Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 153. Sayı (Nisan 2021)

50 Su ve Çevre Teknolojileri / Nisan 2021 suvecevre.com yükselmesi nedeniyle su kaynakları ciddi bir baskı altındadır (Lazarova et al., 2021). Çağımızın önde gelen uluslararası endişesi, plansız kentleşmeye, aşırı sanayileşmeye ve iklim değişikliğine yol açan hızlı nüfus artışının yarattığı çevresel streslerdir. Tüm çevresel kaynaklar arasında tatlı su en çok etkilenen doğal kaynaktır. Hızlı kentleşme ve endüstriyel faaliyetler aynı zamanda ağır su kirletici yükleri oluşturacak ve hem evsel hem de endüstriyel kullanım için daha yüksek seviyelerde su çekilmesine yol açacaktır. Su stresi azaltımı için ümit verici çözümlerden biri, su kalitesini ve rekabetçi su talebi yönetimini iyileştirebilecek suyun yeniden kullanımı teknolojilerinin uygulanmasıdır. Ayrıca nüfus artışı ve top- lumların farmasötik olarak aktif bileşiklere ve kişisel bakım ürünlerine olan bağımlılığı sonucunda Yeni Nesil Kirleticiler (Emerging OrganicCompunds, EOC) su kütlelerinde birik- meye başlamıştır. Bu kirleticiler eser miktarlarda dahi (ng/L veya mikto) ekosistem için büyük risk oluşturmaktadır (Kose- oglu-Imer vd., 2020). Tarımsal akış, çamur uygulamaları, kentsel konutlardan, hastanelerden, imalat sanayilerinden gelen atık sular ve atık su arıtma tesislerinden deşarj edilen arıtılmamış / arıtılmış atık sular, EOC'lerin çevreye intikal ettiği olası yollardır. EOC'lerin çevreye deşarj edilmesine iliş- kin katı düzenlemeler, Avrupa Birliği (AB, 2000) ve Amerika Birleşik Devletleri Çevre Koruma Ajansı (USEPA) tarafın- dan uygulanmaktadır. Son zamanlarda, TC Tarım ve Orman Bakanlığı İçme Suyu Arıtma Tesisleri Teknik Prosedür Tebli- ğine, fizikokimyasal özelliklere sahip ve Yeni Nesil Kirleticile- rin bir kolu olan kırk dokuz farklı mikro kirletici parametresi ve bunların arıtma yöntemleri için yeni bir madde eklenmiştir. Sonuç olarak ilerleyen çağ ile beraberinde getirdiği yeni tür kirleticiler de yönetmeliklerin sürekli olarak değişimine sebep olmakta ve dolayısıyla sürdürülebilir bir su yönetimi için geri kazanımın önemi gün geçtikçe artmaktadır. ATIKSU GERİ KAZANIM TEKNOLOJİLERİ Atık suyun geri kazanılmasında, suyun kullanım amacına yönelik çeşitli teknolojiler uygulanmaktadır. Günümüzde; membran teknolojiler, aktif karbon ve ileri oksidasyon gibi daha ileri arıtma alternatifleri yaygın olarak kullanılmaktadır. Membran teknolojileri; atık suların deşarj kriterlerine uygun arıtılması, nehir, göl, deniz ve kuyu sularında içme ve kulla- nım sularının elde edilmesi, çeşitli endüstriyel proseslere su temini, proseslerde kullanılan kimyasal madde geri kazanımı gibi birçok alanda kullanılabilen son dönem arıtma yön- temlerinin başında gelmektedir. Membran prosesler sürekli geliştirilen bir teknolojiye sahip olması, modüler olarak kul- lanılabilmesi, taşınabilir olması, düşük miktarda alana ihtiyaç duyulması, çok yüksek konsantrasyonlarda çalışılabilmesi, sıcaklık değişimlerinden fazla etkilenmemeleri, yüksek kali- tede çıkış suyu standartları sağlamaları, çevresel etkilerinin olmaması, ilk yatırım ve işletme maliyetinin düşük olması gibi avantajları ile yaygın olarak kullanılmaktadır. Membran biyoreaktörler, mikrofiltrasyon (MF), ultrafiltrasyon (UF), nanofiltrasyon (NF) ve ters ozmoz (RO) ve ileri ozmoz (FO) yaygın olarak kullanılan membran teknolojileridir. Bununla beraber atık suyun geri kazanımında dezenfeksiyon ve ileri oksidasyon sistemleri de yaygın olarak uygulanmaktadır. Membran teknolojilerini kısaca özetlemek gerekirse; ilk ve en eski membran uygulaması olan mikrofiltrasyon (MF), konvansiyonel filtrasyon sistemlerine nazaran sudaki daha düşük ebatta partiküllerin tutulmasını sağlayan membran teknolojisidir. MF ile 0,05 -1,5 μ m ebat aralığındaki partiküller maddeler ile bakteriler, büyük koloidal maddeler, kil ve silt sudan ayrılabilmektedir. Ultrafiltrasyon (UF) membranları ile mikrofiltrasyon (MF) membranları ile tutulan maddelere ilaveten boyutları 10-3 ile 10-1 μ m arasında değişen virüs- ler, hümik asitler, yüksek moleküler ağırlıklı proteinler ve organik maddeler sudan ayrılabilmektedir. Nanofiltrasyon (NF) yaklaşık 1 nanometre(=10 Angstrom= 10-9 m= 10-3 μ m) ebadındaki maddeleri sudan ayırabilmesi nedeniyle bu şekilde isimlendirilmiştir. Bu membranlar bilhassa +2 değer- likli iyonların ve THM (trihalometan) prekürsörlerinin sudan ayrılmasında kullanılmaktadır. Sudan sertlik giderilmesinde yaygın olarak uygulanmaktadır. Ters ozmoz ise membran prosesleri içerisinde en ileri ve en yüksek giderme verimleri ile iyon ve katyonları, tüm çözünmüş maddeleri ve metal iyonları sudan ayırabilme özelliğine sahiptir. Son olarak ileri ozmoz (FO) henüz kullanımı yaygın bir membran teknolojisi olmamakla beraber yüksek seviyede askıda katı madde ve yüksek tuzluluk içeren atık suların filtrelenmesi gerektiği uygulamalarda kullanılır. GERİ KAZANILMIŞ SU KULLANIM ALANLARI • Kentsel Yeniden Kullanım: Musluk suyu, peyzaj sulama vb. • Endüstriyel Yeniden Kullanım: Soğutma suyu, kazan besleme suyu, proses suyu vb. • Tarımsal Sulama • Yeraltı Suyu İkmali: Arıtılmış atık suyun geri kullanım teknolojileri uygulanarak yeraltı suyu kaynaklarımıza yeniden doldurulduğu yenilikçi bir kavramdır. ARBİOGAZ ATIKSU GERİ KAZANIM PROJELERİ Arbiogaz Çevre Teknolojileri olarak 1985’ten bu yana firmamızın ana faaliyet alanlarından biri olan atık su arıtma projelerinin kapsamına giren atık su geri kazanımı konusuna KONUK YAZAR

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=