. Olumlu bir gelişme olarak kirliliği önlemek için uygun arıtma tesislerinin önemi konusunda kamuoyu bilincinin gittikçe yükseldiği gözleniyor. 2023'e kadar 82 milyar euro lazım Türkiye'de su rezervlerinin kalitesi hakkında güvenilir veriler ile su sektörüyle ilgili ekonomik analizler bulunmuyor. Bununla birlikte, su kalitesi kriterleriyle su kalitesi takibinin de olmayışı AB direktiflerini hayaca geçirme çabalarına gölge düşürüyor. Yeterli icra ilkesinin olmayışı ve birden fazla kurumun izleme süreçlerine dahil olmasından dolayı çevre yönetim işlevlerinde sorunlar ve çakışmalar gözleniyor. Bu durum, programların etkili uygulanmasına engel oluyor ve entegre çözümlere sekte vuruyor. Dolayısıyla uzmanlığın ve güvenilir arka plan verilerinin olmayışı, direktiflerin uygulanmasının önüne geçiyor, Türkiye'nin su ve atıksu arıtma pazarının daha hızlı gelişmesini kısıtlıyor. 2007-2023 AB Entegre Çevre Uyum Stratejisi'ne göre Türkiye'nin AB çevre mukcesebatına uygunluk sağlaması için yaklaşık 82 milyar 210 milyon euro yatırıma ihtiyaç olduğu tahmin ediliyor. Bu yatırımın yüzde 80'inin kamu sektörü tarafından gerçekleştirileceği, geriye kalanın ise özel sektör tarafından hayaca geçirileceği öngörülüyor. Suve ÇevreTeknolojiler•i Şubat 2012 23 1

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=