
Wilo'dan Yatırım Atağı![]()
Almanya'da 137 yıl önce kurulan ve yetmişten fazla ülkede kendi satış firmalarıyla 1 milyar Euro ciroya sahip Wilo, Türkiye'de 1992 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. 2000-2005 yılları arasında yüzde 210 büyüyerek grup içerisinde en hızlı büyüyen şirket ödülünü alan Wilo Türkiye, yaklaşık 10 milyon dolarlık yatırımla Orhanlı/Tuzla'da (İstanbul) bulunan yaklaşık 10 dönümlük bir alanda, aynı zamanda dünyanın son dönemdeki en gelişmiş çevreci bina yatırımlarından biri olacak üretim tesisini kuruyor. Servis ve eğitim merkezine de sahip bir kompleks olma özelliği taşıyan tesiste hidrofor sistemleri, kontrol panoları ve müşteriye/pazara özgü özel sistem uygulamaları yapılacak. 8.500 metrekare kapalı alan üzerinde konumlanacak ve bu yılın sonuna kadar temelinin atılması planlanan tesisin, 2010 yılının üçüncü çeyreğinde faaliyete geçirilmesi hedefleniyor. Dünyada yaklaşık 6000 bin çalışanı bulunan Wilo, Türkiye'de 60 çalışanının yanı sıra satış bayileri ve teknik servisleriyle birlikte yaklaşık 800 kişilik bir aileye sahip. 35 milyon Euro ciroya ulaşan Wilo Türkiye, özellikle son yıllarda pazarın ihtiyaçlarına uygun, ekonomik ürünler geliştirerek, grup içerisinde de stratejik bir önem kazanıyor. Yatırım ve Wilo hakkında bilgi aldığımız Wilo Pompa Sistemleri Genel Müdürü Ercüment Yalçın, Türkiye'nin gelecek vaat eden, dinamik bir ülke olduğunu belirtiyor ve yatırım kararı alınmasında bu unsurun belirleyici olduğunu vurguluyor. Kararın, kriz döneminde verilmesinin de önem arz ettiğini ifade eden Yalçın, "Bu yıl arazimizi satın aldık, önümüzdeki yıl da tesisi tamamlamış olacağız. Hem Wilo hem Türkiye için gurur verici bir şey. Tesis, LEED sertifikasına sahip olacak. Binada hem enerjiyi hem de suyu optimum olarak kullanacağız. Yağmur suyunu değerlendireceğiz, güneşten maksimum faydalanacağız. Kurulacak ısı pompalarıyla toprak altındaki ısıdan yararlanacağız." diyor. Tesiste hidrofor sistemleri, kontrol panoları ve müşteriye/pazara özgü özel sistem uygulamalarının yapılacağını belirten Yalçın, dünyadaki fabrikalarından tedarik ettikleri pompa gruplarını, Türkiye'de üretilen kumanda kontrol panolarıyla bir araya getirdiklerini söylüyor ve şu bilgileri veriyor: "Wilo 71 ülkede faaliyet gösteriyor; on fabrikası ve bir milyar Euro cirosu var. Yakın çevre ülkelerin çoğunda da Wilo zaten faaliyetlerine devam ediyor. Dolayısıyla birçok ülkeye doğrudan bir çalışma yapmıyoruz. Buna rağmen Wilo Türkiye'nin avantajı Türk müteahhitlerin çok aktif olmaları; komşu ülkelerdeki birçok projeyle yakından ilgileniyorlar ve ciddi işler yapıyorlar. Bu projelerle de Türk müteahhitleri dolayısıyla yakından ilgileniyoruz ve projelerin içinde yer alıyoruz...." Pompaların enerji tüketimi yüzde 30 azaltılabilir "Wilo, geliştirdiği yeni teknoloji ile pompaların elektrik enerjisi tüketiminde güçlü bir tasarruf yaratıyor. Dünya elektrik enerjisi tüketiminin yüzde 20'sini gerçekleştiren pompalar, yeni teknoloji ile bu oranda yüzde 30 tasarruf yaratabilir. Firmamızda en önem verilen konuların başında Ar-Ge geliyor. Bu nedenle grup her yıl, cirosunun yüzde 3,5'ini Ar-Ge'ye ayırıyor. Son yıllarda, ısıtma, soğutma ve klima sektöründe dünyanın ilk yüksek verimli pompası olan Wilo-Stratos adlı ürünü geliştiren Wilo, birçok alanda olduğu gibi bina teknolojilerinde de "yeniliklerin lideri" olarak kabul ediliyor. Tüm Wilo grubunda, 180'i Dortmund'daki genel merkezde olmak üzere, Ar-Ge çalışmalarında görev alan yaklaşık 350 kişi bulunuyor. Geliştirme çalışmaları tüm dünya genelinde dokuz farklı noktada gerçekleştiriliyor. Wilo Türkiye ise bu yapı içinde, ekibinin Ar-Ge gibi çalışması, pazarın ihtiyaçlarına göre ürüne değer katan yenilikler geliştirmesiyle dikkat çekiyor..." Araştırmalar, verimlilik üzerine... "Ar-Ge'ye 350 milyon Euro'dan fazla kaynak ayırıyoruz. Portföyümüzde bulunan tüm ürünler için iyileştirme çalışmaları yürütülüyor. Altyapı ürünlerimizde hiçbir şey yapılmasa bile pompaların ya da mikserlerin verimlerini artırmaya yönelik çalışmalar hiç durmadan devam ediyor. Çünkü yüzde birlik verim artışı bile çok büyük getiriler sağlıyor. Avrupa ve Amerika pompa üreticilerinin ortak yaptığı istatistikte, dünyanın kullandığı elektrik enerjisinin yüzde yirmisinin pompalar tarafından kullanıldığı bildiriliyor. Pompalar için yapılan araştırmalar da enerji tasarrufu üzerine yoğunlaşıyor. Kullanım yeri ve amacına göre değişiklik göstermekle birlikte klasik dur-kalk pompa sistemleriyle karşılaştırıldığında hız kontrollü (Frekans Konvertörlü) pompa sistemlerinin sağladığı tasarruf yaklaşık yüzde 80'i buluyor. Bir diğer ifadeyle 100 W enerji tüketen, dur-kalk sistemi ile çalışan pompanın, hız kontrollü (Frekans Konvertörlü) olanlarla değiştirilmesi durumunda tüketeceği elektrik enerjisi 20W. Buna göre, örnek verecek olursak, Türkiye'nin yıllık elektrik gücü üretimi 30.000 MW. Bu rakam, termik santrallerin ve hidroelektrik santrallerimizin üretim gücünün toplamı. Pompaların güç kullanımı toplam gücün yüzde 20'si olduğuna göre, tüketimi 6000 MW'a denk geliyor. Eğer, enerji tasarrufu yapan, harekete duyarlı pompalar kullanılırsa, bu tüketimin yüzde 30'u tasarruf edilebilir. Bu da 2.000 MW'a karşılık geliyor. Dolayısıyla yalnızca pompaları değiştirerek, bir yılda 2.000 MW elektrik enerjisi tasarrufu yapılabilir..." "Wilo, 17 sene önce Türkiye pazarına girmiş bir firma. Bina teknolojileri pazarında pazar lideri. Wilo bu zamana kadar pazarın ihtiyaçlarını görerek ürün geliştirdi. Bu önemli bir talepti. Çünkü pompa standart bir ürün gibi gözükse de her ülkenin ihtiyaçları farklı olabiliyor. Dolayısıyla dünyanın bir noktasında üretilen bir pompa her ülkeye uygun olmayabilir. Üretimlerimizi, ülkelerin ihtiyaçlarını irdeleyerek yapıyoruz. Wilo bunu başarıyla yaptı ve en çok tercih edilen marka oldu. Ama bugün itibariyle o da yeterli değil..." En büyük atıksu arıtma tesislerine Wilo imzası... "Atıksu arıtmada kullanılan pompa grubunda önemli ürünlere ve güçlü bir deneyime sahip olan Wilo, Türkiye'de bu yöndeki ihtiyaçlar ve oluşan pazarda da önemli bir oyuncu olmaya hazırlanıyor. Şu anda, İstanbul/Ataköy'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından çalışmaları sürdürülen, Ortadoğu ve Balkanlar'ın en büyük atıksu arıtma tesisinde ürünleri kullanılan Wilo, bu yöndeki potansiyel pazarı değerlendirmek üzere çalışmalar yapıyor. Belediyelerin, su ve atıksu altyapısını modernize etme ve genişletmeye yönelik çalışmalarının, gelecek on yıl içinde artarak devam edecek olması ve AB?ye üyelik sürecinde Türkiye'nin 2023 yılına kadar 34 milyar Euro'luk yatırım yapması gerekliliği, bu stratejiyi güçlendiriyor..." İşletme maliyetleri de dikkate alınmalı "İdarelerin çok büyük bir kısmı artık ekipmanı, enerji tüketimini ölçerek alıyor. Bu önemli bir şey. Yani bizdeki kamu ihale kurumunun öngördüğü şartlardan biri olan 'en ucuz olan ihaleyi alır' mantığı artık yavaş yavaş değişiyor. Bilinçli idareler ekipmanı alırken enerji tasarrufunu da hesaba katıyor. Yirmi yıl bir pompanın enerji sarfiyatına bakıldığında, ilk yatırım maliyetinden çok büyük rakamlara ulaşılıyor. Dolayısıyla bence mantıklı olan yapılıyor. İlk pompanın ederi önemli değil. Çünkü pompanın ilk aldığınız ederi buz dağının görünen yüzü. Esas maliyet işletme ve enerji maliyeti. Sadece pompalar değil, arıtma tesislerinin toplam işletme maliyeti de artık ihalelerde ölçülebilir önemli kriterlerden birisi oldu..." Avrupa altyapı yatırımlarına ağırlık veriyor "Kriz döneminde Türkiye için ciddi bir ekonomik büyümenin temelleri atılmalı. Diğer taraftan Avrupa'da ekonomik krizin etkilerini hafifletmek için altyapı ve inşaat yatırımlarına ağırlık verildi. Bu yatırımları, alt segmentlere çok homojen yayıyorlar. Mesela bir inşaat 400 kalem malzemeden oluşuyor. Dolayısıyla ekonomi çok kolay canlandırılabilir. Onun için de Avrupa ülkeleri inşaata ve altyapıya fon ayırıyorlar ve süreci hızlandırıyorlar. Umarım ülkemizde de böyle olur..."
"Çevre yatırımları, özellikle son yirmi yıla kadar ülkemizde ön plana çıkan yatırımlar değildi. Ama son yıllarda çevre bilincinin de artmasıyla Türkiye'de epey bir gelişim yaşandı. Bu bilinç her geçen gün artıyor. Önemli olan, çevre kirliliğine karşı alınan önlemlerin bir ihtiyaç olduğunun farkına varılmasıydı ve bu Türkiye'de az da olsa başarıldı." Arıtma tesisleri özel sektöre aktarılabilir "Arıtma tesisleri, yapılmak zorunda olduğu için yapılan tesisler olmaktan çıkartılmalı. Bunun için de hükümetin teşvik uygulamaları veya enerji tüketimlerini azaltacak sistemlerin geliştirilmesi söz konusu olabilir. İşletme maliyetleri ağır geldiği için çoğu belediye arıtma tesislerini çalıştırmıyor. Bu konuda Avrupa'daki uygulamalardan yararlanabiliriz. Belki bu tip tesislerin işletmeleri yerel idarelerden özel sektöre aktarılabilir. Böylece hem belediyeler işletme yüklerinden kurtulmuş olurlar hem de daha randımanlı ve teknolojik tesislere kavuşabiliriz..." "Türkiye'de üç binden fazla belediye olmasına rağmen bunların çok azında arıtma tesisi var. Diğerleri önümüzdeki süreçte tamamlanmak durumunda. Enerji de çok önemli bir faktör. Bu işletmeler içinde belki birkaç beldenin atıksuyu bir yerde toplanarak daha optimal arıtma tesisleri yapılabilir. Daha çok atık çıkarılacağı için onun enerjiye dönüştürülme ihtimali daha da artar. Avrupa'daki tesislerde, enerjinin neredeyse yüzde 60'ını kendi atıklarından temin ediliyor. Bunlar büyük avantajlar..." "Türkiye'de 2023 yılına kadar, AB normlarına ulaşmak için 34 milyar Euro'luk arıtma tesisi yatırımı yapılması gerekiyor. Bunun ne kadarını gerçekleştirilebilir bilmiyorum. Ama güzel olan şey, arıtma tesislerinin ülkemiz için de bir zorunluluk olduğu. Özellikle sahil şeridinin kirletilmesi turizm dolayısıyla pek mümkün değil. Bunun bilincine varıldı ve önlemler hızla artıyor."
İlginizi çekebilir... ETA Ekipman Genel Müdürü İbrahim Yazıcı: "Yarının Beklentilerini Karşılayacak Teknolojiler için çalışıyoruz"Dergimizin sorularını yanıtlayan ETA Ekipman Genel Müdürü İbrahim Yazıcı, firma olarak yalnızca bugünün ihtiyaçlarına değil, yarının beklentilerine de... AKATED Yönetim Kurulu Başkanı Yasın Torun: "Avrasya Su Fuarı: Suyun Geleceği için Teknoloji ve Bilgi Buluşması"Altyapı ve kazısız teknolojiler derneği (AKATED) Yönetim Kurulu Başkanı Yasin Torun, 5-6 kasım 2025 tarihlerinde düzenlenecek Avrasya Su Fuarı'nın... Su ve Atık Suya Yaklaşımda Ökotek ile Yeni PerspektiflerÖkotek Yönetim Kurulu Başkanı Şebnem Aybige Barlas, döngüsellik ve değer artırımının kendileri için büyük önem taşıdığını belirterek, upcycling kavram... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.