Hidroelektrik Perspektifinden Türkiye ve AB Enerji Politikalarına Bakış -1 ■ İnş. Yük. Müh. N. Nadi BAKIR ERE Hidroelektrik Üretim ve Tic. A.Ş. 1- GİRİŞ ürkiye, halihazırdaki bilgi ve bulgulara göre petrol, cloğalgaz ve kömür gibi birincil enerji kaynakları açısından zengin bir ülke değildir. Bu nedenle de Türkiye birincil enerji ihtiyacını büyük ölçüde ithalatla karşılamaktadır (1999 yılı toplam enerji arzının %64'ü ithalatla karşılanmış, bu oranın 2020 yılında %76'ya çıkacağı tahmin edilmektedir). Ancak, tüketilen toplam enerjinin önemli bir bölümü elektrik enerjisi olarak tüketilmektedir. Elektrik üretiminde ise Türki- %70 %60 >ı %50 rf. :;; i %40 -~ ,; J %30 E .J! cı. o ~ %20 o/o10 1997 0 Hidrolik O Yerli Yakıtla Termik ■ ithal Yakıtla Termik [ru N ... ye'nin diğer doğal kaynakları dışında kullanabileceği çok zengin bir hidroelektrik potansiyeli vardır. Buna rağmen, Türkiye elektrik üretiminde ele giderek daha çok dışa bağımlı hale getirilmiş ve getirilmektedir. 1997 yılında elektrik üretiminin %71.7'si yerli kaynaklardan elde edilmiş iken (hidroelektrik %38.5), TEAŞ'ın 1997 yılında yaptığı planlamaya göre 2020 yılında elektrik üretiminde yerli kaynakların payı %35'e düşmektedir (hidroelektrik %16.6). Aşağıda Şekil l'cleki grafikte de görüldüğü üzere bu durum enerji politikalarındaki yanlışın en yalın 2010 2020 Şekil 1: TükiyeElektrikÜretimininKaynaklaraGörePlanlanan Gelişimi @2J SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • SAYI 3 göstergesidir. Türkiye, cloğalgaz ve ithal kömür gibi dışa bağımlı yakıtlarla elektrik üretme yerine, başta hidroelektrik olmak üzere yerli kaynaklara dayalı elektrik üretimini öncelikle ele almak ve gerçekleştirmek zorundadır. 2- ENERJİ SEKTÖRÜ YAPILANMASI Türkiye'de enerji sektörüne halihazırda kamu kuruluşları hakim durumdadır ve piyasanın liberalleşmesini öngören elektrik piyasası ve doğalgaz piyasası karnınlan uygulamaları tam bir geçiş dönemi içerisindedir. Bu kanunlarla öngörülen serbest piyasa henüz oluşmamış, ve bir süre daha da oluşacağa benzememektedir. Şu anda enerji sektörü tam bir karmaşa ortamında ve atalet içerisindedir. Kamu hakimiyeti yanında, özel sektördeki yatırım isteğini körelten bir çok başlılık ve kimin ne yapacağı belli olmayan bir kaos ortamı söz konusudur. Kanunla kurulan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu EPDK organizasyonunu tamamlamış ve çeşitli yönetmelikleri yayınlayarak faaliyete geçmiş, ancak yerli ve yenilenebilir kaynaklara yapılacak özel sektör yatırımlarının önünü açmakta yetersiz kalmıştır. Yeni hidroelektrik tesisler için lisans işlemleri, DSİ ile su kullanım anlaşması karmaşası yüzünden ortaya çıkan hukuki ve bürokratik sorunlar nedeniyle çok uzun süreler almakta ve hidroelektrik ya-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=