Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 90. Sayı (Ocak 2016)
24 Su ve Çevre Teknolojileri / Ocak 2016 www.suvecevre.com tur. B l nd ğ üzere Türk ye, yen kl m anlaşmasına l şk n ulusal katkısını 30 Eylül 2015 tar h nde Sözleşme Sekre- taryasına sunmuştur. Hızla gel şen b r ekonom olarak sera gazı em syonlarını 2030 yılında yüzde 21’e kadar artış- tan azaltmayı hedefl yoruz. Bu rakam, 2030 yılına kadar ülkem z n ekonom alanında tüm sektörlerde gerçekleşt - receğ ve hedefled ğ plan ve pol t ka- ların em syon azaltımına yönel k etk s n ortaya koymaktadır. Bu hedef , kal tel altyapı projeler n hayata geç rerek, yen ve tem z teknoloj lerden yararla- nıp, yen leneb l r enerj kaynaklarından daha fazla st fade ederek ve enerj ver ml l ğ n sağlayarak gerçekleşt r- mey hedefl yoruz. SU&ÇEVRE: Hem d ğer ülkeler hem Türk ye açısından hedefler n amacına ulaşmasında ne g b engeller mevcut? FATMA GÜLDEMET SARI: Par s Anlaşması’nda, sera gazı em syonları- nın azaltılmasına l şk n olarak gel şm ş ülkeler n ekonom genel nde mutlak em syon azaltım hedef alarak sürece l derl k edeceğ fade ed lmekted r. Ayrıca Par s Anlaşması le gel şm ş ülke- ler n gel şmekte olan ülkelere sera gazı em syonlarının azaltımı yanında kl m değ ş kl ğ ne uyum yükümlülükler n yer ne get rmeler nde f nans desteğ sağlayacağı hüküm altına alınmıştır. Bu durum, sürec n ve anlaşmanın başarı- sını, gel şm ş ülkeler n sorumluluklarını yer ne get rmes ne bağlı kılmaktadır. Özell kle f nans desteğ hususu, gel ş- mekte olan ülkeler n taahhütler n yer ne get rmes bakımından elzem b r husustur. Bununla b rl kte Par s Anlaşma- sında, ana kl m sözleşmes olan B r- leşm ş M lletler İkl m Değ ş kl ğ Çerçeve Sözleşmes ’n n ülkeler n gel şm şl k düzey ne göre sıralandığı ekler ne (Ek-1, Ek-2, Ek-dışı) h çb r atıf bulunmamak- tadır. Bunun yer ne, “gel şm ş ülke” ve “gel şmekte olan ülke” fadeler kulla- nılmış olup, hang ülkeler n gel şm ş, hang ülkeler n se gel şmekte olan ülke kategor s nde yer aldığı netl ğe kavuşturulmamıştır. Dolayısıyla söz konusu teknoloj k, f nansal ve kapa- s te gel şt rme destekler nden k m n yararlanacağı, k m n katkı sağlaması gerekt ğ , tartışmalara neden olab le- cek n tel kted r. B rleşm ş M lletler İkl m Değ ş kl ğ Çerçeve Sözleşmes Sekre- taryası tarafından bu hususun açıklığa kavuşturulması gerekl d r. Par s Anlaşmasında, Çerçeve Sözleş- men n ekler ne h çb r şek lde atıf yapıl- maması Türk ye’n n müzakerelerdek tutumuna benzerl k arz etmekte olup, ülkem z adına olumlu b r gel şmed r. Anlaşmanın, gel şm ş ülkeler n ekonom genel nde mutlak azaltım hedef bel r- leyerek l derl k etmes ne l şk n mad- den n son anda esnet lmes neden yle Türk ye’n n lerleyen dönemde gel şm ş ülke olarak n telend r lmes durumunda b le ülkem z n mutlak em syon azaltımı yapmak konusunda zorlanamayacağı öngörülmekted r. Bu da Türk ye adına olumlu b r gel şmed r. Taraflar Konferansı Başkanı Fransa tarafından, gel şmekte olan b r ülke olarak Türk ye’n n f nans le teknoloj gel şt rme desteğ ne er ş m n n sağlan- ması konusunun çözüme kavuşturula- cağı sözü ver lm ş ve kayda geç r lm ş olup, sonuç raporuna da yansıtılacaktır. Tüm bu gel şmeler ışığında ülkem z, önümüzdek dönemde d ğer kurum- larla b rl kte müzakere stratej s n bel r- leyecekt r. SU&ÇEVRE: Bu hedeflere ulaşılama- ması ne tür sorunlara yol açacak? FATMA GÜLDEMET SARI: İkl m değ - ş kl ğ ve olumsuz etk ler , -fos l yakıt- ların yakılması, ormansızlaşma, araz kullanımı değ ş kl kler ve sanay süreç- ler le atmosfere salınan sera gazla- rının atmosferdek b r k m le- sanay devr m nden ber hızla artmaktadır. Hükümetlerarası İkl m Değ ş kl ğ Panel ’n n 2014 yılında yayımlanan 5. Değerlend rme raporunda da açıkça fade ed ld ğ g b , kl m değ ş kl ğ n n söz konusu nsan kaynaklı etk ler n n önüne geç lemezse bu faal yetler doğal sera etk s n kuvvetlend rerek, şeh rleş- men n de olumsuz katkısı le dünyanın yüzey sıcaklıklarının daha da artmasına neden olacaktır. Bu se küresel ortalama yüzey sıcaklıklarında 2100 yılına kadar 1-3.5 °C arasında b r artış ve buna bağlı olarak den z sev yes nde de 15-95 cm arasında b r yükselme olmasına neden olacaktır. İkl m değ ş kl ğ bu olumsuz sonuç- ları le canlı türler n n yok olmasına sebep olab lecekt r. Dolayısıyla nsan- lığın bütün dünyanın geleceğ ç n yen kl m anlaşmasıyla öngörülen hedeflere ulaşması b r zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Dünya üzer nde canlı var- lığının devam edeb lmes , önü alınamaz kl m göçler n n engellenmes , salgın hastalıkların ortaya çıkarak yayılımının önüne geç lmes , gıda güvenl ğ n n sağlanması, ülkeler arasında kaynaklar neden yle savaşların engelleneb lmes , ülkeler n varlıklarını devam ett reb lmek ç n bağlı oldukları ekonom k faal yet- ler n sürdürmeler ç n gerekl olan doğal kaynakların varlığı, hep Yen İkl m Anlaşması’nın hedefler n n ve ülkeler n n yet ed lm ş ulusal katkılarının ve taah- hütler n n yer ne get r lmes ne bağlıdır. İkl m değ ş kl ğ le mücadele ve düşük karbonlu, d rençl ve sürdürüleb l r gele- ceğe yönel k eylem ve yatırımları ortaya koyan ve lk kez bütün m lletler tar h , güncel ve gelecektek sorumluluklarına dayanan ortak b r hedef etrafında b r araya get ren bu tar hsel anlaşmanın uygulanması, hedefler ne ulaşması ve yakalanan s nerj n n devam ett r lmes , dünyanın geleceğ ç n esastır. l insanlığın, bütün dünyanın geleceği için yeni iklim anlaşmasıyla öngörülen hedeflere ulaşması, bir zorunluluk olarak ortaya çıkıyor. RÖPORTAJ
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=