Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 117. Sayı (Nisan 2018)
48 Su ve Çevre Teknolojileri / Nisan 2018 suvecevre.com hastane atıksuyundaki mikro- kirleticile- rin uzaklaştırma etkinliklerini değerlen- dirmek için PAC yöntemi kullanılmıştır. Bu çalışmada, retansiyon süresi 2 gün olarak seçildi ve PAC dozları da 8, 23 ve 43 mg/L olarak seçildi. Sonuçlara göre, PAC reaktörü özellikle ilaçlar, metabolit- ler ve endüstriyel kimyasallar için önemli miktarda uzaklaştırma verimi elde edil- miştir. Toplam yükün eliminasyon oranı yaklaşık % 86 bulundu. Hernandez-Leal ve ark. (2011), kişisel bakım ürünleri olan bisfenol A ve nonilfenol için toplu testler gerçekleştirdi ve yüksek kaldırma oran- ları (>% 94) belirlemiştir. Westerhoff ve ark. (2005), daha yüksek PAC dozajları- nın (20mg/L), mikro kirleticinin başlan- gıçtaki konsantrasyonundan bağımsız olarak, mikro kirleticilerin uzaklaştırma verimliliğini artırdığını belirtmişlerdir. Yapılmış olan çalışmalara bakılarak atıksu arıtma tesislerinde PAC ilavesinin, mikro ürünlerin uzaklaştırılma oranlarının arttı- rılması için etkili bir yöntem olabileceği sonucuna varılmıştır (Nas ve diğ. 2017). Granüler aktif karbon ise Rossner ve ark. (2009), içme suyundaki koku ve tadı kontrol etmek için kullanılan granül aktif karbon (GAC) dozu (<10 mg / L), çeşitli bileşiklerin, göl suyundaki etkin uzak- laştırma oranlarına kadar gideriminde yeterli olduğunu ileri sürmüşlerdir. Atıksu arıtma tesislerinin atıksuyun arıtımında tam ölçekli granüler aktive karbon tesislerinde ise steroidal östrojenler için yüksek giderim oranları varken, ilaçlar için giderim oranları düşük seviyelerde değerlendirilmiştir. Mebeverin, indome- tasin ve diklofenakın uzaklaştırma verim- leri % 84-99 arasında iken karbamaze- pin ve propranololün giderimi sadece % 17-23 aralığında elde edilmiştir (Nas ve diğ. 2017). Hem toz hem de granüler aktif karbon, mikro kirleticilerin gideriminde etkili yöntemler olarak kullanılabilecek- lerdir. 2.3. Ozonlama Ozonlama ile birlikte toz aktif karbon ilavesi de pek çok farmasotiğin atıksu- dan gideriminde etkili olmasına rağmen, iyotlu röntgen kontrast maddelerinin gideriminde iyi sonuç vermemektedir. Hastanelerde enfeksiyon etkeni ola- rak bilinen bazı bakterilerin ozon gazı ve/veya negatif iyona duyarlılıkları ve dezenfeksiyon yöntemlerinin kullanımı- nın değerlendirilmesine ilişkin yapılan bir çalışmada, tüm bakteri türlerinin ozon gazına son derece duyarlı olduğu ve kısa maruziyet sürelerinde üremelerinin inhibe olduğu belirlenmiştir. Ozonlama, nispeten ucuz bir tekniktir. Fakat oluşan yan ürünler yeterli karakterize edile- mez. Bundan dolayı ozonlanmış atıksu arıtma tesisi çıkış sularında yan ürün- lerin hakimiyeti araştırılmalıdır (Yaşar ve diğ. 2013). Bir çalışmada, hastane atıksuyuna ön arıtım amaçlı foto-fenton prosesi uygulayarak hastane atıksuyu- nun biyoparçalanabilirliğini ve oksidas- yon derecesini değerlendirmişlerdir. Bu çalışmada, BOİ5/KOİ oranı olarak veri- len biyoparçalanabilirlik, 0.3’ ten 0.52’ye kadar yükselmiştir. Sonuçlar, foto-fenton prosesinin kirleticilerin toksisitesini azal- tan ve hastane atıksularının biyoparçala- nabilirliğini iyileştiren uygun bir ön arıtım prosesi olduğunu göstermektedir (Yaşar ve diğ. 2013). 2.4. Membran Filtrasyon Membran filtrasyonu, partikül mad- delerin, kolloidlerin, büyük molekülle- rin, iyonların, askıda katı maddelerin ve çözünmüş maddelerin ayırımı amacıyla kullanılan bir teknolojidir (Arı. 2009). Membran işlemlerinin uzaklaştırma verimliliği büyük ölçüde membran işle- minin türüne, membranın özelliklerine, membran gözeneklerinin bloke edil- mesine, çalışma koşullarına ve seçilen mikro-kirleticilerin özelliklerine bağlıdır. Mikrofiltrasyon (MF) ve ultrafiltrasyon (UF) bulanıklığı ortadan kaldırmak için oldukça etkili yöntemlerdir. Batık memb- ran olarak işletilen bir MBR pilot tesisinin performansını değerlendirmek için, far- masotik bileşiklerin giderimi, farklı çamur alıkonma sürelerinde incelenmiştir. Bütün bileşikler için 30 günlük çamur alıkonma süresi ile işletilen MBR reaktörü ile elde edilen giderim verimleri, 15 günlük çamur alıkonma süresi ile işletilene göre daha yüksektir. Yüksek giderim verimi, yüksek çamur alıkonma sürelerinde elde edil- diği için, biyoparçalanabilirlik önemli rol oynar. Bu nedenle UF kullanılarak MBR arıtımı kısmen başarılıdır (Yaşar ve diğ. 2013). Başka bir çalışmada ise membran ve aktif çamur proseslerinin atıksulardaki ilaçları yok etme verimleri kıyaslanmış- tır. Her iki sistem de yüksek seviyelerde naproksen, ibuprofen, asetaminofen, hidroklorotiyazid ve paroksetin kullandı. Bununla birlikte sonuç, MBR sisteminin çeşitli mikro kirleticileri gidermek için nispeten kararlı olduğunu ve çoğu mikro kirleticiyi aktif çamur işleminden biraz daha yüksek seviyede uzaklaştırdığını gösterdi (Nas ve diğ. 2017). 2.5. Nanofiltrasyon ve Ters Ozmoz Hastane atıksularında yoğun olarak bulunan farmasotiklerin %90 oranında giderimini sağlayan bir diğer filtrasyon prosesi nanofiltrasyon (NF)’dur. NF ile atıksu; adsorpsiyon, elekten geçirme ve elektrostatik itme aşamalarından geç- mektedir. NF ile giderim verimi atıksudaki mikro kirleticilerin fiziksel ve kimya- sal özellikleri, membran özellikleri ve membranların işletme şartlarıyla ilişkili- dir. NF membranlar sıvı akımında küçük organik kirleticileri ve çok değerlikli iyonları kolaylıkla ayırabilir (Bodzek ve ark., 2006, Verlicchi ve ark., 2010). TO prosesi ise, sudan çözünmüş türlerin ve tek değerlikli iyonların uzaklaştırılma- sında etkili bir prosestir. Çevre ve kimya mühendisliğinde atıksuların arıtımında son yıllarda popüler hale gelmiştir (Fu ve Wang, 2011). İkincil arıtma ile gideri- lemeyen ve çıkış sularında bulunan PPCP ile endokrin bozucu bileşiklerin gide- riminde TO’nun etkisi oldukça fazladır. Yapılan çalışmalarda, doğal ve sentetik steroidler, organohaloidler, galaksolid ve diğer pek çok bileşik TO ile %90 oranında giderilirken, diklofenak için %55.2-60, ketoprofen için ise %64.3 oranında gide- MAKALE
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=